Devletin politikaları gençleri yetenek açığına sürüklüyor
Ülkemizde gençler birçok açıdan dezavantajlı durumda. Siyaseten temsilleri kısıtlı. Örgütlenemiyorlar. Genel olarak gençlik sorunları güvenlik perspektifinden ele alınıyor. Toplumumuz yaşa ve yaşlıya daha fazla önem atfediyor. Barınma sorunları, eğitim için bursa erişme sorunları, evlenmek istese krediye ve işe erişim imkânları kısıtlı.
Gençlerin karşılaştığı ve giderek artan bir sorun da staja erişim konusu. Bu konuda devletin hatalı uygulamaları, gençlerin yetenek açıklarıyla karşılaşmasına neden oluyor.
Gençlerin staja erişmesi ana sorun
Stajyer konusunda mantık hatası var. Devletin konuya el atması lazım. Staj konusunda sorunlar kabaca aşağıdaki gibi.
Stajyer MEB’den veya YÖK’e bağlı üniversiteden geliyorsa okullar sigortasını yaptırabiliyor. Bu olumlu ama bu kurumların bütçeleri kadar. Zorunlu staj yoksa zaten bu da olmuyor. Bunun dışında stajyer almak istediğinizde asgari ücret vermeniz gerekiyor. Asgari ücret verilecekse, zaten asgari ücret de norm olmuşsa neden asgari ücret vererek stajyer çalıştırılsın ki? İşverenler bu durumda maaşlı, tecrübeli kişi istihdam eder.
Yabancı öğrencilerin staja
erişmesi daha da sorunlu
Ülkemizde 300 bin civarı yabancı öğrenci var. Bunlar öğrenci vizesiyle ülkemizde. Dil sorunu yok. İki ülke arasında ticari ve kültürel etkileşimde kullanalım denildiğinde üniversite zorunlu stajı değilse bu öğrencilerin çalıştırılması mümkün değil. Okullara öğrenci staj bedelini işveren yatırsın, sizden staj yapıyor gibi görünsün denildiğinde, öğrenciyi getiren üniversiteler isteksiz davranıyor. Bu durumda, bu gençlerin potansiyelin de yararlanılamıyor. Yabancı öğrenciler çalışırken yakalanırsa, öğrenci vizelerinin iptali söz konusu. İşverene ise, yabancı veya Türk fark etmeksizin 250-300 bin TL cezalar yazılabiliyor.
EYT furyası, gençlerin
önünü daha da tıkıyor
Geçtiğimiz seçim öncesinde palas pandıras çıkarılan emeklilik düzenlemesi, gençlerin önünü daha da tıkıyor. Birçok kişi henüz aktif yaşlarında emekli olup tekrar iş piyasasına katılıyor. “Herkesin emekli olduğu yerde, kimse emekli olamaz” deyişini haklı çıkarırcasına, 12.500 TL emekli maaşıyla, emeklilerin birçoğu tekrar iş piyasasına giriyor ve gençlerin önü daha da tıkanıyor.
Avrupa’da gençlerin sorunu
bizim gençlerin yanında devede kulak
“Gençlerin iş piyasasına katılımında Fransa’da durum ne?” diye Fransa’da bir yakınıma sorduğumda, “Genç işe başladığında 5 yıl maaşının yüzde 70-80’ine kadar devlet işverene ödüyor. Genç işsizliği sorun değil” diye aktarıyor.
Staj bulma sorunu derinleşiyor
Tüm bu sorunların birleşimiyle, kimse stajyer almak istemiyor. Gençler maalesef staj yapacak yer bulamıyor. Hal böyle olunca, gençler müthiş beceri açıklarıyla karşı karşıya kalıyor. İlber Ortaylı hocanın dediği gibi, 30’una kadar bir kişi bir uzmanlık geliştiremediyse ondan korkun. Durum tam da böyle oluyor. Staj maliyetleri bu kadar yüksek olunca gençlerin bir kısım şanslıları beceri edinmek için 2-3 mülakattan geçerek kurumlara girmek zorunda kalıyor. Önemli bir kısım genç ise, değil işe girme, staj yapma umudunu bile kaybetmiş durumda.
Devlete düşen…
İşvereni suçlamak en kolayı. Devlet elbet emek sömürüsü olmasını engelleyecek ama stajyer için ya teşvik etmeli ya da maaşında indirim yapmalı. Aksi durumda, gençlerin iş piyasasına entegrasyonu sorunu katmerlenerek büyüyecek. Gençlere işsiz değil, üniversiteli diyorduk. Onlar artık mezun oldu. Toplumun yüzde 48,3’ü üniversite mezunu ve oran da, sorun da katmerlenerek artıyor.