DPI adlı kuruluş önce Türkiye’de, sonra İngiltere’de “Türkiye nasıl bölünür?” türü toplantı düzenledi. (Galler’deki toplantının iki konusu: “Dil, Kimlik ve Yetki Devri” ve “Bölünmüş Toplumlarda Anayasa Yapımı.”)
DPI’nın merkezi İngiltere. Başkanı Kerim Yıldız diye biriymiş. PKK’nın yan kuruluşu olduğu belli. Zaten Türkiye’den davet ettiği isimlere bakarak bunu kolayca anlarsınız. DPI’nın tuzağına bazı AKP milletvekilleri de düşmüşlerdir. Gazeteciler malûm zaten. DPI’nın toplantılarına katıldıklarını açık açık yazdıkları için isimlerini burada belirtmekte bir mahzur yok: Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu, Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Mithat Sancar, Hilâl Kaplan... (Hepsi de insanların gözünün içine baka baka DPI’nın PKK’nın yan kuruluşu olmadığını yazabiliyor!)
DPI’nın başkanı Kurdish Human Rights Project (KHRP) adlı kuruluşun da kurucusuymuş. KHRP’nin bir başka kurucusu Mark Muller Stuart, Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapmış. KHRP’nin şeref başkanı ise İngiliz Lord Eric Avebury.
***
Sözü Lord Avebury’ye getirmek için bu girişi yaptım. Öcalan İmralı’da muhakeme edilirken 4 Haziran 1999 cuma günü beşinci duruşmada Avebury adı geçmişti.
Mahkeme zabıtlarında ayrıntısını bulamayacağınız Avebury ile ilgili sorguyu, salonda, Öcalan’ın ve Mahkeme Başkanı Mehmet Turgut Okyay’ın ağzından çıktığı şekliyle bir bir not etmiştim. Soru-cevaplar şöyle:
Okyay: “İngiliz Lordlar Kamarası’ndan Liberal Demokrat üye Lord Avebury ile Şam’da görüşmüşsün?”
Öcalan: “Doğrudur. Ona şunu söyledim: Ağustos 1996’dan itibaren gelişme var... 1998 Eylül’ünde ateşkes istiyoruz. Sizin tavrınız ne olur? dedim. Ne evet ne hayır dedi. ’Sizi devlet olarak desteklemeyiz. İngiltere’nin klasik politikası var.’ dedi. Ateşkese, ‘iyi olur.’ dedi. İngiltere’nin bize sıcak bakmadığını söyledi.”
Okyay: “Lordla kaç defa görüştün?”
Öcalan: “Üç defa görüştüm. Üçü de Şam’da oldu.”
Okyay: “Bu kişi İngiliz gazetelerinde yazı yazıyor mu?”
Öcalan: “Lord bizimle dosttur. Bizim için yazı da
yazıyor.”
Okyay: “Lorda yazılar için 40 bin sterlin vermişsin?”
Öcalan: “Haberim yoktur. Bu çok ilginç. Avrupa’daki örgüt sorumlularının böyle bir politikalarının olup olmadığını da bilmiyorum. O çok zengin. Onun bize para vermesi gerekir! Dostluk adına!..”
Öcalan bu sözleri söyleyince salonda gülüşmeler oldu.
Okyay: “Başka lordlarla görüştün mü?”
Öcalan: “Görüştüm. İtalya’da iken ismini hatırlamadığım başka bir lord ile de görüştüm. Bu görüştüğüm lord, bana: ’Lordların siyasî ağırlığı yok, etkileri sınırlı ama propaganda yapar, hükûmete iletirim’ dedi.
Okyay: ” Bu görüştükleriniz, ‘Niçin insanları, bu çocukları öldürüyorsunuz?’ dediler mi? “Öcalan: “Hiç bu konuları gündeme getirmediler.” (Arslan Tekin, İmralı’daki Konuk.)
***
DPI’nın toplantısına katılanların kime hizmet ettiklerinin şuurunda olmamaları mümkün değildir!
