'Devler Geçti bu Yollardan'
"Bilgi aktarma gelenekleri çeşitlidir. Türk yaşama geleneği düşünüldüğünde başka türlü bakmak gerekeceği de açıktır. Bizde bilginin insandan insana aktarılması ve yaşayarak-yaşatarak anlama yaygındır. Yüzümüzü dış dünyaya döndüren medya çağında bile bir ölçüde öyledir. Dolayısıyle, insan ve hayat, sırasında kitaptan da mühimdir. Çünkü, okuduğumuz kitaplarda bulunmayacak derinlikler onlardadır. Kitabı, insan ve hayatla beraber yorumlama ihtiyacı da buna eklenince bambaşka noktalardan bakmak gereği ortaya çıkar."
Yakarıdaki satırlar A. Yağmur Tunalı'ya ait... Onu tanıyorsunuz. Bu köşeye de birçok defa misafir oldu.
Peş peşe kitaplar yayınlıyor: Kavga Günleri'nin, Bittiği Yerde Başlar'ın, Gittiler'in yazarı... Şiir kitabı da var: Melâl Burcu. (Eğer Tunalı'nın şiirlerinden örnekler mekteplerin edebiyat kitaplarına alınmamışsa yeni nesiller eksik yetiştiriliyor, demektir!)
Yağmur Tunalı, kitaba adını veren -bence klasikleşmiş- şiirinin ilk mısralarında der ki:
"Ruhumda vakitsiz uyandın çiçek, / Akşam öksüz, gece çılgın.. ne desem? / Günler bana mâtem, aylar Muharrem; / Yarıyor göğsümü çılgın bir elem, / Patlıyor içimde sayısız fişek! // Feryada kurulu sanki zemberek: / Çığlığa sarılmış gibidir Annem!"
Fakülte arkadaşım, uzun şiirinin sonunda, bir mısra ile âdeta dönemimizi özetler:
"Başlıyor ey hüzün sana Hicret'im!"
Bizim nesilde ülke sevdası kalpleri tutuşturmuş; "hüzün" kronikleşmiştir. Hüzünde "umut" yeşerttik ve hiçbir zaman "Bitti! Çekilelim bir köşeye." demedik. (Nesli sağ-sol diye ayırmıyorum. Hepimiz ülkemiz için kaygılandık. Kimi yolunu seçebildi, kimi yine "ülke" için yanlış yola saptı, çamur deryası içinde debelendi. Şimdi kimin başı dikse, haklı olan odur!)
Tunalı'nın kitaplarının sonuncusu: "Devler Geçti Bu Yollardan".
Girişte verdiğim satırlar bu kitaptan... Giriş mahiyetinde yazılmış "Konuşmanın Tadı"nın ikinci paragrafı... Kitabın maksadını ortaya koyuyor.
Yağmur Tunalı, yaşananlar, bilinenler unutulup gitsin istememiştir. Heybesinde ne varsa bizimle paylaşıyor. Yakın tarihimiz üzerinde çalışanlar, onun paylaştıklarının kıymetini hemen fark edeceklerdir.
Şunu hatırlatayım: Bu köşede birçok defa "Kavga Günleri" kitabından bahsettim. 1968'den 1980'e kadarki "netameli" dönemi, okutan, meraklandıran ve hep hüzünlendiren bir üslûpla nesillere taşımıştır.
"Kavga Günleri"ni okuduktan sonra "16 cumhuriyet aydını"nın anlattıklarını verdiği "Bittiği Yerde Başlar"ı; edebiyat ve sanat dünyamızın 26 mümtaz ismini, diyebilirim ki, yazarak resmettiği "Gittiler"i ve en son, dönem dönem beraber olduğu "devler"in iç dünyalarını tuttuğu aynayla bize aksettiren "Devler Geçti Bu Yollardan"ı okumak isteyeceksiniz.
"Devler Geçti Bu Yollardan" (Panama Yayınları, 0312 432 14 89) kitabında Dr. Muhtar Tevfikoğlu, Tarık Buğra, Sâmiha Ayverdi, Mahir Canova, Çinuçen Tanrıkorur, Emine Işınsu ile hatıraları ve onlarla mülâkatları yer alıyor.
Yağmur Tunalı, girişte, "Her neye ilgi duyar ve eğilirsek o bizi bir türlü değiştirir. Dikkatimiz kadar varız. Nerede yoğunlaşmışsak, bizi yoğuran odur." der.
Onun kitaplarında bu tespitini de fark ediyoruz.