Diyanet raporunda ne var?

Diyanet'in "gizli" ibareli, "Dinî-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dinî-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dinî Yönelişler" başlıklı raporundan bahsediyoruz ama daha ayrıntıya giremedik. Şunu merak etmiştim: Cemaat/tarikat ve tek başlarına hareket eden kişileri yorumlarken bir kayırma söz konusu muydu? Rapora göz attığımda, ihtiyatlı bir dil kullanıldığını gördüm.

Meselâ sık duyduğumuz İsmail Ağa Cemaati'nin öne çıkan görüşlerinden şöyle bahsediliyor:

"Ehl-i Sünnet İslam anlayışını benimsediğini belirten cemaat, tasavvufî söy­lemin ağırlıklı olduğu bir yapıya sahiptir. Bu yapıya göre, tasavvuf ve bir şeyhe intisap etmek zorunludur. / Giyim-kuşam tarzı itibarıyla kendileri gibi giyinmeyenleri, özellikle kadınların modern giyim tarzlarını eleştiren bir anlayışa sahiptirler. Alâmet-i farika deni­lebilecek görünümleri; erkek üyelerin uzun sakallı, cübbeli, sarıklı ve şalvarlı; kadınların da siyah renkli çarşaflı olmalarıdır. / Cemaatin, dini görüş ve fetvaları genellikle Diyanet İşleri Başkanlığı ile uyum arzeder. Bazı konularda farklı görüş ve fetvaları da vardır."

"Değerlendirme" başlığının altında şunlar yazılmış:

"İsmailağa Cemaati klasik tasavvufî uygulamaların yanında hafızlık ve med­rese eğitimiyle öne çıkmaktadır. Asıl merkezleri İstanbul olmakla birlikte Tür­kiye genelinde bu alanlarda ciddi bir hakimiyetleri söz konusudur. Bununla birlikte giyim-kuşam başta olmak üzere kendi bazı özel tercihlerini İslam'ın vazgeçilmez uygulamaları gibi sunmaktadırlar. Böyle bir yaklaşım Hz. Peygamber'in sünnetini şekilciliğe indirgemek gibi bir imaj ortaya koymaktadır. Bu tür indirgemeci tercihler Müslümanları ayrıştırma riski taşımakta; birlik, beraberlik ve kardeşliğini de olumsuz etkileyebilmektedir. / Mahmut Ustaosmanoğlu'nun yaşlı ve hasta olması nedeniyle yapı içerisinde bazı isimler etrafında birbirleriyle çatışan/çekişen müstakil gruplaşmaların ol­duğu görülmektedir."

İsmail Ağa şeyhini çok önce, bir bayram namazındaydı, dinlemiştim. Kravat için "yular" demişti.

İskenderpaşa Cemaati'nden bahsederken şu ifadelere yer verilmiş:

"Onları diğer cemaat ve tarikatlardan ayıran ya da dikkat çekici olan bazı yaklaşım ve görüşleri de bulunmaktadır. Bunlardan biri, gelenekle modernlik arasında kurmaya çalıştıkları dengedir. Cemaatin yayın organı İslam Dergisi'nde İslam'ın öz itibariyle modernizmin kavram ve kurumlarıyla uyum halinde olduğu fikri sıklıkla işlenmiştir.

Bazı araştırmacılar, cemaatle hiçbir ilişkileri olmayan insanların İslam Dergi­si'nde yazar ve yönetici olarak görev yapmalarından hareketle 'çok esnek ce­maat aidiyeti' ve 'bireyselliği yok etmeden cemaat ola bilme' özelliklerini, bu cemaati diğerlerinden ayıran özelliklerden saymaktadır.

Tasavvufi bir yapının yayılmasında şeyhin ilmi/şahsi karizması önemli bir yer tuttuğundan, İskenderpaşa Cemaati'nin bu şartlar altında varlığını daha da genişletemeyeceği öngörüsünde bulunmak mümkündür. Bununla birlikte gelenekle modernlik arasında kurmaya çalıştığı denge, esnek cemaat aidi­yeti ve bireyselliği yok etmeme gibi yaklaşımı ile cemaat, potansiyel olarak geniş kitlelere ulaşabilme imkânına sahiptir."

Bu cemaat; kayınpeder, damat ve torun silsilesiyle devam ediyor. Şimdiki şeyh torunla bir tarihte bir Arap ülkesinde beraberdik. Çok cevvaldi.

Diyanet'in raporunda, birilerini kızdıracak ifadeler de bulunuyor. Yeri geldikçe yazarız.

Yazarın Diğer Yazıları