Milliyetçi Hareket Partisi'nden bu kadar çok söz edilmesi, sadece, MHP içindeki dalgalanmalarla izah edilmez. "Milliyetçi Hareket"in Türkiye ve Türk Dünyası için taşıdığı ehemmiyeti de akıldan çıkarmayalım.
Balgat komitacıları, MHP'nin misyonunu "kişi"ye endekslemişler; gittikçe çirkinleşiyorlar. Muhalif kanadın gördüğü ilgi onları çıldırtıyor. Balgat'tan gideceklerini kesinkes anladılar. Bu yüzden iftiraya başladılar.
Bazen kol kırılmalı yen içinde kalmalı, derdim. Sonra her şeyin açık konuşulması gerektiği neticesine vardım. Daha önceki seçimlerde kasetçilere çok kızmıştık. MHP üzerine seyrek yazı yazarken, sırf kasetler yüzünden bir parti toptan hedefe okunca "Hepimiz MHP'liyiz" diye yazdım. Milliyetçi Hareket Partisi'ni silmek istiyorlardı. Milliyetçi Hareket kasetlilerden müteşekkil değildir. Aslında, Mevcut Genel Başkan, "Bu kadar defo fazla... Arkadaşlarımı seçmekte acziyet göstermişim. Ehil insanlar gelsin." demeli ve istifa etmeliydi.
Kasetleri ortaya çıkaranların niyetleri bambaşka olsa da, Hareket'i istilâ etmek isteyenlerin bir başka yüzünü gösterdiler. İnsanlar, bundan ders çıkarmışlardır. Kapalı kapılar ardında hiçbir şey olmamalı, her şey ayan beyan görünmeli ve halk, insanların içinin ve dışının bir olduğunu bilmelidir.
Tartışmalar çirkinleşmekle beraber, politikayı emelleri için araç görenlerin iç yüzleri halka açılmış oluyor. Balgat komitacıları, iftiralarla, olmadık yol kesme manevralarıyla kendi karalık taraflarını gösteriyorlar. Onun için halk Balgat komitacılarının bir an önce oradan inmeleri gerektiğini kararında ısrarcı oluyor.
Çirkinlik edenler, eğer kendileri devrilmek istenmeseydi, o çirkinlikleri gösterebilecekler miydi? On defa, yüz defa cevabı verilmiş sorular sorulacak, iftiralar atılacak mıydı?
Türkiye ayakta. Her tarafta çoban ateşleri yanıyor. Bu çoban ateşleri elbette, Ankara'da, bütün Türkiye'yi, bütün Türk Dünyasını aydınlatacak bir "şule"ye dönüşecek.
Balgat Komitacılarından tarih profesörü olan zat! Şef'ine komitacılığı muhakkak anlatmışsındır. En iyi bildiğin sahadır. Ama bir bölümünü biliyorsun! Biz bütününü ortaya koyduk. Bahsettiğim "Enver Paşa ve Dönemi" kitabımız çıktı. (Kariyer Yayınları, 0212 516 99 84). Bütün kitapçılarda varmış. Bir tane edin. Neler yaşandığını, kendileriyle nelerin örtüşebileceğini, nerede hata yaptığını/yaptığınızı gör!
En son Konya'ya gittim, "değişim" talebinin nasıl bir gür sesle dile getirildiğine şahit oldum. Artık Adana, Mersin ve diğer iller de devreye girmelidir. Mersin'den bir ekip Meral Akşener'in toplantısına gelmişti. Konuştum... Genç dinamik insanlar. "Değişimin Ana Gücü Mersin Hareketi"ni başlatmışlar. Mersin "tamam" dediler. Meral Hanım'ı davet edecekler. Grubun sözcüsü Mahmut Özsayran, çok heyecanlı çok inançlı idi.
Mustafa Yıldızdoğan, "Hareket'e geçmek lâzım" diyor ya... Harekete geçilmeli, harekete!
