Erken seçim kime yarar?
Yasaların işaret ettiği tarihe daha 3 yıl varken, gündeme yerleşen erken seçim olur mu olmaz mı sorusuna net yanıt vermek zor. Siyasetin içinde olanlar dahi mevzubahis seçim tarihi tahmini olunca yanılgıya düşüyor. O halde, şu etapta incelenmesi gereken bu ihtimalin kime yarayacağı kime yaramayacağı meselesi.
Muhalefet, yerel seçimlerde muazzam bir başarı elde etti, mahalli idarelerin lideri haline geldi. Daha önemlisi halk, seçtiği belediye başkanlarından memnun. Başkanlar, çoğu zaman AKP'li ve MHP'li seçmenlerden dahi övgü alıyorlar. Nitekim PİAR Araştırma'nın anketine göre "En başarılı belediye başkanları" sıralamasında ilk 10'da yer alan CHP'li belediye başkanı sayısı 7. Bu da muhalefet partilerinin iktidar alternatifi olabilecek kalibrede olduğunun en büyük göstergesi.
Gelelim muhalefet cephesindeki genişlemeye… DEVA ve Gelecek Partileri, azımsanmayacak bir destekçiye şimdiden sahip olsa da daha büyük bir kesim bu partilerin söylem ve hamlelerini dikkatle takip ediyor. Adeta tetikteler! Yapacakları her doğru açıklama ve atacakları her doğru adım bu tetikte bekleyen seçmeni kazanmalarını sağlayacak.
Dahası, AKP de bu gerçeğin farkında. Zira erken seçim ihtimalini akıllara getiren seçim yasası değişikliği konuşmaları da bu yeni partileri seçime sokmamak amacı taşıyormuş gibi görünüyor. Belli ki, bu partilerin AKP'den koparacakları oy oranlarının büyük olması ihtimalinden korku var.
Cumhurbaşkanı, her ne kadar bu partiler için "Ölü doğdular, onlarla meşgul olmayın. Onları ademe (yokluğa) mahkûm edin" açıklaması yapsa da bunu bir önceki genel seçimde İYİ Parti nezdinde yaptığı taktiği şimdi yeni partilere yaptığı şeklinde yorumlamak mümkün. Zira AKP'nin bugüne kadarki seçim başarılarının en önemli etkenlerinden biri de söylemleri ile karşısına alacağı "rakibini kendi belirlemesi" idi. Tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaptığı gibi…
Muhalefet, partiler nezdinde güçleniyorken bunun yanı sıra ekonomik koşullar da lehine esiyor. Zaten uzun bir süredir aşağı giden ekonomik göstergeler koronavirüsün de etkisiyle iyice kötüleşmiş durumda. İşsizlik tavan yaptı, ekonominin yakın tarihte düzeleceğine dair bir umut da yok. Dahası, salgınla mücadele sürecinde yaşanan maske krizi gibi halka birebir yansıyan olumsuzluklar da cabası.
Rüzgâr lehine eserken muhalefet, seçimlerin yenilenmesini ister mi ya da daha doğru soru şekliyle, muhalefet erken seçim kararı verebilir mi? Hayır, veremez. Erken seçim kararı için gereken meclis üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunu sağlaması mümkün değil.
Peki, gelelim diğer soruya:
Koronavirüsle mücadelede başarılı bir süreç izlediği düşüncesi taşıyanları arkasına alarak;
Virüsü, kötü giden ekonomiye bahane gösterip bu bahanenin de arkasına saklanarak;
Cumhurbaşkanınca seçim kararı alınır mı?
Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi halinde:
1) Cumhurbaşkanı, önündeki 3 seneyi kullanmamış ve kendi hakkı olan süreyi kısaltmış olacak.
2) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olma imkânı kalmayacak. Zira, yasal hakkı olan 2 defa seçilmeyi hali hazırda kullandı. Bu engeli aşmasının tek yolu, meclis kararı ile erken seçime gidilmesidir ki, onun için de gereken çoğunluğu millet ittifakının da tek başına sağlaması mümkün değil.
O halde erken seçim kararının Cumhurbaşkanı Erdoğan için yararı, ancak bu kararın meclis tarafından alınması ihtimalinde vardır; çünkü ancak o zaman tekrar aday olabilir. Ancak o da nitelikli çoğunluğa ulaşmak için muhalefeti de bu hususta ikna etmek zorunda kalacaktır.
Muhalefetin erken seçim kararına destek olması ise, tekrar ediyorum, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olmasını sağlayacaktır. Bu açıdan muhalefet cephesinin yapacağı en büyük yanlış, "hodri meydan" tarzı kışkırtmalara kapılmak olacaktır.