'Ermeni Portreleri'
ABD Temsilciler Meclisi "Türkler Ermenileri kesti biçti." mantığıyla, "soykırım tasarısı"nı kabul etti. Hem de ezici bir çoklukla… 405'e karşı 11 oy. İsrail tek "Soykırıma uğrayan biziz. Başkasına geçit yok!" der dururdu. Peyki ABD'de Temsilciler Meclisi'nin böyle bir karar almasına "müsaade" etmesi, başka şeyler döndüğünü gösteriyor. Nedir bilmiyorum ama; benim gördüğüm, Siyonistlerin "Türkler yeter ki darda kalsın. Biz hakkımızın bir bölümünü devretmeye razıyız!" diyecek kadar bize öfkeliler.
Biz, Orta Asya bozkırlarından, kuraklık, iktisadî arayış, birbirimizi yeme, fütuhat gibi sebeplerle Anadolu'ya kona göçe, fethede ede geldik.
Yeni vatanda, başka kavimlerle birlikteydik ve bu kavimler bizim riyasetimiz altındaydı. Halk arasında ister istemez kaynaşmalar, geçişler olmuştur. Hadi kaynaşmalar, geçişler olmadı diyelim, birbirlerinden öğrendikleri çok şey var. Medeniyetin bir yolu da insanların başka kültürleri, başka insanları tanımalarıdır.
Anadolu kültüründe, Rumların ve Ermenilerin ayrı bir yeri olduğunu bilmeliyiz. Ermenistan'da müşahede imkânım olmadı. (Davet de etmişlerdi. Fırsat bulamadım.) Ama Yunanistan'a gittim ve ayrıntılı yazdım. Dinden gayrı, yok birbirimizden farkımız!
Bir kısım katı görüşlü, peşin hükümlü Ermenilerin, hususiyetle, Türkiye dışındaki Ermeni grupların Türk düşmanlığında, dış tesirleri dikkate almalıyız.
Hüdavendigâr Onur'un "Ermeni Portreleri-Millet-i Sadıka'dan Hayk'ın Çocuklarına", kitabının genişletilmiş yeni baskısında, "bizim" olan, "biz" olan Ermeni, ilim, sanat, edebiyat, siyaset adamlarını bir bir tanıtıyor.(Boğaziçi Yayınları, 591 s.). Tam 948 isim. Tanıtılan isimler içinde "biz"den çıkmış, "bizim" olmayan isimler de yekûn tutuyor. Meraklılar ve araştırıcılar için bir el altı kitabı.
*
Prof. Dr. Anıl Çeçen'in, "Çeçenistan Dosyası" kitabının ikinci baskısı geldi. (Astana Yayınları, 414 s.)
Çeçenistan'ın gazetecilik hayatımda ayrı bir yeri vardır. Başşehrinin Grozni olduğundan başka hemen hiçbir bilgimin olmadığı Çeçenistan'a gittim. Son bağımsızlık bayramını takip ettim. Birbiriyle savaşan Çeçen liderlerle görüştüm. (Fazıl Özen İstanbul'da Çeçenlerin kurduğu derneğin başına yeni geçmişti. Onun yol göstermesiyle gittiğimi belirteyim. Fazıl, sonra Çeçenistan'a gitmiş, mafyanın elinde uzun süre rehin kalmıştı. Kurtulduktan sonra, neler yaşardığını sıcağı sıcağına dinledim. Önemli notlar. Daha yayınlanmadı.)
"Çeçenistan Dosyası" üç bölüm: 1 Bölüm: Çeçenistan'ın Konumu, 2. Bölüm: Çeçen Tarihi. Üçüncü Bölüm: Çeçen Kültürü.
Büyük kıyıma uğramış Çeçenleri ve anavatanlarını tanımak için, Anıl Çecen Hocamızın kitabını okumak gerekiyor.
Hoca, kitabının ikinci baskısının ön sözünün sonunda, "Kafkasya'da kalıcı bir barış düzenin kurulabilmesinin ilk adımı Çeçenistan sorununun çözüme kavuşturulması olacağı" görüşünü dile getirerek şöyle der:
"Merkezî alandaki savaş sürecinin Kafkasya üzerinden bütün Avrasya bölgelerine yayılmasının önlenmesi için Kafkas barışı önem kazanmakta ve bu aşamada daha önce bağımsızlığı resmen Rusya tarafından tanınmış olan Çeçenistan üzerindeki Rus işgaline son verilmesi gerekmektedir. Elinizde tutuğunuz bu kitap, böylesine barışçı bir yaklaşım ile günümüzde yeniden yayımlanmaktadır ve Çeçenistan sorunuyla ilgili bütün belge ve bilgileri yeniden kamuoyuna aktarmaktadır."
Bilmeden hüküm verilemez. Okumak lâzım.