Delege tarihe not düştü
MHP yönetimi kayıp etti... Pazar günü yapılan açık hava toplantısından çıkan asıl sonuç budur. Meral Akşener'in söylemiyle "5 buçuk ay süren" direnme sonunda otele alınmayan ve neden alınmadığı da bir türlü açıklanmayan MHP genel kurul delegelerinin özgür iradeleriyle ortaya koydukları açık deklarasyonla dünyanın gözü önünde şeklen sona ermiştir.
Türkiye sonucu görmüştür.
Büyük seçmen kitleleri MHP gerçeğini açık ve net olarak görüp izlemiştir.
MHP genel merkez yöneticilerinin "kanunsuzdur, hukuksuzdur" demelerinin hiçbir anlamı kalmamıştır.
"Kanunsuzdur" diyeceklerine kanunların önünü açsalardı.
"Hukuksuzdur" diyeceklerine hukuk geliştirselerdi. En azından kendilerini seçen delegelere saygı duyup, fikir ve düşüncelerini dinleselerdi.
Ülküdaşlığı bu kadar kolay harcamasalardı.
Birlik ve beraberlik ruhunu param parça etmeselerdi.
Engel koymak için yapmadıkları kalmamış, bir de çıkmış "hukuksuzdur" diyorlar.
Kanuni ve hukuki olduğuna dair mahkeme kararları varken onlara saygı duysalardı.
Duymadılar...
Hükümete yanaşmaya, yılışmaya, destek için elinden geleni ardına koymamaya çalıştılar.
MHP'yi AKP'nin arka bahçesi yapmak için ellerinden geleni yaptılar. İşin içine Adalet Bakanı bile karıştı. Demeçler verdi. AKP'nin yandaş medyası, MHP saflarında bizimle yarıştı. Kampanyalar başlattı. Açık oturumlar düzenledi...
Ve dün Meral Akşener: "MHP'yi AKP'nin arka bahçesi yaptırmayacağız" diyerek en güzel cevabı verdi.
Anadolu, otele alınmamıştı ama açık havada omuz omuzaydı. Ülkücü hareket, yaşayan gerçek harekete dönüşmüştü. Artık sosyal dinamiklerin bu tutumunu isteseler de durduramazlar. Bu inanç, bu diriliş ruhu ateşlendi. Artık kimse durduramaz...
Gazeteci Muharrem Sarıkaya'nın önemli bir tespiti dikkatimi çekti. Diyor ki: "Burada toplanan insanlar 40 yaşın üstünde. Eğer 40 yaşın üstündekiler izin verilmeyen bir toplantıya katılmak için ta memleketlerinden kalkıp gelmişlerse orada ciddi bir durum var demektir. Bu insanlar kararlı..."
O kararı, 902 imza tescilledi.
Ve sen, ya da siz, o gücü kapının önüne koydunuz. O güç MHP'nin parti iradesidir. Arkasında onu seçen parti üyeleri var. Çok daha önemlisi o güç, bütün Türkiye'yi temsil ediyor. Mağdur edilen sadece ülkücü irade değil, o iradenin gerisindeki kitleler de "biz bilinciyle" kendini haksızlığa uğramış hissediyor.
Bizim milletimiz, mağduriyetleri sevmez... Bunu da sevmeyecektir. Ve ilk seçimde hesabını açık farkla AKP'lilere soracaktır. Çünkü mağduriyetlerin perde arkasında onlar var. Çıkar hesabı üzerinden MHP'ye düzen vermek istiyorlar. Bahçeli sayesinde rejimi değiştirmek son şansları. Bunun böyle olduğunu Bahçeli ekibinin bilmemesi mümkün değil.
Öyle ise neden yapıyor?
Çünkü AKP ile aynı kaynaktan besleniyorlar. Mıknatısın iki ucu gibi aynı bütünü tamamlıyorlar. Zıt gibi görünseler de aslında aynı bütün parçaları olduklarını paslaşmaları ele veriyor.
Bundan sonra kim ne derse desin. Pazar gününü MHP delegesi tarihe not düşmüştür.
1-Türkler uyanmıştır.
2-Sosyal dinamikler ses vermiştir.
3-MHP kongresi prosedür gereği yapılmasa bile, vicdanlarda tamamlanmış ve sonucu belli olmuştur.
Gerisi boş laf.