Düşündürücü… İnanın çok düşündürücü

Benim memleketimde kriz denilen şey çok kolay çıkıyor, sonra da unutulup gidiyor.

Sonra başka bir kriz…

Başka bir polemik…

Ve yine unutma!

*

Bu sefer de Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıldönümünde -önemli değilmiş gibi düşünülse de bir kriz- yaşandı.

KKTC Türkiye Büyükelçisi Sayın Metin Feyzioğlu, ana muhalefet lideri Sayın Özgür Özel’i havalimanında karşılamamış.

*

Karşılaması gerekir miydi?

Protokol teamüllerine göre gerekirmiş.

Karşılamaya kendisi gidemese bile ana muhalefet liderini karşılamak için kendi adına bir temsilci de görevlendirilebilir, karşılayamadığı için üzgün olunduğu paylaşılarak böylece bir sorun çıkmamış olurdu.

*

Öyle mi olmuş?

Hayır öyle olmamış.

Protokol gereği karşılanması gereken ana muhalefet lideri, Büyükelçi tarafından karşılanmamış!

*

Üstelik, adına bir yetkili de görevlendirilmemiş.

Böyle olunca da ana muhalefet lideri tepki göstermiş.

"Ülkemizde bir protokol var.

Protokolde Sayın Cumhurbaşkanı var…

Sayın Meclis Başkanı var…

Ana muhalefet partisi var ve daha sonra diğer siyasi partiler var.

Ben Türkiye'de protokolde üçüncü sıradayım.

Beni karşılama görevleri arasında ve dünyanın neresine gidilirse gidilsin, ana muhalefet liderini büyükelçileri havalimanlarında karşılıyorlar.

Gelemeyebilirse elçilikten biri gelir.” diyerek, protokol teamüllerinin önemine ve gerekliliğine dikkat çekmiş.

*

Evet, “Sayın Genel Başkan bunları anlatıyor da Büyükelçi Sayın Feyzioğlu acaba bu yol ve yöntemi bilmiyor mu?” diyeceğim ya, bu düşüncemin de saçma olduğunu biliyorum.

O zaman da:

“Bu bilindiği hâlde niye ana muhalefet lideri karşılanmaz?” diyorum.

Mazereti varsa niye adına bir yetkili görevlendirmez?

Yasada da böyle bir konu belirtiliyorsa neden yerine getirilmez?

Getirilmiyorsa bu ne anlama gelir?

*

Bu, ‘Kişiselleştirme yoluyla nezaketsizlik’ anlamına gelir, diye düşünüyorum.

Çünkü ne Büyükelçi karşılamaya gitmiş ne büyükelçilik bir görevlisini ana muhalefet liderini karşılamaya göndermiş.

*

Her ne olursa olsun benim esas üzüldüğüm nokta şu:

Böylesine basit konularla bir Sayın Büyükelçi, iktidarla ana muhalefet arasına niçin bir anlaşmazlık soksun?

*

Sayın Özel:

“Biz yaşadığımız rahatsızlığı Dışişleri'ne bildireceğiz. Gereğini yapmak da Dışişleri'ne kalmış.” diyor.

*

Dışişleri de gereğini yapmazsa ne olacak?

Alın bakalım yeni bir polemik.

Konuşup duralım artık.

*

Peki, bu yaşanan sıkıntı mı?

Sıkıntı.

Bu sıkıntı nereden kaynaklanıyor?

Anladığım kadarıyla protokol teamüllerinin yerine getirilmediği iddia edilen Sayın Büyükelçi’den.

Bu durum ileride iktidar-ana muhalefet arasında -hiç gereği yokken- yeni bir sorun oluşturur mu?

Niçin oluşturmasın ki!

Peki bu noktaya gelinmesine gerek var mıydı?

Bunu koskoca Büyükelçi hesap edememişse bunun hesabını yapmak bana düşmez.

*

Şu yumuşama sürecinde yaşadığımız duruma bakar mısınız?

Nasıl ama?

Düşündürücü…

İnanın çok düşündürücü!..

Yazarın Diğer Yazıları