Çocukta dinî duygu

Türkiye’de insanlarımız soyulurken, Başbakan R. T. Erdoğan’ın “dindar geçlik” yetiştireceğiz, diye açık açık söylemesinin (eskiden olsaydı “irtica hortlatılıyor” denir ve dava üzerine dava açılırdı) ne ifade ettiğini anlamış değilim. (“Soyulma” meselesini sonra yazacağım.)
Başbakan 4 artı 4 artı 4 eğitimini çok arzu etti. Kendisi kotardı, milletvekillerine el kaldırmak düştü... Hiç kimse neyin ne olduğunu anlamadan kanun geçti, üstelik yavrulayarak geçti!
Vahim olanı mekteplere din dersleri hâricinde Kur’ân-ı Kerîm derslerinin “seçmeli” konulması. “Din” herkese aittir ve dinin kitabı “seçmeli” olmaz.
Bu tartışmalara girersek işin içinden çıkamayız. Çok çetrefilli mesele. Yakında 1940’lı yıllarda din derslerini mekteplerde okutturan CHP’li Maarif Bakanı Prof. Dr. Tahsin Banguoğlu’nun hatıraları gün yüzüne çıkacak. Orada neler yazıyor neler... Hükûmet erkânının ve bu arada Kemal Kılıçdaroğlu’nun mutlaka okuması gerekir. (Kemal Bey, soyadınız “Kılıçtaroğlu” mu, “Kılıçdaroğlu” mu? “Ç”nin yanında “t” olması gerekir; sadalı-sadasız ses meselesi!)

***


“Hocaların hocası” Prof. Dr. Kerim Yavuz’un “Çocukta Dinî Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi (7-12 Yaş)” kitabı uzun zamandır bulunamıyordu. Üçüncü baskısı yeni çıktı (Boğaziçi Yay., 0212 520 70 76). İlk iki baskısını 1983 ve 1987’de Diyanet İşleri Başkanlığı yapmıştı.
Eser Prof. Dr. Kerim Yavuz’un doçentlik tezidir ve son yayını, gözden geçirilmiş baskıdır.
Bu tür çalışmanın bir başka örneği aklıma gelmiyor. Hoca’nın sahası “din psikolojisi”dir. Doktorasını Almanya’da yapmıştır. Batı kültürünü yakından tanımaktadır. Doktora tezi de çok önemli aslında: “Der Islam in Werken moderner Türkischer Schriftsteller (1923-1950)” (Modern Türk Yazarlarının Eserlerinde İslâm). Biri himmet etse de Türkçeye kazandırsa...

***


Çocukta Dinî Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi (7-12 Yaş), titizlikle, saha çalışması yapılarak, konuyla ilgili yerli ve yabancı belli başlı kaynaklar incelenerek ortaya konmuştur.
İstim arkadan gelsin diyen 4 artı 4 artı 4’çüler, göçü yolda düzelteceklerine göre, Kerim Yavuz hocanın çalışmasını göz önünde bulundurmadan “dinî” husustaki eğitimleri düzenlemeleri mümkün görünmüyor.
Hoca, “Çocuğun dünyaya gelirken sadece (tabula rasa) olarak gelmediği, bir başka deyişle ona yalnız ‘toplumun ürünü’ gözüyle bakılamayacağı ve çocuğun ruhen dine yabancı olmadığı kanıtlanmış görünüyor” (s 29) fikrine varıyor.
Jean Jacques Rousseau (1712-1778), çocuğun dine yabancı olduğunu iddia etmiş, sonrakiler çocuk ve din arasındaki ilişki üzerinde hemen hiç durmamışlardır. Yeni ilmî araştırmalar Rousseau ve takipçilerinin peşin hükümlü olduklarını ortaya çıkarmıştır: Din çocuğun ruhuna seslenir ve onun psişik yapısına uygun düşer. (s. 30)
Prof. Dr. Kerim Yavuz’un kitabına sık sık döneceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları