'Ensar-Muhacir' bugünle ne derece örtüşüyor?

"Ensar" ve "muhacir" meselesi, çok iyi anlaşılmalıdır. "İşte bunlar Muhacir. İslâm için büyük mücadele verdiler. Biz Ensar olarak üzerimize düşeni yapmalıyız. Kimse, muhacirlere ''öteye git, ötede de kalma, sınırı geç, kendi toprağında ne hâlin var gör.'' diyemez!" diskuru çekemeyiz.

Onlar dinî manada "Muhacir" olmadıkları gibi, biz de "Ensâr" değiliz.

Getto meselesine daha girmedim. "Getto" ayrı bir dünya. Göçenlerin, sığınanların gettolaşmadıklarını, ayrı bir dünya kurmadıklarını, hâliyle ayrışmadıklarını kimse söyleyemez.

Briket evlerden de kimse medet ummasın. Bu yerler geçici barınma içindir. Türkiye''dekilerini oraya nasıl göndereceksiniz?!

Neden dinî kavramlarla kendimize yön veremeyeceğimiz üzerinde durmak istiyorum.

Önce bir düzeltme: "Mekke''den Medine''ye göç edenler, Cahiliye''de birbirlerine düşman olan ve kan davası güden Evs ve Hazrec kabileleri mensuplarıydı." demiştim. Yanlış. Bu iki kabile zaten Medine''de idiler. Yani onlar "Ensâr".

Evs ve Hazrec birbirlerine ölümüne düşman kabilelerdi. Hz. Peygamber''in Medine''ye hicret etmesinden sonra vuruşmaları son buluyor.

Ayet-i kerîmede buyruluyor: "Hepiniz toptan Allah''ın ipine sımsıkı sarılın, parçalanıp ayrılmayın. Allah''ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de o kalplerinizi -İslâm''a ısındırıp- birleştirmişti. Siz de onun bu nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken sizi oradan o kurtarmıştı." (Âl-i İmrân 3/103).

Reis Beyimizin ısrarla "Biz Ensarız" demesini bu ayetle örtüştürebiliyor muyuz?

"Muhacirler" geldi, dengeler bozuldu, ölümler oldu.

Şunu da bilin: Evslilerle Hazreclilerin arası yumuşasa bile, yine H. Peygamber zamanında da halifeler zamanında da, bir birlerine kaş çatmışlar, laf vurmuşlardır. Emevîler döneminde "Ensâr" statüleri de silindi. Büyük baskı gördüler.

"Muhacir" ve "Ensâr"da ısrar edenler şu sorulara cevap verebiliyorlar mı?

"1) Ensar ve muhacirlerin dilleri, soyları ve kültürleri aynı mı, yoksa ayrı mıdır? / 2) O dönemdeki her Medineli Ensar mıdır? / 3)Muhacirlerin masraflarını tüm Medineliler mi karşılamıştır, yoksa misafir oldukları kişiler mi? 4) Medine''nin nüfusu, Ensar''ın sayısı ve Muhacirlerin sayısı nedir? / 5) Muhacirlerin kaçı yoksuldur? / 6) Muhacirler Medine''ye zevkü sefahat için mi gelmiştir. Yoksa Mekke''de baskı ve zulüm gördüklerinden, Medine''de güç kazanıp sonra Mekke''yi fethetmek için mi? / 7) Muhacirler Ensar''a ekonomik açıdan yük mü olmuştur? Katkıda mı bulunmuştur? / 8) Medine''de, Ensar''ın Muhacirlere karşı hiç tepkisi olmamış mıdır? / 9) Muhacirler arasında Peygamberimiz olmasaydı, Ensar, Muhacirlere aynı kabulü gösterir miydi? / 10) Muhacirler Medine''de kaç yıl kaldılar? / 11) En önemli soru; Muhacirler Ensar''ın ahlakı, kültürü, dili, geleceği ve can güvenliği için bir tehdit teşkil etmekte miydi? / 12) Muhacirleri Medine''ye Ensar davet etmiştir, Suriyelileri Türk Milleti mi davet etmiştir? / 13) Ensar ile Muhacir arasında az sorun çıkmasının temel nedeni Peygamberimizin her Muhacire bir Ensar''ı kardeş ilan etmesidir. Muhacir, Mekkelinin ihtiyaçları kardeş ailesi tarafından karşılandığı için bir sorun yaşanmamıştır. Suriyeli sığınmacı ailelerin kardeş ailesi var mıdır? / 14) Günümüzde altı milyon kişinin temel ihtiyaçlarını karşılamak, o dönemin Arap toplumundaki beş yüz Muhacirin temel ihtiyaçlarını karşılamakla bir tutulabilir mi? / 15) Suriyeli mültecilerin İslam''a bağlılıkları ve ahlaklarını Muhacirlere benzetmek, Muhacirlere hakaret değil midir? (Fazıl Köksal, "Ensar ve Muhacir Üzerine", https://www.kirmizilar.com/tr, 8 Mayıs 2022)"

Önce kavramları yerli yerine oturtalım, sonra gereğine hep birlikte kafa yoralım.

Yazarın Diğer Yazıları