‘Dindar Nesil Yetiştirme Projesi’
Ak Parti iktidarının bir görünen yüzü var, bir de görünmeyen yüzü. Her iktidar önce güçlü bir Türkiye için çalışır. İktisadı güçlü olacak, silahı güçlü olacak, ilim yolunda mesafe alacak...
İktidarın ideolojik saplantıları varsa, asıl enerjisini ideolojisi için harcar.
Silah, iktisat, ilim bahane... Eğer bu yolda güç kazanırlarsa, örtülü ideolojilerine de taraftar toplayacaklardır.
Rifat Yeniay’ın dikkat çekici bir çalışması var: “Dindar Nesil Yetiştirme Projesi” (Gece Kitaplığı, 562 s.)
Rifat Yeniay, kitabında Ak Parti iktidarının asıl maksadını belgelere dayanarak bütün açıklığıyla ortaya koyuyor.
Burada kaç defa yazdık. 14 Mayıs-28 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra bakanlar ve bakan yardımcıları değişti, ki her bir bakanlıkta dörder bakan yardımcısı bulunuyor, bakan yardımcılarından biri değiştirilmedi. O da Millî Eğitim Bakanlığı’ndaki bir bakan yardımcısı. O, Saray’ın “imam hatipleştirme” projesinin baş mimarı.
Rifat Yeniay’ın, “Dindar Nesil Yetiştirme Projesi” kitabına koyduğu isim çok masum. İnsanlarımızın pek reddetmeyeceği bir adlandırma “dindar nesil”. Yazarımızın işlediği konu ise imam hatipleştirme. İmam hatipleştirme, siyasî hedefin de adı.
Yazarımız kitabın “Önsöz”ünde bir hususa dikkati çekiyor:
“AKP iktidarı, 15 Temmuz 2016 tarihli FETÖ'cü darbe girişimi sonrası bütün askerî okulları kapattı. Daha sonra hepsini tekrar açtı. Sadece bir okul türünü tekrar açmadı, Askerî Liseler. Bunun nedeninin Harp Okullarına İmam Hatip Lisesi mezunlarını yerleştirmek olduğu basın ve yayın organlarında defalarca dile getirildi. (...)
İmam Hatip okullarını incelemeye başladım. Sayılarındaki büyük artış dikkatimi çekti. Yeni yapılan İmam Hatip binalarının yanına öğrenci yurtları da yapılıyordu. Yurt konusu da gündeme geldi. Yurt konusunda esas çalışmaları İslami Vakıfların yaptığını gördüm. İslami Vakıfları incelerken Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bu vakıflarla yaptığı protokoller ortaya çıktı. Konu birbiriyle bağlantılı olarak genişliyordu.
MEB-Vakıf protokollerini incelerken karşıma MEB-Diyanet protokolleri çıktı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) ikinci-paralel-bir Millî Eğitim Bakanlığı gibi eğitim alanına girdiğini gördüm. Fakat bu da yetmiyormuş gibi Diyanet İşleri Başkanlığı diğer Bakanlık ve kuruluşlarla da eğitim alanında protokoller imzalamıştı. Esas şaşkınlığı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 4-6 yaş Kur'an Kurslarını öğrendiğimde yaşadım. Özellikle 4-6 yaş çocukların, henüz Türkçe öğrenmeden Arapça öğrenmeye başlamaları beni çok şaşırttı. Çevremden 6 yaşındaki bir erkek çocuğunun Kur'an-ı Kerim-i hatmettiğini, ezbere okuduğunu öğrendiğimde şaşkınlığım daha da arttı. (...)
İmam Hatip Okullarıyla başlayan ve gittikçe genişleyen araştırma sonucunda, dini eğitim ve uygulamaların genişliği ve derinliği karşında bir kez daha şaşırdım. Siyasal İslamcı ideoloji ve dini eğitim uygulamalarının rastgele yapılan faaliyetler değil, son derece bilinçli, planlı ve uygulamaya kondukça gelen tepkilere de bağlı olarak düzeltmelerle ilerlediğini fark ettim.
Resmî sayısal veri, mevzuat ve uygulamaları inceleyince, dini eğitim ve uygulamaların ‘Sivil Örümceğin Ağını’ da aştığını, ‘Siyasal İslamcı Ağ’ın tüm toplumu kuşattığını gördüm. Kendilerinin ‘Dindar Nesil Yetiştirme’ dedikleri bir projenin uygulandığı ve epeyce yol kat etmiş oldukları çok açık görülüyordu. FETÖ'nün ‘Altın Nesil’ projesinin, yönetici ve isim değiştirmiş olarak devam ettiği düşüncesine ulaştım.
Bu aşamadan sonra yapacak tek şey kalmıştı. Daha büyük farkındalık oluşturmak için, gördüklerimi kaleme alıp toplumu uyarma görevimi yerine getirmek. (...) Sonuçta ortaya, siyasal İslamcı ideolojinin eğitim alanındaki yapılanmasının röntgeni çıktı.”
***
Nereye varacağımız çok açık. Afganistan’da Taliban nereye vardıysa biz de oraya.
İktidardakilerden hiç duydunuz mu Taliban’a: “Ne yapıyorsunuz, insanları cendereye sokuyorsunuz... Kadınları hiçleştiriyorsunuz. İslâm’da bunlar yoktur.” dediğini?
İktidarın çok itibar ettiği bir caminin adıyla anılan cemaatin sarıklı cübbeli adamları Taliban iktidarıyla çok sıkı fıkı. İş birliği protokolleri bile imzalıyorlar.
Resmî mektepler böyle. Ya her yerde bitiveren tarikat/cemaat medreseleri?
Onlar daha derinlerde, daha ücralarda...
Rifat Yeniay, “Dindar Nesil Yetiştirme Projesi”ni bir maksat güderek ortaya koymuyor. Bütün delilleri toplamış ve ülkemizin bu gidişle nereye varacağını ortaya koymuş.
Okumak lâzım.