Elemli günde şakşak!
Her gün şehit geliyor. Serakib'i buyurun dedik, Ruslara teslim ettik. Onlar da devşirme militanlara verdiler.
Güçlü olan onlar, kazanan onlar. Biz, Ruslara karşı son derece ihtiyatlı olmak mecburiyetindeyiz.
Putin, "Benim her türlü silahım var. Aklınızı başınıza devşirin, senin sarayını başına yıkardım." demeye getiriyor. Hava savunma sistemimizi veren o; daha kurulmadı. Kurulsa bile kilitleyecek olan da o. Türkiye'nin her noktası Putin'in menzilinde.
Şu Rusların Türkleri yok sayıp Beşşâr'ın çapulcularına sahip çıkmasının, birtakım iğrençlikleri akla getirmemesi mümkün değil. Putin, Ortadoğu'da mezhep çatışmasını körüklemek istiyor. İsrail'in de farklı bir fikri olamaz. Çünkü İsrail için, ne kadar kargaşalık, o kadar selâmet. Etrafında güçlenen bir Müslüman ülke, mutlak tehlikedir.
Şöyle bir düşünülürse, şu anda bizimle, İsrail arasında yakın tehlike olarak farkımız yok.
Maalesef, Suriye'de "Sünnî" kesim kesinlikle temizlenmek isteniyor.
Bu bir mezhep savaşı artık. İran var gücüyle yükleniyorsa, Lübnan Hizbullah'ı militan yolluyorsa, "Sünnîler"in yok edilmek istenmesi akla gelir. Bu vaziyet çok şeye gebe.
Rusya, sanki "Şiî" yanında görüntüsü veriyor. İsrail'in hiçbir surette kabul edemeyeceği ise İran Rejimi güdümündeki Şiîler.
Türkiye de, ister istemez "Sünnîler"i koruyor. Keşke İran, şu "Şiîliği" yayma ideolojisini arkaya atsa, Humeynî hareketinin başlangıcındaki gibi "lâ Şiiye, lâ Sünniye..." dese. Kimseyi araya koymadan doğrudan Türkiye ile anlaşsa.
İran Suriye'den elini çeksin, Rusya'ya ne kadar yaslanırsa yaslansın Beşşâr'ın yapabileceği bir şey yok. Bir yerde tıkanacak ve Moskova banliyösünde kendisine tahsis edilen bir izbe evde yaşamaya mahkûm olacak.
İran bize yanaşmıyorsa, İsrail kozunu niye oynamayalım! İsrail gazeteleri, Türkiye ile aynı kareye düştüklerini yazıyor.
Bundan istifade etmeliyiz. Gailemiz zaten başımızdan aşkın. Bir İsrail'e, bir Mısır'a vurmanın manası yok. Kaç defa yazdım. Düşmanı azaltmak, pasifize etmek ve mümkünse safımıza çekmek yolunu bulmalıyız. Bir bakıma ABD ve Rusya'ya geri adım attırmak "Siyonistler"den geçir. Ne derseniz deyin Siyonistler ABD'yi yönetiyor, Rusya'ya da istediğini yaptırıyor.
Gördüğüm kadarıyla Reis, Mısır'dan ithal rabia işaretini kullanmıyor. İyi de ediyor. Kendi partisine oy verenlerin de içine sinmediği bir işaret. Mısır'da kanlı rejim değişikliği oldu, yeni diktatörlüğe dönüldü. İnsanlar katledildi. Elbette lanetlenir ama Mısır bir başka devlet. Savaş açamayız. Onların halkı, onların ülkesi. Bir gün halk uyanır ve "demokrasi" için mücadele başlatır. Demem o ki, ilişkileri üst seviyeye çıkarmalıyız.
R. T. Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında konuştu. Meseleyi şehitler tepesine getirdi yine... Sözlerinin yanlış anlaşılacağı endişesi taşıyor olmalı ki, uzun uzun şehadetten bahsetti. Bakara Suresi'nin 54. ayetini okudu; hadisten örnekler verdi. Şehitler tepesinin boş kalmayacağını, dolacağını söyledi. Bu defa "tane" meselesine girmedi. Artık şehitleri tane tane saymayacağı anlaşılıyor.
Grup toplantısına keşke şakşakçıları doldurmasalar. Konuşmasının bütün ciddiyeti kayboluyor. Baktım, şakşakçı kalabalığın amigoları da var. Sanki tribündeler, maç tezahüratı yapıyorlar. Şehitlerin geldiği zamanda hele, elem verici, utanç verici bir görüntü.
Bugün Moskova'da, R. T. Erdoğan'la Putin bir neticeye varamazsa, olan yine halka olacak. Beşşâr'sız bir yol bulunmalı.