Enerjideki fiyat artışlarının iğneden ipliğe zam olup üzerimize yağacağını, bunun da enflasyonu yukarı çekerek dolar/TL''yi yükselteceğini söylemiştik. Şimdi enflasyonu etkileyecek önemli bir emtiada fiyat artışları dikkat çekiyor. Buğday fiyatları 2012''den beri en yüksek seviyeye ulaştı. Eylül ayında 235 dolar olan fiyat, 291 dolara vurdu. Bunun anlamı sofralara koyduğumuz en büyük nimet olan ekmek ve unlu mamüllerde de hem enerjiye hem girdinin kendisine bağlı artışları görecek olmamız.
Ancak sürekli tekrarlıyorum, yine belirteceğim, emtia ve enerji zamları AKP''nin beceriksizliğini ve kasıtlı olarak gelir dağılımını yandaşları lehine bozduğu gerçeğini değiştirmez. Bu zamlara kişi başı geliri 50-60 bin dolar olan batılı ülke vatandaşı mı daha iyi dayanır yoksa geliri 7500-8000 bin dolar olmuş Türk vatandaşı mı? Yandaşların tuzu kuru. Aynı anda 3-5 maaş alıp zamlardan etkilenmiyor. En kötüsü bir belediyede bankamatik memuru, ya da çalışan. Ama ya normal vatandaş?
AKP gelir dağılımını öylesine bozdu ki şimdi dış şoklarla gelen zamlara karşı duracak kuvvet kalmadı.
Diyoruz ki buğday fiyatı artıyor. Normalde bizde buğday üretimi ihtiyaca yetseydi bu artışlar bizi etkiler miydi? Bakın SGK verilerine göre 2009 yılında çiftçi sayısı 1 milyon 16 bin. 2021 Haziran ayında ise rakam 541.346 olmuş. Çiftçilerin yarısı gitmiş!
Ananı da al git!
Ne demişlerdi çiftçiye zamanında? Girdi maliyetleri canını mı yakıyor? Al ananı da git! Bakın o çiftçi gitti ve 2004-2020 arası Türkiye''de ekili arazi sayısı 4 milyon 240 bin hektar azaldı. Ne oldu sonunda? Kanada''dan mercimek, Yunanistan''dan kuru fasulye, Şili''den ceviz, Bulgaristan''dan saman ithal ettik. Rezervde para kaldı mı? Bitti gitti…
Bunu anlatıyorum çünkü AKP bu salgına Türk ekonomisini en hazırlıksız şekilde soktu. Sonra salgını bahane göstererek tipik şark kurnazlığı yapıyorlar. Sen vatandaşın cebindeki parayı bitir, üretimi bitir, sonra suçu salgına at. Kusura bakma kimse bunu yemez!
Şimdi bu yükselen enflasyonun üzerine bir de FED''in varlık azaltılmasına dair kararı geliyor. Çarşamba akşamı FED her ay piyasaya verdiği 120 milyar dolarlık desteği azaltıp azaltmayacağına dair açıklama yapacak. Beklenti hazine tahvillerinde 10 milyar dolar ve mortgage bazlı menkul kıymetlerde 5 milyar dolar azaltma kararının çıkması. Bunun etkisi ise dolarda küresel manada sıkılaşmanın başlaması olacak. Hele bir de faiz artışları başladığında kur rüzgarı bizim için daha sert esmeye başlayacak, çünkü dolar Amerika''ya dönüşe geçecek. FED''in 2022 başı olarak tahmin edilen bu tarihi de işaret etmesini bekliyoruz. Zaten Türkiye''ye gelen bir yatırım yokken FED''in bu kararları dövizde daha sıkıntılı günleri karşımıza getirecek.
Sözün özü, çarşamba akşamı korktuğumuz FED dalgasının ne kadar büyüklükte olacağını ve ne zaman üzerimize vuracağının açıklandığı bir zaman olacak.
