Dinden çıkanlar dinden soğutanlar
İktidar, "Her yer imam hatip, herkes imam" şiarıyla yürüye duysun, üstünde namaz kıldıkları seccade altlarından kayıyor.
"İslâm" derken, İslâmı ifsat eden bütün grupların önünü açmaları insanlarımızı düşündürüyor, inançlarını sorgulatıyor.
Dün yayınlanan "Başörtüsünü yasaklayan bir madde var mı?!" başlıklı yazım üzerine gelen mektubu vereceğim. Türkiye''nin ne hâle getirildiğini özetliyor:
"Arslan Bey, makalenizi her zamanki gibi okudum. Makalenizde; ''28 Şubat Örtülü Darbesi döneminde insanın sakalına, altın mı, gümüş mü diyerek yüzüğüne kadar müdahale ettiler.'' cümlenize katılmıyorum. 28 Şubat''ta alınan kararlar devletin en üst kurumunda alınan kararlardı. ''Darbe'' kelimesi bence fazla olmuş. Yanlışlar çok yapıldı ama keşke o yanlışlara devam edilseydi bugün yaşadığımız garabet yönetime yol açacak alçak FETÖ olayı olmayacaktı.
Dinî konularda haklı olacağınız uygulamalar yanlıştı. Ama bugün ben İslam''dan soğudum. Neden biliyor musunuz? Şu an uygulanan dinî söylemleri Türk düşmanlığı gibi görüyorum. Basına yansıyanlara bakınca Türk ve Türkiye düşmanı gibi davranan din adamları ve tacirlerini görüyorum.
Siz Balkanları ve Kafkasları gezmiş bir bilim insanı ve gazetecisiniz, anladığım kadarıyla da dinî bütün bir kişisiniz. Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Ermenistan, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Rusya ve Gürcistan nasıl ayakta duruyor? Din adamları bu devletlerin kuruluşunu desteklemiş ve millî varlıkları için mücadele etmiş, milliyetlerini ön planda tutmuştur. Bir de Türkiye''de yaşayan ve kimliklerinde ''Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı'' yani Türk vatandaşı yazan din adamlarına bakalım. İçlerinde Türklük bilinci olanlar sağdan-soldan saysak bir elin parmakları kadar bile çıkmaz. Hemen hepsi Türk ve Türkiye düşmanlığını körükleyen yazı ve söylemlerde bulunuyorlar. Ben de bu kişilerle aynı mabette bulunmayı ve yaptıkları vaaz ve hutbelerin çoğunu kabul edemiyorum ve eve gelince küfür etmekten kendimi alamadığımdan daha da camiye gitmiyorum. Çünkü dinden imandan edecek akla ve mantığa sığmayan bu söylemlere tahammül edemiyorum. Saygılarımla."
İsminin yazılmasına izin verse dahi, bu mektubu gönderenin ismini yazmayacağım. Şuursuz, kendini bilmez insanlar çok. Zaten şuursuzlar yüzünden İslâm sorgulanır hâle geldi.
Bu iktidar, ateist olanların, deist olanların istatistiğini tuttu mu? Sebeplerini sorguladı mı?
Kamuoyu araştırmaları şirketleri zaman zaman anketler düzenliyor ve şimdiye kadar iktidarın dinî faaliyetleri üzerine müspet ifade kullanıldığı görülmüyor.
Size yazarımız A. Yağmur Tunalı''nın yakın zamanda yayınlanan iki yazısına girip okuyun derim. İlk yazısından:
"Din üzerinden akıl almaz sahteliklerle aldatılıyor ve soyuluyoruz. Bunu görmemek ve konuşmamak olmaz. Bütün değerleri din diyenlerin katlettiğini artık görmeliyiz. Aldatmaya devam ettikçe yeri pekişen ve kendine güveni artan bir sahtelikten bahsediyoruz. Böyle güçlendikçe bütün kuralları ortadan kaldıran, din soslu dine uzak anlayışlardan bahsediyoruz. Örnekleri gün yirmi dört saat yaşıyoruz. Kanıksamak, sessiz kalmak ve kabullenmek yıkımı hızlandırıyor. Düşünebiliyor musunuz, hâlâ bunların yanlışları, Tanrı adına konuşma sapkınlıkları ya konuşulamıyor ya da zor konuşulur halde." ("O yüze bu maske", Yeniçağ, 10 Ocak 2023)
"İmam Hatipli" Yağmur Tunalı tespitte bulunuyor. "Tespit" diyoruz. İtiraz edilebilir mi?
Yağmur Tunalı''nın diğer yazısı "Direksiz Direklerde sallanıyoruz" (Yeniçağ, 17 Ocak 2023) Bu yazısında son sözü eski Diyanet İşleri Başkanı Prof Dr. Ali Bardakoğlu''na söyletiyor:
"Şu anda yaşadığımız dinin Müslümanlıkla ilgisi yok. Müslümanlar şeyh veya siyasi liderlerine tapan putperest oldular. Aklı, sevgiyi, barışı, bilgiyi, bilimi, ahlakı, adaleti, özgürlükleri, sanatı, estetiği ve hukukun üstünlüğünü terk ettiler."
İktidar, dini kendi kalıplarına sokmuş, arkasına, din anlayışları kendilerinden menkul cemaatleri/tarikatları takmış, yellim yellim yürüyor.