Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Fatma ÇELİK

Dr. Fatma ÇELİK

Elitizm Suçlaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’ni anma ekinliklerinde yaptığı konuşmada, Paris Olimpiyatları’nı izlemeye giden muhalefeti sözleriyle hedef alırken, "Meydanlara söz verdikleri hâlde binlerce belediye işçisini gelir gelmez kapı dışarı ettiler. Halkçılık maskesinin arkasından Avrupa başkentlerinde halkın paralarıyla keyif çatan gösteriş müptelası bir elitizm çıktı" dedi.

CHP’li Tuncay Özkan bu ifadelere Cumhurbaşkanı Erdoğan’a züppe” diyerek hitap ettiği bir sosyal medya paylaşımıyla karşılık verdi.

Peki, bu manasız ve çirkin tartışma, kime yaradı?

Yeni değil, yeniden

Türkiye, Osmanlı’nın son döneminden beri bu elitist zihniyetten çok çekti.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2016 yılı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2015-2016 akademik yılı mezuniyet törenindeki konuşmasından…

"Yıllarca bu ülkeyi siyasi ve ekonomik bir avuç elit eliyle adeta babalarının malı gibi kullanmaya alışmış olanlar her yolu ve yöntemi deneyerek üzerimize geldiler.”

2020 yılında Atatürk’ü anma töreninde Beştepe’deki konuşmasından…

Kendi mahallesinin dışına çıkmayan sözde elit, özde lümpen bu kifayetsiz güruhu bizim gibi sizler de gayet iyi tanıyorsunuz.”

Bu sözler de Erdoğan’ın Teknofest 2021 programındaki konuşmasından…

Daha pek çok örnek verilebilecek bu elitizm suçlaması içeren siyaset dili, Türkiye’deki siyasi iktidarın popülist siyasetinin en belirgin özelliklerinden biri.

Bu açıdan, CHP’li Özkan tarafından -sanıyorum ki öne çıkma maksatlı- pekiştirilen bu tartışma ve devamında Erdoğan’a destek vermek için yarışan siyasetçilerin söylemleriyle birlikte artan sert dil ve kutuplaştırıcı söylemler, iktidarın siyaset anlayışına en büyük hizmet eden siyasi atmosferi körükledi.

Türkiye’deki iktidarın yönetim anlayışında oldukça özümsenen anti-elitizm iktidar için önemli bir siyasi araç. Bu popülist yönetim anlayışında, halkın karşısında konumlanan elitler, iktidarın gücünü konsolide etmede kullandığı sözde tehlikenin başlıca aktörleri.

"Başarılı bir muhalefet için ne yapılmaması gerekir?" derseniz; tam da iktidarın gerçek halk” ve elitler” ayrımına hizmet edecek tartışmalara girmemek gerekir derim.

Unutmayalım, bu ayrım, 22 yıldır yalnızca iktidara yaradı; muhalefet ise, barışçıl, birleştirici söylemleri benimsediğinde siyasi kazanım elde etmeyi başardı.

Yoksulluk ve baskının geride kalması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı konuşmada, Yasakların, baskıların, yokluk ve yoksullukların olduğu o eski günler, artık bir daha gelmemek üzere tamamen geride kalmıştır” da dedi.

Bu ifadelerde oldukça net görülüyor ki, kendini özdeşleştirdiği halktan tamamen kopmuş durumda olan iktidar, 22 yıl öncesinin aksine, esas olarak, Türkiye’nin yeni eliti. Belki bu elitizm kültürel anlamda değil ama kesinlikle siyasal ve ekonomik anlamda…

Yazarın Diğer Yazıları