‘Cümbezin Kızı’
“Cümbezin Kızı”, Ülkü Demiray’ın romanı (Bilge Kültür-Sanat Yayınları, 132 s.)
Emine Işınsu Roman Ödülü’nü kazandı. Seçici jüriyi tanıtırsam, “Cümbezin Kızı”nın nasıl zorlu bir “imtihandan” geçerek birinci olduğunu anlarsınız. Jürinin her biri kendi sahasında önde.
Seçici jüri: Alev Alatlı, Prof. Dr. Bilge Ercilasun, Prof. Dr. Belkıs Altuniş Gürsoy, Prof. Dr. İlber Ortaylı, A. Yağmur Tunalı.
Romanda olayların merkezi Kıbrıs’tır. Satılan kız çocuklarıdır. Kime satıldı, nasıl satıldı, niye satıldı, soruları beyninize üşüşür.
Romanlar yazıldığı andan itibaren birer tarihtir. Sizi geçmişe götürür. Gerçekçi romanlarda tarihin perde arkasını görür, hisseder, anlarsınız. Meselâ; ödül jürisinde yer alan Alev Alatlı’nın bazı romanlarındaki örgü, “olmuş ve olacak olaylar örgüsü”ne “olmuş” ifadeyle girer. İsimler gerçektir; yaşadıkları da gerçektir. Hayalî yazılanlar da yazarın bildikleri, ölçtükleri tasnif ettikleridir, yine geçmişi geleceğe taşır.
Cümbezin Kızı’nın tanıtımı içimize işliyor:
“Cümbezin Kızı tek başına bir kadın hikâyesi değildir. Unutulan tarihe, sosyal olaylara kızlarımızın çığlıkları arasından bakıştır. Adanın parçalanışı, EOKA tohumlarının atılışı, İsrail'in kuruluşuna giden yolun ve kızlarımızın kayboluşunun hikâyesidir.
Cümbez; adadır, Nenanne’dir, Hatice’dir, Eleni Nine’dir, Süleyman’dır, Bastiban’dır... Bir yanının Türk, bir yanının Rum olduğunu bilir de insanca döker yemişini. Cümbez, bölücülerin kesemediği koca bir ağaçtır.
Bir zamanlar Kıbrıs'ta Nenanne ile Eleni Rumca susar, Türkçe bölüşür, kadınca konuşurdu. Ve kızlar… Yokluğun, kıtlığın, savaşın, sömürge yönetiminin ince hesapları arasında doysun ve geride kalanı doyursun diye Filistin'e, Ürdün'e satılan kızlarımız... Küçük kuşlar gibi avlanıp babaları eliyle teslim edilen kızlarımız... Onlar hayalleriyle birlikte unutuldular...”
Romanı tereddütsüz birinci seçen jürinin sözleri:
“Latife'den bu yana ne böyle duyarlılık ne de espriye rastladımdı. Seçici gruba beni de dâhil eden İskender'e [Öksüz] teşekkürler. Emine'ye yakıştı doğrusu.” Alev Alatlı
“Işınsu'ya yakışır bir yarışmaydı. Güzel eserler geldi. Cümbezin Kızı öne çıktı.” Prof. Dr. İlber Ortaylı
“Genç Werther'in Acıları’nı hatırlatan, genç bir kadının hikâyesinden hareketle içe işleyen bir sosyal dram. Türkçesi çok sağlam ve çok güzel.” A. Yağmur Tunalı
“Ah Cümbezin Kızı, ne olur bize her daim iyilerin kazandığı o tükenmez masallarını hep anlat, hep anlat ki; dünya denilen bu dar ve engebeli köprüde Zümrüdüankaların kanatlarından yalnızca sevgi ve merhamet devşirelim.” Prof. Dr. Belkıs Gürsoy
“Akıcı ve işlek bir üslup, güçlü bir başkarakter, zevkle okunan bir roman...” Prof. Dr. Bilge Ercilasun
Romanın yazarı Ülkü Demiray’ı da tanıyalım:
Ülkü Demiray, 1973 Afyon Sincanlı doğumlu. İlk ve orta mektebi Afyon Emirdağ’da okudu. 1994 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdi. Yüksek lisansını Niğde Üniversitesi’nde Türk Halk Edebiyatı dalında yaptı. Edebiyat öğretmenidir.
“Üç Yukarı Bir Dön” hikâyesiyle “Şair Şemsi Belli Hikâye Yarışması”nda ikincilik ödülünü de kazanan Ülkü Demiray’ın diğer kitapları: Ak Anamın Heybesi (hikâye), Dayıkan (mitolojik çocuk romanı), Yelbegen (felsefî roman) ve Analitik Okuma Üzerine Söyleşelim diğer yayınlarıdır.
Ülkü Demiray, selis üslûbuyla bize bir örnek sunuyor.
Okumak lâzım.