Ermenistan'ın saldırısı tesadüfî değil
Rusya, Libya'da bizim ısrarımızı görünce, yeni bir cephe açtı ki, Türkiye meşgul olsun, bunalsın.
Düşünebiliyor musunuz... Birbirine iki rakip ABD ve Rusya, mesele Türkiye olunca, aynı noktaya gelebiliyorlar. PKK ikisinin de gözdesi!
Ermeni militanlar, Azerbaycan Türklerine saldırdı. Azerbaycan'a saldırmak demek Türkiye'ye saldırmak demektir.
Putin aklı sıra kurnazlık ediyor. Ankara'yla arada bir telefonla görüşüyor. İki taraf da "Şunda mutabık kaldık, bunda mutabık kaldık, süreç işliyor..." gibi, oyalayıcı açıklamalar yapıyor.
Putin, kendi politikasını yürütüyor ve bizi idare ediyor.
Türkiye'nin hassasiyetini bile bile Kırım'ı niye Rusya'ya kattı? Kırım'ın Ukrayna sınırları içinde görünmesi bizim için avantajdı. İstediğimiz gibi gidip geliyor daha açık söylersek toprakları bizim görüyor, ruhen bütünleşiyorduk. Putin, Kırımlı liderlere yasak getirdi ve Türkiye'nin nüfuzunu kırdı. Biz yine Cemiloğlu'yla görüşüyor ve desteğimizi her fırsatta dile getiriyoruz. Putin'in bunu not etmediğini düşünebilir miyiz?
Ermeni militanlar -asker demiyorum onlara- ara ara saldırırlardı. Ama bu defaki saldırıları farklı. Cephe açtılar.
Ruslar, Azerbaycan'ın bağımsızlığını kabullenemediler. Diğer Türk Cumhuriyetleri, komünizm yıkılınca bağımsızlıklarını kendiliklerinden alırken, hiç müdahale olmazken, Azerbaycan'ın bağımsızlığını alması istenmedi.
"Kara Ocak" nedir, bilir misiniz? Tarih 20 Ocak 1990.
Ebulfez Elçibey'in (Soyadı "Aliyev"di. Sonra "Elçibey" oldu.) liderliğinde Azerbaycan Halk Cephesi, Sovyetler'in sonunun geldiğini görününce, bağımsızlık için harekete geçti. Ruslar, güya, Azerbaycan'daki Rusları ve Ermenileri koruyacak... Rus Kızılordusu tankla, tüfekle, uçakla saldırıya geçti. Çocuktur, kadındır demedi, katletti. Yetmedi, Ermenistan'ı arkadan itekleyerek saldırttı. Olanları biliyorsunuz. Batı ülkelerinin de desteğiyle Karabağ dâhil, Azerbaycan'ın yüzde 20'si, 1994'ten beri Ermenistan'ın elinde.
O dönemde Türkiye, Azerbaycan'a yardım etti. Gönüllüler gitti, askerler gitti. Demek ki, Türkiye'nin bu kadarcık desteği olmasa Ermenistan, daha fazla ilerleyecekti.
Osman Gazi Kandemir'in "Karanfil" romanı var. (Post Yayınları). Alt başlığı "Bir Karabağ Romanı". Bir yüzbaşının hikâyesi. Kandemir bir eski general. Bir başka romanı da "Gelincik". PKK'ya karşı verilen mücadelenin romanıdır. (Bilge Kültür Sanat Yayınları). Her ikisi de realist roman diyeyim, ayrıntıya girmeyeyim.
Yaşayanlar, bilenler tarihe notunu düşmelidir.
Azerbaycan'ın Ermenistan saldırılarında Türkiye'den giden desteği, bizzat savaşa katılan bir isimden dinleyerek yazdım. Desteği kim sağladı, kim gitti, isim isim verdim. (Bizim Türkeş kitabımızda.)
Azerbaycan, Turan yolu üzerinde en mühim durak. İktidardakilerin açıklamalarını biliyoruz, hiç tereddütsüz Azerbaycan'a destek veriyorlar. Arada Nuri Paşa'yı hatırlatanlar da oluyor.
Neden Nuri Paşa'yı hatırlatıyorlar?
Nuri Paşa Kafkas İslâm Ordusu (Diğer adı: Turan Ordusu) komutanı idi. Enver Paşa'nın kardeşidir. Bu orduyu kurduran da Enver Paşa'dır. Azerbaycanlıları Rus-Ermeni katliamından kurtarmıştır.
Kafkas İslâm Ordusu'na dair geniş bilgiyi Dr. Nejdet Karaköse'nin kitabında buluyoruz. İsmi uzun; ana başlığı vereceğim: "Nuri Paşa" (Ötüken Neşriyat).
Biz Azerbaycan'la bir bütünüz. Azerbaycan'a saldırı bize saldırıdır.
Ermenistan'ın cephe açmasının tesadüfî olmadığını bilelim ve hesabımızı ona göre yapalım.