Dış Türk edebiyatları şairlerinin İstanbul sevdası
Anonim olarak bilinen bir Dobruca (Romanya) türküsünde:
İstanbul''a vara gele usandım
Her güzeli ben kendime yar sandım
İstanbul''un ortasında Beşiktaş
Ne anam var, ne babam var, ne kardaş
İstanbul''a vara gele yol yaptım
Bir vefasız dilber için dert kaptım
biçiminde dile gelen İstanbul, şairlerin dilinde tutku derecesinde sevdaya dönüşmüştür. İstanbul için Azerbaycan''ın en büyük şairi Bahtiyar Vahabzade''nin:
Bir şehirde birleşir
İki kıta
Birinin başlangıcıdır
Birinin sonu…
Sol tarafında debdebeli geçmişinden yadigar kalan,
Başı göklere yücelen
Camileri, burçları, kaleleri
Durur bin yıldan beri.
deyişindeki görkemli söylemin yanı sıra yine Azerbaycan''ın önemli şairlerinden Ahmed Cevad için İstanbul sadece Türkiye''nin değil, bütün Türklüğün merkezi konumundadır. Birinci cihan harbinde İstanbul için üzüntüsünü dile getiren bazı dizeleri:
Yarab, bilmez miydin kalbimi sen de,
Ki, kırdın sazımın canlı telini!
*
Ah, ey solgun yüzlü, dalgın İstanbul!
Mavi gözleri, ipek baygın İstanbul!
biçiminde olan İstanbul şiirini yazmıştır.
Azerbaycan''ın önde gelen şairlerinden Sabir Rüstemhanlı da İstanbul''un güzellerini ve güzelliklerini:
İstanbul''un kızları
Saçları kıvrım kıvrım
Gözlerinde boğuldum
Yüzüme bakma yavrum
Bu aman sazdan akar
Bu duman yazdan akar
Zaman Boğaz''dan akar
Su olup akma yavrum
biçiminde dizelere aktaranlardandır.
İstanbul âşığı olduğu bilinen ve bazı dizelerinde:
Gönderme, bırak beni kalayım
Oturma izni isteme benden
.......
Ah İstanbul / Itri''nin faslında
Bir udi de ben olayım
Bir de Prizren şivemle
Türküler yakayım bağlamamla
Bırak hasret gidereyim biraz
O kadarını da çok görme
deyip İstanbul sevdasını en üst düzeyde dile getiren Kosova''nın en büyük şairlerinden Zeynel Beksaç''tan başka Anadolu dışında yaşayan nice şair nice özgün şiir söylemiştir İstanbul adına.
İstanbul, kimi şairlerde yeri gelmiş:
Bin dokuz yüz elli bir yılında
O acılı tehcir göçünde haziranda
Kavuştu Zehra İstanbul''da
Anasına, babasına, kardaşına
Sanki yeniden doğmuşçasına (Ahmet Merdivenci-Bulgaristan)
dizelerinde olduğu gibi umut odağı, kimi şairlerin:
Bir oya gibi örmüş yıllar seni
Gördüğüm en güzel nakış sensin dünyada
Sürme çekmiş gözlerine Boğaz''ın
Seviyorum desem az gelir sürmelim. (N.Akbıyık Bulgaristan)
dizelerinde olduğu gibi sevda durağı; kimi şairlerin:
Nice Gizemler öldü
O gece İzmit''te
İstanbul''da nice Veliler
Yalova''da nice Fatmalar
Nice Ayşecikler öldü
Adapazarı''nda
Nice Oktaylar, Cerenler Gölcük''te
Birer birer (Mümin Yusuf Akın-Bulgaristan)
biçimindeki dizelerinde olduğu gibi acı günlerin dert ortağı, kimi şairlerin de:
Sultanahmet, Topkapı, Dolmabahçe
İstanbul''a öyle bir dekor veriyordu ki
Bu her hangi bir dekor değildi
Ama ufukta kalan İstanbul
Tam bir cennet gibiydi (Alaaddin İsmail-Kosova)
biçimindeki dizelerinde olduğu gibi cennetten bir köşe olarak nitelendirilmiştir. Anadolu dışında yaşayan şairler İstanbul sevgisini çeşitli yönlerden ustaca ele alıp işlemişlerdir.
Güzel İstanbul bütün güzelliğiyle
Uzakta kalırken
Saçlarını koyvermiş, hareler giymiş
Genç kıza benziyordu (Alaaddin İsmail-Kosova)
dizelerinde bir genç kıza benzetilen İstanbul:
Ben İstanbul''u görürüm
Şair İstanbul''u bir başka görür (Refki Taç-Kosova)
diyerek dünya görüşünü sergilerken şairlerin, kimileri de:
İstanbul''u gördüm
Nice çağlar, uygarlıklar kol kola
İstanbul''u gördüm
Binmişde kır atına koşuyordu dört nala (Ali Sait-Bulgaristan)
*
Adaların çiçek ve serin
Mavi halı Marmara''dır gözlerin
Bağrındaki tarih bir sırdır derin
Masallarda aradığım İstanbul (Haşim Akif-Bulgaristan)
*
İstanbul tarihin gülşenidir diyordu babam
Serdengeçti tarihler, Kanuniler doğuran
Ben şiiristan koydum bu şehrin adını
Şiirle sevginin en büyük harcını yoğurdum (Mehmet Çavuş-Bulgaristan)
*
Çemberlitaş''ına bel vermişim
Yine seninleyim efsane şehrim!
Her adımda tarihin izi var,
Her avuç toprağın tarih kokar. (Sabri Ata-Bulgaristan)
dizelerinde tarihi geçmişi ile damgasını vurur şiirlere. İstanbul özlemi, Anadolu dışında yaşayan şairlerde had safhada kendini göstermektedir. Kimi şair:
Özledim uçakların uçuşunu perde perde
Özledim İstanbul''a inişleri her seferde (Fatma Rodoplu-Bulgaristan)
derken, kimisi:
Bir renk cümbüşü içinde suların dibi
Tekmil yelkenlerini açmış ufka
Çalkanır durur İstanbul
Allı pullu bir gemi gibi (Özker Yaşın-KKTC)
biçiminde, kimisi de:
Ah! top gibi yuvarlak olabilsem
Yuvarlanarak İstanbul''a gidebilsem. (Vahit Ergin-Kosova)
diyerek çocuksu duygularla dile getirir İstanbul özlemini. Kimisi ise:
Ey Babamoğlu, Babamoğlu
İstanbul''a git
Orda Fatih Camii''nin avlusunda
Gazi''nin türbesi başında otur
Bir demet çiçek koy
Öp mübarek toprağını
Öp bizim yerimize (Niyazi Hüseyin Bahtiyar-Bulgaristan)
*
Mestetti beni İstanbul''un her hali
Aradım caddelerde üstad Yahya Kemali
Anladım ki İstanbul''u sevmek için pek
Balkan şehirlerinde özlemini çekmek gerek (İsmail Çavuş-Kosova)
*
Şu Maşrık''tan Magrib''e sefer yaptıkça güneş
Tüm kentlerin sultanı kalacaktır İstanbul (İbrahim Alagöz Sabri-Bulgaristan)
biçiminde yürekten sergilerken duygularını ben de İstanbul şiirimden bir bölümle katılayım bu şairler kervanına:
Ey camiler kenti
Yıldız yıldız ışık yükü yedi tepenin
Kız Kulesi''nde efsane
Boğaz''da güzellikler zinciri
Ne tarifin mümkün senin
Ne sözcükler yeterli övmek için. (Mehmet Yardımcı)