Erdoğan anayasayı kendisi için değiştirecek
Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimler biter bitmez üçüncü defa “cumhurbaşkanlığı” makamına oturduktan sonra anayasayı değiştirmekten ısrarlı bahsetmesi sizi kuşkulandırmadı mı?
1982 Darbe Anayasası kalbura döndü. En çok değiştiren de Ak Parti. 3 Kasım 2002’de yüzde 34.38 oyla tek başına iktidara geldi. 21 yıl içinde 177 maddelik anayasanın 30’u aynı maddelerde olmak üzere toplam 134 maddede değişikliğe gittiler. 177’den 134’ü çıkarın, 43 madde kalır. Artık bu maddelerin neyini değiştirecekler? Kendilerinin değiştirdiği maddeler üzerinde tekrar mı oynayacaklar?!
Güç elimizdeyken bir daha deneyelim, TBMM’de olmasa bile halk oylamasında netice alabiliriz. O kadar tarikata, o kadar tarikat/cemaat bağlantılı vakıflara, derneklere yol açık, bütün yurt sathına yaydık. Bütün mektepleri imam hatipleştirmek için Millî Eğitim’i, İmam Hatipçiliğe ant içmiş bakan yardımcısına teslim ettik. 14-28 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra bakanlarla beraber bakan yardımcılarının hepsini değiştirdik. Bakan yardımcılarından biri istisna. Niçin? İmam hatipleştirme, tarikatlaştırma, cemaatleştirme organizasyonu öyle kolay değil. İnanç ister, tecrübe ister, fedakârlık ister. Hepsi o malûm zatta.
Anayasa’yı istediği gibi dilimlemiş, istediği gibi değiştirmiş. Dokunulmayan, dokunulamayan birkaç maddesi var. Bunları biliyorsunuz.
R. T. Erdoğan, 12 Eylül 1982 Darbesi sonrası yapılan anayasaya atıfta bulunarak sivil anayasadan bahsediyor sık sık.
İlk dört madde, Ak Parti cenahının yüreğinde yara. Çünkü, o maddelerde “Türk” vurgusu var. Bir de 66. madde. O maddede de “Türk” vurgulanıyor.
“Türk” “Başlangıç”ın neredeyse her cümlesinde. Değiştirilmeli, diyorlar. Anayasa’nın ruhu o dibacede. Anayasa neredeyse tümden değişsin, ama “Türk” kalsın; olmaz, olamaz! Maazallah Ye’cücler Me’cücler üzerimize üzerimize gelirler!
“Türk’ü, “İslâm”la karşı karşıya getirmek isteyenler iflah olmazlar; Allah çarpar. İşte “iktidar”ın geldiği yer. Kayırmalar, yolsuzluklar ayyuka çıktı. Halk sürünüyor!
İktidarın en büyük destekçisi büyük ortağı. R. T. Erdoğan, rejimi o ortağı sayesinde değiştirdi, kendisini tek söz sahibi yaptı. O ortak desteğini çektiği an zemini kayar. Ortağın “Türk” hassasiyetini dikkate almak mecburiyetinde. Onun için arada bir “Türk milleti” der. Kendiliğinden mi “Türk milleti” diyor, yoksa danışmanlar ordusundan birileri metinde “Türk milleti” mi yazıyorlar? Bu da ayrı bahis.
Sivil anayasa falan. Geçin bunları. R. T. Erdoğan önümüzdeki seçimlerde, aday olamıyor. Asıl meselesi ebedî “reis” kalmak.
Herkesin aklında olanı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu dillendirdi.
Temel Karamollaoğlu, TV5'te Mustafa Yılmaz’ın sorularını cevaplandırırken, R. T. Erdoğan’ın Anayasa’yı asıl kendisi için değiştirmek istediğinin altını çizdi:
“Sayın Erdoğan'ın bu sisteme göre geçen sefer olduğu gibi aday olma ihtimali yok. Şimdi anayasa değişikliği diyorlar. Artık anayasa değişikliğini de bildikleri gibi yapma imkânları da yok. Çünkü mecliste böyle bir çoğunluğa sahip değiller. (…) Kendileri iktidarda oldukları müddetçe memnunlar ama başka bir siyasi parti iktidar olursa memnun olmazlar. Bugün ali kıran baş kesenler, her dedikleri oluyor. Başkası iktidar olsa onlarda aynen uygulayacaklar. Bundan da kesinlikle rahatsız olacaklar. Artık AK Parti bir devlet partisi haline geldi. Devlet de bir parti devleti haline geldi. Böyle bir yönetim dünyanın hiçbir yerinde yok. Sadece krallıkla yönetimlerde var.”
İktidar anayasayı deştirmekte ısrarlı. Maksat rejimi padişahlığa dönüştürmek. Ebedî iktidarda olmak. Muhalefetin çok dikkatli olması gerekiyor ama muhalefet ne yaptığını bilmiyor. Ortak zeminleri bulunmuyor.
Meydan yine Recep Tayyip Erdoğan’ın.