Erdoğan konuşacak diye şehit haberi verilmedi mi?
R. T. Erdoğan, önceki akşam, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuştu. Elbette bütün haber kanalları bu konuşmaya odaklanacaktı. İsterse odaklanmasınlar diyeceğim... Sözüm "Propaganda Bakanlığı"nın "Niye vermediniz?" sorusuyla karşılaşmakla ve hatta RTÜK''ün "mim" koymasıyla alâkalı değil; halkın beklentisi büyük. Reis Bey''in konuşması ister istemez verilecekti. Belki de bütün haber kanallarında en çok R. T. Erdoğan''ın konuşması dinlendi.
(Türkçe notu: "İzlendi" diyorlar. Ya dinlenir ya seyredilir. İzlemek; iz sürmek, takip etmektir. "İz"in de "takip"in de Türkçede yeri vardır. "İz", seyretmenin karşılığı olmadığı gibi, takibin de tam karşılığı değildir. Meselâ; "iz sürmek", "takip etmek" -hemen fark etmişsinizdir- mana olarak birbiriyle tam örtüşmez. İki ifadenin de yeri ayrıdır. "Takip" Arapçadan geldi, diye bir kenara atamayız, değil mi?! Türkçemizde canlı; sık kullanılıyor. Arapçada "ta''kîb" diye yazılır. İlk hecede ayın çatlatılır. İkinci hecede hafif uzatma da vardır. Kelimenin ortasındaki "k" Arapçada "kaf"tır; kalın okunur. Bizde ise "kef" karşılığı gibi ince sestir. Türkçede son ses "p"dir... Sadalı sadasız sesler meselesi... Ayrıntıya girmeyeyim.)
Önce aklıma takılan bir sorunun cevabını arayacağız. Önceki gün Kuzey Irak''ta vatan evladı Hüseyin Korkmaz''ı şehit verdik.
Şehit haberi Millî Savunma Bakanlığı''na gündüz gelmiştir ve önce aileye haber ulaştırılmış, sonra halka duyurulmuştur.
MSB''nin tivitine baktım. Tivit 9:50 PM''de atılmış. Yani 21:50''de...
Ben de gazeteci olarak R. T. Erdoğan''ı dinlemek için ekran başındaydım. Reis Bey''in konuşması, 7''yi 10 geçe falan başladı, 8:30''a doğru bitti.
Herkes Reis Bey''e odaklansın, şehit haberi sonraya bırakılsın mı, dendi?
Öyle bir rejimdeyiz ki, bütün kapılar Saray''a çıkarılmak isteniyor. Şehidimizin haberi de sonraya bırakılmış olabilir. Çünkü, konuşma metninde, PKK/KCK ile nasıl mücadele edildiği de vardı. Bu mücadeleden bahsederken öncesinde bir şehit haberi verilmesi biraz kafa karışıklığına yol açabilirdi.
Maalesef R. T. Erdoğan''ın konuşması halkı tatmin etmedi. Halk ne bekliyordu? Emeklilikte yaşa takılanların taleplerinin karşılandığının açıklanmasını... Yine "-cağız, -ceğiz"de kalındı.
R. T. Erdoğan, "Yaptık ettik"le başladı, "yaptık ettik"le bitirdi. Biz uçmuşuz da haberimiz yok. Şöyle elimizi cebimize sokuyoruz, cep delik, cepken delik...
Din ve süflileşme meselesine hiç girmeyeyim. Çok yazdık. Yağmur Tunalı''nın gazetemizde dün çıkan "''Dibin dibinde'' debeleniyoruz" yazısına girip okumalı.
Büyük müjdeden bahsediliyordu. Pazartesini bekleyin deniyordu. Reis Beyimiz, yine gaz bulunmuş, onun haberini verdi. Seçime doğru "gaz çıkarma" müjdesi verileceğini daha önce yazmıştık.
"Umudumuz Lozan''da... Gaz çıkaracağız petrol çıkaracağız" başlıklı yazımızın girişinde "müjde"yi veriyoruz:
"Mardin''de petrol bulunduğu müjdesini aldık. Aç karnımıza birkaç lokma ''umut'' girdi. Arkası gelecek, demiştim. Karadeniz''de sondaj yapıldı, denildiğine göre, rezerv bulundu. Büyük törenler düzenlendi. Ne müjde ne müjde! Belki Reis Beyimiz bir cuma namazı sonrası ''Gaz çıkardık.'' diyecektir!" (17 Aralık 2021)
"Lozan ne alâka?" diyeceksiniz. O sıra bir Ak Partili belediye başkanı "Lozan Antlaşması 2023''te bitecek, biz de petrole kavuşacağız!" demişti. (Ayrıntı o yazımda.)
Seçimler yaklaşıyor... Milleti "umut"la doyurmak gerekiyor. Karadeniz''de yeni bulunduğu söylenen 58 milyar metreküp gaz bizi uçuruyor. Ama haneler ısınmıyor.
Türkiye''de en mağdur emekliler. Bir kıyıya kürelenip atıldılar. Yaraya melhem bekleniyordu. Ses seda yok.