Çok özel bir armağan
Öğretim üyeleri için hatır kitapları çıkartılır. Hocanın öğrencileri öncülük ederler. Kitapta hatıra yazıları ve makaleler yer alır.
Öğrencileri Prof. Dr. Hale Taşar Şıvgın için “Tarih Yolunda Bir Ömür - Prof. Dr. Hale Şıvgın’a Armağan” kitabını hazırladılar. 1241 sayfalık kitabın editörleri: Prof. Dr. Nejla Günay, Prof. Dr. Necdet Hayta, Dr. Mustafa Can... (Gazi Kitapevi yayını.)
Hale Şıvgın için, hazırlanan armağan kitabı şimdiye kadar yayınlananlar için belki en muhalledi.
İlk yazılar, iki çocuğunun annelerine dair duyguları ve arkadaşlarının hatıraları. Sonra ilmî makaleler sıralanıyor. 10’u hatıra yazısı, 53’ü ilmî makale. Bir armağan kitap için rekor diyebiliriz.
Dikkatimi çeken birkaç makalenin adını vereceğim.
“Mustafa Alkan: Hilâfetin Osmanlılara İntikali Meselesi”,
“Bilal Altan: Anadolu Hareketi Sürecinde Şırnak ve Muhiti”,
“Özcan Aslan: İran Modernleşme Aktörlerinde İstanbul ve Jöntürk İzleri”,
“Sedef Bulut: Ordunun Vesayetinde Siyaset Yapmak: Türkiye’de Çok Partili Siyasal Yaşamın Yeniden İnşa Süreci (1960-12965)”,
“Mehmet Seyfettin Erol-Abdrasul İsakov: Türk Dünyasında Aksakallık Kurumu”,
“Kutlu Kayıran-Hüseyin Yılmaz: Türkiye ve Arjantin’in Düşünce sistemleri Üzerine: Kemalizm ve Peronizm”,
“Necla Günay: Ege Adalarında Ermenilerin Komitacılık Faaliyetleri Açısından Önemi”,
“İbrahim Solak-Emre Koç: Osmanlı Devleti’nde Gayrimüslim Tebaanın Durumu”...
Türk Dünyasında “aksakallık” önemli. “Türk Dünyasında Aksakallık Kurumu” makalesinden bilge kişilerin cemiyetteki yerini ayrıntılı öğreniyoruz. Tecrübeli isimlere, bilge kişilere, halka yön verenlere, yüksek istişare kurulu üyelerine “aksakal” deniyor. Türk destanlarında aksakallar ve aksakallık hakkında kıymetli bilgiler bulunmakta. Meselâ; Oğuz Kağan Destanı’nda, “Oğuz Kağan’ın yanında aksakallı, kır saçlı, uzun akıllı (tecrübeli) bir yaşlı kişi vardı. Anlayışlı doğru bir erdi. Tüşimel (nazır, vekil, vezir) idi” denilmektedir. Destanlarda aksakalların işten güçten düşmüş ihtiyarlar olmayıp er kişiler olması, destanların “kır” ve “ak” sakal tabirleri arasındaki farkın daha belirgin olduğu devirlerde meydana geldiğine işaret etmektedir.
Köşe yazısını ilmî çalışmalarla boğmak istemiyorum... Hale Şıvgın Armağanı’nda dönem arkadaşı Prof. Dr. İsmail Özçelik’in Hale Hanım’la ilk tanışmalarını ve hatırlarını nakledeyim:
“...Fakültemizi keşfediyoruz. Kantin, Kütüphane, Ziya Gökalp Dershanesi, 127, 145, 146 No’lu derslikler... Bölümdeki hocaların isimlerini kapılarındaki tabelalardan okuyoruz. Faruk Sümer, Bahaeddin Ögel, Ali Sevim, Bekir Sıtkı Baykal, Şerafettin Turan, Enver Ziya Karal, Afet İnan, Şerif Baştav, Aydın Taneri, Nejat Kaymaz... Büyük isimler. Öncelikle Orta çağ Tarihi’ndeki danışmanımız olan Melek Delilbaşı ve aynı odayı paylaşan Asistanlardan Reşat Genç, İsmail Aka ve Kazım Yaşar Kopraman Abiler, Hüseyin Sever büyüğümüz ile tanışıyoruz. (...) (Kantinde) Sohbet ve çay fasılları, derken halka her geçen gün biraz daha genişliyor... Yakınçağ Tarihi Kürsüsünden Hale Taşer. Dikkatimi çekiyor, ağır başlı, bir o kadar da ciddi. Ancak samimi ve güler yüzlü. Dünyalar güzeli bir insan, bir o kadar da mahcup ve saygılı. Bir arkadaş eğilerek kulağıma fısıldıyor: ‘Dündar Taşer’in Yeğeni..’ diyor, Hale için... Bu tanımlama ve uyarı Hale’ye olan saygınlığımı bir kat daha arttırıyor doğrusu. Böylece kendisiyle tanışıyorum, Gaziantep Lisesi mezunu olduğumu söylüyorum.
Bir yandan da, ‘Vay canına! idolümüz olan Dündar Taşer’in yeğeniymiş!’ diye düşünüyorum. O yıllarda onunla ilgili yazılan ‘Dündar Taşer’in Büyük Türkiyesi’ni çoğumuz okumuştuk.
12 Mart Muhtırasından bir yıl sonra fakülte yıllarımız böylece başlamıştı. Hale ile aynı dönemde okumuştuk. İşte Hale arkadaşımı o günlerde tanıdım. Ondan sonra selamlaşma, sohbetler ve grup içinde arkadaşlığımız devam etti. O yıllarda erkekler öğrenciler arasında uzun saç, ‘İspanyol Paça’ denilen uzun paçalı pantolon, parka ve kısmen kravat takma modası vardı. Kızlar da mini etek veya kumaş pantolon giyer, sade ama çok şık ve zarif görünümlüydüler. Mütevazı görünüşlü, ama çok güzel ve Milliyetçi-Ülkücü grubun önde gelen isimlerinden olan Hale Taşer için o günleri biraz anlatmak gerekir. Zira Hale, o çatışmalı yıllarda grubumuzun önde gelen Asena’larındandı.”