Dini suça alet etmek

Şu tesadüfe bakar mısınız? Tam da Akp''nin kurucularından şimdi CHP Konya Milletvekili olan Abdüllatif Şener''in, "Türkiye''de korkunç bir yolsuzluk çarkı var!" diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP''ye sert sözler kullandığı gün, Akp Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, partisinin Ağrı''daki ''Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı''nda; "Oylarımız ile Tayyip Bey''e destek verdiğimiz için hanelerimize sevap yazılmaya devam ediyor" dedi.

Şu gündemin güzelliğine ve çeşitliğine bakın lütfen.

Devam edelim.

İş bununla bitmiyor. Bir de millet İttifakını HDP ile bir tutmak ve "teröristlerle iş tutuyor" propagandasıyla İYİ Parti''yi zora sokarak ittifakı bozmak isteyenlerin cephesinde şimdi, şu an, "İmralı ile görüşmekte olan Akp''li milletvekilleri var" şeklinde haberler ortaya çıktı.

Her üç olayı birlikte değerlendirirsek ne göreceğiz?

Yenilenen İstanbul Belediyesi Seçimlerinin ilkini iptal ettirmek için "Hiçbir şey oymadıysa da mutlaka bir şey oldu" açıklamasıyla Türkiye''nin gündemine oturan Ali İhsan Yavuz''un, bu sefer, iktidardaki siyasi partiye oy vermenin, oy verenlere sevap kazandırdığını söylemesiyle, şimdi Chp milletvekili, öncesinde Akp kurucusu olan Abdüllatif Şener''in söyledikleri, tam yerine denk gelmiş ve manzarasını da koymuştur.

Ne diyor Şener?

"Türkiye''de korkunç bir yolsuzluk çarkı var!"

Demek ki "yolsuzlukları" bile bile Akp''ye oy verirsek sevap kazanıyoruz.

İşte bu, adı "barış" demek olan İslam dinini, parti çıkarı için kullanmanın en somut örneğidir.

Partiye oy vermekle sevap kazanmak veya cennete gitmek arasında nasıl bir ilişki olabilir?

Geçmediğimiz köprüye, gitmediğimiz hastaneye, binmediğimiz uçaklara para ödemek zorunda kaldığımız için mi sevap kazanacağız?

Yoksa?

Hazinenin 180 milyon dolarını harcayıp yok ettikleri için mi?

Değilse, şimdi daha dün haberlere yansıyan "yanan orman emvalini, yabancı şirkete ihale edip" Türkiye''yi milyonlarca dolar zarara uğratan bir partiye oy vermek mi insanlara sevap kazandırıyor?

Say say bitmez.

Sadece Sezgin Baran Korkmaz olayı, Türkiye''den kaçan İranlı Sarraf olayı, hapisten çıkarılan Zindaşti …vb. gibi olayları bilen, duyan, gerçek bir dindar, ilahiyatçı, imam-hatip, tarikat ehli varsa ve buna rağmen halen daha; "eliyle düzeltemiyorsa, diliyle, diliyle düzeltemiyorsa buğz ederek" tavır koymuyorsa; bırakın sevabı, bırakın cenneti, gideceği yer apaçık cehennemdir.

Din ile siyaset yapıp, Allah ile aldatanlara ve aldatmak için kara propaganda üretenlere yazıklar olsun.

Akp iktidarları döneminde süreç içinde, dini ahlak da vicdan da çürüdü.

Gelelim öbür konuya. Halen daha bazı Akp eski veya yeni milletvekillerinin İmralı ile temasta oldukları meselesine. Buna hiç şaşırmadık. Çünkü imralı eşittir Kandil, zaten Akp tarafından siyasi aktör olarak hep alandaydı. Daha dün yenilenen İstanbul Belediye seçimlerinde gördük. Gizlisi saklısı olmadan Kandil''in esas patronu, kurucusu, Abdullah Öcalan seçim bildirisi yayınladı. Aynı amaçla kardeşi Osman Öcalan TRT''ye çıarıldı.

Millet İttifakında olmamasına rağmen, sırf iktidara muhalefet ettiği için HDP''den hareketle Millet İttifakına "Kadil''den emir alıyorlar" suçlaması yapan Cumhur İttifakı, kendi gözündeki çöpü görmüyor. Kaldı ki, MHP''nin "kapatılsın" diye Anayasa mahkemesine uyguladığı baskı ile geçmişte hapis yatan Eş Başkan Ahmet Türk''ün salıverilmesi gerektiğine ilişkin sözleri arşivlerde duruyor. Çok daha önemli olanı ise, HDP''yi siyasal merkeze kendilerinin taşıdığıdır. Parlamenter sistemi bozup, otoriter partili cumhurbaşkanlığı sistemini kurmakla, HDP''yi siyasetin belirleyici aktörü haline getirdiler. Çünkü Partili Cumhurbaşkanlığın sisteminde yürütme, yüzde 51 oyla belirleniyor.

Sonuç olarak, cumhur İttifakının kurduğu, totaliter eğilimleri baskın otoriter siyasal sistem, kendi ürettiği arızayı muhalefete fatura etmek istiyor. Yetmiyor Allah''ın dinini suçuna ortak etmekten de çekinmiyor.

Yazarın Diğer Yazıları