'Demokratik Bir Toplumda Bilim Nasıl Kullanılmalı?'
"Demokratik Bir Toplumda Bilim Nasıl Kullanılmalı" bir kitabın alt başlığı. Kitabın ana başlığı ise "Siyaset ve Uzmanlık" (Bilge Kültür Sanat Yayınları, 272 s.)
Kitap Princeton University Press tarafından 2021'de yayımlanan Politics and Expertise- How to Use Science in a Democratic Society tercümesi "Bilimsel araştırmaların fonlanmasından karar alma süreçlerindeki kullanımına ve yeni teknolojilere uygulanmasına kadar bilim ile demokrasi arasındaki ilişkiyi incelemektedir."
Kitabın yazarı ve tercüme edeni hakkında daha sonra bilgi vereceğim.
Önce kitap asıl neden bahsediyor? Arka kapak yazıları, kitaplar hakkında öz bilgi verir. Biz de önce arka kapak yazısın okuyacağız:
"Küresel salgınlar, iklim değişikliği, biyoteknoloji, nükleer silahlar veya çevresel meseleler gibi zamanımızın en büyük sorunlarından bazılarında harekete geçme kabiliyetimiz, bilim insanları ve diğer uzmanlar tarafından sağlanan bilgiye dayanıyor. Modern devlet, bilimle eşi benzeri görülmemiş bir ortaklık kurmuş, bilimsel araştırmayı kendisinin hem yetkili bilgi kaynağı hem de daha iyi politikalar oluşturma aracı olarak kabul etmiştir. Yeni bilimsel araştırmalar, bizim neleri sorun olarak gördüğümüzü ve bunları çözüme kavuşturmak için sahip olduğumuz seçenekler yelpazesini belirtiyor. Bu sırada çağdaş siyasi yaşam, uzmanlığı gittikçe daha sorunlu bir şekilde değerlendiriyor. Bir yanda bilimin inkârı ve bilim insanlarına karşı güvensizlik, diğer yanda uzmanların otoritesine başvurma ve tüm yurttaşların cehaleti hakkında şikâyetler söz konusu. Bu tutumlar, birbirlerine karşı duydukları tepki sonucu şiddetleniyor: Bilimin inkârı ve sahte bilim şekilleri karşısında hissedilen hüsran, bilim insanlarının otoritesine daha fazla başvurulmasına yol açıyor, bu da daha fazla kızgınlık ve daha fazla inkâr üretiyor. Bu bir kısır döngüdür.
Bilim ile demokrasi ilişkisindeki gerilimlerin kaynaklarını belirleyecek ve bunların azaltılmasının iyi ve kötü yollarını irdeleyecek bir değerlendirmeye dayanmaksızın bu kısır döngüden çıkmak mümkün değildir. İşte bu kitap böylesi bir değerlendirme yapmayı amaçlamaktadır."
Kitabın iki epigrafı var:
"Hiçbir incelemede bulunmaksızın bilim insanlarının ve doktorların yargılarını kabul etmek yalnızca budalaca değil düpedüz sorumsuzca bir davranış olacaktır." - Paul Feyerabend, Özgür Bir Toplumda Bilim.
"Uzman olmayan rasyonel biri, uzmanların görüşlerinin alınmasının gerektiğine inandığı meselelerde (yöntemsel olarak) kendi başına karar vermemesi gerektiğini kabul edecektir." -John Hardwıg, "Bilişsel Bağımlılık."
*
Bu derece önemli çalışmalar mutlaka bir dilcinin elinden geçmeli, diyorum.
Yukarıdaki alıntılar bile, mütercimin dilde bir denge kurmadığını gösteriyor. İlim sahasında, kullanılan kelimeler, zihinde mutlaka bir yer bulmalı. Kitapta öyle uçta kelemeler var ki, niçin ve ne için bu kelimelerin tercih edildiğini anlayamıyorsunuz. Artık kullanılmayan veya az kullanılan eski Osmanlı yazılarında sık geçen bir kelimeyle de ne manaya kullanıldığı belirsiz "uydurulmuş" yepyeni bir kelimeyle de karşılaşıyorsunuz.
Bu notum bir kenarda kalsın... Önce yazardan bahsedelim. Kitabın yazarı Zeynep Pamuk. Soyadından da tahmin edeceğiniz gibi tanınan bir aileden. Kendisi babasının yolunda ilme adım atmış. Amcasından hiç bahsetmeyelim! Burada yeri yok! Türk'e aykırı ne varsa onda.
Zeynep Pamuk, London School of Economics'in Siyaset Bilimi Bölümü'nde Dr. Öğretim Üyesi olarak çalışıyor. Doktora derecesini 2017'de Harvard Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden, lisans derecesini 2011'de etik, siyaset ve ekonomi alanlarında Yale Üniversitesi'nden almış. London School of Economics'ten önce University of California, San Diego'nun Siyaset Bilimi Bölümü'nde doktor öğretim üyesi olarak ve St John's College, Oxford'da kıdemli araştırmacı olarak çalışmış. Araştırma alanları demokrasi kuramı, siyasette uzmanlığın rolü ve yapay zekâ ile otomasyonun demokrasi üzerindeki etkisi...
Tercüme eden de bir öğretim üyesi: Ahmet Özcan. Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu. Yüksek lisans eğitimini Sabancı Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nde Şerif Mardin'in danışmanlığında Edmund Burke'ün siyasal düşüncesi üzerine yazdığı tezle 2009'da tamamlamış. Doktorasını, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde "Modern Türkiye'de Son Kürt Eşkıyalık Çağı" teziyle tamamlamış. Halen İstanbul Gedik Üniversitesi'nde ders veriyor.
*
Zeynep Pamuk, kitabı hakkında bilgi verirken şu ifadeleri kullanıyor:
"Bu kitabın alamet-i farikası, demokratik toplumlarda bilimsel uzmanlığın üretiminde ve kullanımında hayati bir rol oynayan resmî kurumların üç türünün-bilim kurullarının, küçük ölçekli demokratik deneylerin ve fon kurullarının-derinlemesine incelenmesi üzerinden bir kuram geliştirmektir. Bunların iç dinamiklerini ve geniş kapsamlı demokratik rollerini, siyaset kuramının söz dağarcığı içinde yer alan otorite, meşruiyet, eşitlik, özgürlük, temsil, hesap verebilirlik ve katılım ile ilgili kavramsal kaygıların çerçevesinden hareketle araştırıyorum. Savımın temel unsuru, bilimin demokratikleştirilmesi ihtiyacını savunan bilim ve teknoloji çalışmaları alanındaki ve felsefedeki çalışmalarla genel olarak uyumlu olsa da bu genel iddianın özel kurumlar ve onların içinde yer alan failler açısından ne anlama geldiği konusunda çok daha net olmaya çalışıyorum. Bu amaçla bilim ile demokrasinin kesiştiği yerde doğan-bilimsel tarafsızlık ile siyasi yararlılık, uzmanlık bilgisi ile kamu katılımı, bilimsel özerklik ile demokratik denetim ve araştırma özgürlüğü ile zarardan korunma arasındaki-özel ikilemleri açıklıyor ve bunların nasıl çözüleceği üzerine düşünüyorum." (s. 24-25)
"Siyaset ve Uzmanlık-Demokratik Bir Toplumda Bilim Nasıl Kullanılmalı", her ilim adamlarının, her siyasetçilerin, her ilgililerin elinin altında olması gerekli bir çalışma.
Okumak lâzım.