CHP'nin tavrı şimdi ne olacak?
Ortaklar birbirlerinin rızasını almak için birbirlerinin hassasiyetlerine dikkat etmeleri gerekir.
Gazetemizin dünkü manşeti "İYİ Parti, CHP ile ittifak yapmaya mecbur değil" idi.
Bu söz İYİ Parti''nin çekirdeğini oluşturan kadronun önde gelen kurucu isimlerinden Ahmet Çelik''e aittir.
Ahmet Çelik daha önce, CHP''ye "madem ittifak kurduk bizi göz ardı edemezsiniz" demeye gelen üç tivit atmıştı.
Bu tivitler milât diyebiliriz.
Şunu özellikle belirtmek isterim. Yılların gazetecilik tecrübesiyle bunu sezdiğim için Ahmet Çelik Bey''e röportaj yapmak istediğimi ilettim. O da kabul etti ve gazetemizin yarısını kaplayan "İYİ Parti, CHP ile ittifak yapmaya mecbur değil" manşeti böyle ortaya çıktı.
Şahsen Kemal Kılıçdaroğlu''nun iyi niyetinden şüphe etmiyorum. K. Kılıçdaroğlu, CHP''yi dar kalıbından çıkarmıştır. Öncelikle, CHP içinde belli kesimin çok hassas olduğu "sol" kavramını bir kenara itmiş ve halkımızın bütün kesimleriyle barışık yürüme isteğinin altını defaatle çizmiştir.
CHP içinde klikler olmadığını kimse söyleyemez. Bu klikler bile bile K. Kılıçdaroğlu''nun çizdiği rotanın dışına çıkmışlardır. Bu meseleye ayrıca geleceğim.
Ahmet Çelik''in söylediklerini okuyalım:
"Seçimden sonra CHP''nin belediye başkanlarının, desteğiyle seçildikleri İYİ Parti milletvekillerini, il, ilçe teşkilâtlarını unutup yok saydıkları bir anlayışla karşı karşıya kaldık. İttifaka oy veren İYİ Partili vatandaşlarımız, CHP''li belediyelerden taleplerini ortağımız olduğu için haklı olarak bize ulaştırmaktalar. Ancak bu konuda CHP''li belediyeler kapı duvar olduğundan İYİ Parti milletvekilleri, il, ilçe yöneticileri vatandaşa cevap verememenin sıkıntısını had safhada yaşamaya devam ediyor. Bu sorun iki partinin iş birliğinde artık kangren hâline gelmiştir."
Dikkatinizi "kangren" sözüne çekerim. "Kangren" onulmaz yaradır. "Sabrımız taşmıştır." demeye getiriyor.
Ahmet Çelik Bey''in, önümüzdeki seçimlere dair sözleri de birilerini düşündürmeli:
"2023 seçimleri için İYİ Parti ve CHP''nin yapacağı ittifak müzakerelerinde CHP''nin bugünkü tavrı belirleyici olacaktır."
Önce tivitler, sonra sözünü pekiştirmek, daha ilerisine işaret etmek için bizimle mülâkatı...
Biliyorum ki, Yeniçağ''ın birinci sayfası, CHP kurmaylarının masasının üstünde açık duruyordur. Kendilerini sigaya çekerler mi, dersiniz?
CHP, müttefiklerini görmemezlikten gelemez. Müttefik "söz ve güç birliği"ni ifade eder. Müttefikler birbirlerini razı etmezlerse, çıkar hesabına girerlerse kaybederler.
Şu notu da düşmeliyim:
Ahmet Çelik Bey''le sonra görüştüm. Özellikle şunu söyledi:
"Şu bilinsin ki, bu tespitlerim, bir beklentiye bağlı değildir. CHP''li belediyelerden gerek şahsî, gerek kurumsal olarak bir talebim yoktur ve olamaz da…"
***
Türkçe notu: "Müttefik" karşılığı Türk Dil Kurumu "bağlaşık" kelimesini teklif ediyor. Bilinen, kullanılan, edebiyatımıza, siyasetimize, günlük hayatımıza girmiş kelimelere karşılık uydurmanın bir manası var mı? Bu eski alışkanlık... Özellikle Arapça ve Farsçadan gelmiş, Türkçede yer bulmuş, kullanılmazsa, sözümüze derinlik katamayacağımız kelimeler, bir anda toptan atılmak istenmiş, tutup tutmayacağı bilinmeyen kelimeler uydurulmuştu. Bu alışkanlık birilerinin kanına öyle bir işlemiş ki, uyduran uydurana... Bir de ittifak kuranların her birine "bileşen" kelimesini uydurmuşlar. "Component" karşılığıymış. Bu kelime için,"Kimyasal karışım elementleri yer alan her bir molekül parçasını temsil etmek için kullanılmaktadır." açıklaması yer alıyor.
Müttefik, ittifak, sık kullanılan, mana derinliği olan kelimeler.
Balkanları dolaşanlar bilirler, Balkan dillerinde çok fazla Türkçe kelime vardır. Her biri bizden koptukları hâlde, bu kelimeleri atmayı, yerine kendi dillerinden kelimeler uydurmayı akıllarına getirmemişler, Türkçenin varlığını dil zenginliği görmüşlerdir.
Kafa karıştırmayalım, "bileşen" değil; "müttefik" diyelim, "ittifak" diyelim.