'Dillerin Şifresi'
Türkçemiz üzerine ne kadar çalışsak azdır. Ta Mançurya''dan, Çin''in ötesinden, Deşt-i Kıpçak''a (Ukrayna sahası), Orta Asya''nın bütün sahasına (Çin hâkimiyetindeki Doğu Türkistan da dâhil, bu sahada dilimizin şaheserlerini ortaya koyan Divanu Lügati''t-Türk''ün yazarı Kaşgarlı Mahmut ve Kutadgu Bilig''in yazarı Yusuf Has Hacib''in yetiştiğini hatırlatırım), Sibirya''nın derinliklerine, Sibirya derinliklerinden -Allah bilir- Bering Boğazı aşılarak Amerika kıtasına, Balkanların en uç noktalarına, Macaristan sahasına, Kuzey Afrika''nın Atlas Okyanusu''na dayanan uçlarına, Afrika''nın en dibine kadar "Türk" var, Türkçe var...
Türkler kurdukları devletler, göçtükleri yerler itibarıyla nerelere kadar uzandılarsa oralarda varlıklarını sürdürmüşler, kırıntı da olsa iz bırakmışlardır.
Bir gazeteci olarak, birçok ülkede Türk''ün, Türkçenin varlığına bizzat şahit oldum. Yemen''de, Ukrayna sahasında, Balkanlarda, Macaristan''da, İspanya-Bask bölgesinde, Kafkaslar''da, Orta Asya''nın, Doğu Türkistan hâriç her bölgesinde... şahitliğimi, tespitlerimi yazdım, tarihe not düştüm.
Bu köşede sık Türkçe meselesine giriyoruz. Kitap günümüzde konumuz yine Türkçe.
Dr. Yusuf Gedikli, Türkçenin, pek girilmeyen sahası üzerinde uzun zamandır çalışıyor.
Yusuf Gedikli velut araştırıcı. Burada çalışmalarını sıralasam, birkaç gün yazmam gerek, girip okuyabilirsiniz.
"Dillerin Şifresi"nin ikinci cildini yeni çıkardı. (Boğaziçi Yayınları, 984 s.) Kitabın alt başlığı "Hint-Avrupa Dillerinin Köken Bilimine Giriş".
Pek bilinmez, dünyada en çok çalışılan ilim sahalarından biri Türkler-Türkçedir. 57 ülkede Türkoloji enstitüsü veya benzer araştırma kuruluşları vardır. (Tabiî araştırmanın bir sebebi de Türk''ü yakından tanımak ve yumuşak karnını bulmaktır!)
Sözü Dr. Yusuf Gedikli''ye bırakacağım."Dillerin Şifresi"nin ikinci cildinin "Önsöz"ünde maksadını açıklıyor:
"Hatırlanacağı üzere 2015 yılında Dillerin Şifresi - Dillerin Kökeni ve Türeyişi adlı eserimizi yayımlamıştık (Boğaziçi y., 464 s.). Eser üç ciltlik çalışmamızın birinci cildiydi. Bu ciltte kuramsal konuları ele almış, özellikle ocak yasası; beta, delta, gama, lamda düzlemleriyle ilgili bulgularımızı ortaya koymuştuk.
Kitabımıza yazdığımız ön sözde çalışmamızın ikinci cildini Türkçedeki kök (söz) ocaklarına ayıracağımızı belirtmiştik. Maksadımız dillerin türeyişiyle ilgili bulgularımızı kanıtlayacak Türkçe kök ocaklarına yer vermekti. Bahsettiğimiz cildi yazmaya başlayınca o kadar çok bilgi ve bulgu elde ettik ki, çalışmamızın bir cilde sığmayacağını anladık ve çalışmamızı birkaç cilde çıkardık. Aynı zamanda hedef yükseltip Türkçenin Köken Bilimi Sözlüğü''nü yazmaya niyetlendik. İşimizin uzadığını ve uzayacağını anlayınca hiç olmazsa bir cildini ortaya koymak için sadece beta düzlemini oluşturan birincil b ve türevleri olan p, f, v, m sesleriyle başlayan sözlerin köken bilimini yapmaya giriştik. (...)
Eserimizin ağırlığını Hint-Avrupa dilleri meydana getirmektedir. Bu dillerin yanı sıra dünyadaki şu dillere ait ocak ve kelimelere de yer verdik: Bask, Ural, Moğul, Mançu-Tunguz (Evenk), Kore, Japon, Çin, Dravid, Kafkas, Sümer, Hami-Sami, Hoysan, Sudan-Gine, Aravak (Güney Amerika''da), Polinezya. Böylece 16 dil ailesinden söz etmiş olduk. Hint-Avrupa dil ailesinden eklerle birlikte 1080, öteki 15 dil ailesinden 160 ocağa, toplam 1240 ocağa yer verdik. 1240 ocağın tezlerimizi ispatlamak için yeterli olduğuna inanıyoruz."
Dr. Yusuf Gedikli, yeni tezlerle karşımıza çıkıyor. Özellikle araştırıcıların el altında bulunduracakları bir çalışma.
Okumak lâzım.