Çin'in Siber Savaşı: Bilgi Kalkanı mı Sansür Duvarı mı?
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, ABD'nin dünya genelindeki siber casusluk ve saldırılara yönelik suçlamalarına karşı sert bir şekilde yanıt verdi.
Wang, Perşembe günü düzenlenen olağan basın toplantısında konuyla ilgili soruları yanıtlarken, Çin'in siber saldırılara karşı net bir duruş sergilediğini ve bu tür eylemlere karşı yasalara uygun ciddi önlemler aldığını vurguladı.
ABD'nin herhangi bir geçerli kanıt olmadan, mesnetsiz iddialarla Çin'i suçlamasını eleştirerek, "Bu son derece sorumsuzca bir davranış ve gerçeklerin tamamen çarpıtılmasından ibaret" dedi.
Wang, ABD'nin Çin'e karşı yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu belirtirken, "Çin, bu tür eylemlere kesinlikle karşı çıkıyor" ifadelerini kullandı.
Ayrıca Wang, ABD'nin siber saldırılarda kendisinin en büyük fail olduğuna dikkat çekerek, ABD Siber Kuvvetler Komutanlığı'nın diğer ülkelerin kritik altyapılarını meşru hedef olarak belirlediğini hatırlattı.
Bu durumu, "ABD'nin kendisi siber saldırıların kaynağı ve en büyük failidir" sözleriyle vurgulayan Wang, ABD'nin çifte standart uyguladığını savundu.
Çin'in siber güvenlik kurumlarının geçen yıldan beri ABD'nin Çin'in kritik altyapısına yönelik uzun süredir devam eden siber saldırılarına dair raporlar yayımladığını söyleyen Wang, bu raporların ABD'nin gerçekleri görmek yerine Çin'e karşı bir kampanya yürüttüğünü gösterdiğini ifade etti.
"Bu tür sorumsuz politika ve uygulamalar küresel kritik altyapıyı büyük bir riske atıyor" uyarısında bulundu.
Wang, Çin'in ABD'ye yönelik taleplerini açıkça sıralayarak, "ABD'den dünya genelindeki siber casusluk ve saldırılarını durdurmasını ve siber güvenlik bahanesiyle diğer ülkeleri karalamaya son vermesini istiyoruz" dedi.
Uluslararası ilişkilerde saygı ve iş birliğinin temel prensiplerine uygun bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.
Wang, Çin'in siber güvenlik konusundaki taahhütlerini hatırlatarak, uluslararası topluluğun bu alandaki işbirliğini güçlendirmesi gerektiğini söyledi.
"Çin, siber alandaki sorunların çözümü için diğer ülkelerle birlikte çalışmaya hazır. Ancak bu işbirliği, karşılıklı saygı ve adil bir temel üzerine inşa edilmelidir" diye ekledi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, Doğu Türkistan’a uyguladıkları otosansürden habersiz sanırım…
Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı otosansürü de dikkate almak elzemdir.
Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlalleri ve baskı politikaları, uluslararası toplumun dikkatini çekmiş ve eleştiri almış durumda.
Çin'in Doğu Türkistan'daki Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik uyguladığı baskıcı politikalar, sansür ve toplu gözaltılar dünya genelinde endişe yaratmıştır. (Türkiye hariç, çünkü Çin’in toprak bütünlüğünü tanıyan siyasi ve içtimai kırıntılar ülkemizde mevcut.)
Doğu Türkistan'daki olaylara dair eleştirel görüşleri ifade etmek, siber alanda da sıkı bir denetim altındadır.
Çin hükûmeti, Doğu Türkistan'daki baskıcı politikalarını eleştiren iç ve dış kaynaklı bilgileri kontrol etme çabalarını artırmıştır.
Medya kuruluşları, sosyal medya platformları ve bireyler hassas ifadeler kullanmaktan kaçınarak kendiliğinden sansüre gitmektedir. Bu durum hem Çin hem de uluslararası haberleşme ortamını etkilemiştir.
Çin'in Doğu Türkistan politikasıyla ilgili eleştirilere karşı alınan otosansür, insan hakları savunucularının ve diğer ülkelerin tepkisini çekmiştir.
Ayrıca siber uzayda sansür ve denetim pratiği, Çin'in politikasını uluslararası alanda sorgulayanların da dikkatini çekmektedir.
Otosansür; bir milletin bilincini karanlığa hapsetmenin dijital yoludur!..