CHP’de solda kalalım tartışması
CHP kaynıyor... Sol kanat, “Sağa açıldınız da ne oldu... Oy alabildiniz mi? Sola dönün.” diyor, geçmişten bugüne nereye kadar varıldığının hesabı yapılıyor, dökümü veriliyor. “Sağa açıldınız, alınan oy bu kadar. Solda istikrarlı olursak, iktidar bizim.” deniyor.
“Solda kalalım.” diyenler hesapsız konuşuyorlar. Neden, “din-iman” esaslı bir açılışa gidildiğini önce düşünmeleri gerekir. Kendi katı kaideleri içinde kalsalar, “din”i sadece bir obje olarak kullansalar, nereye kadar oy alabilecekler?
Mustafa Kemal Atatürk’ün çok partili hayata geçmek için hamleler yaptığını, iki ayrı parti kurdurduğunu, ama bu partilere teveccüh artınca kapattırdığını biliyorsunuz. Birçok defa biz de yazdık. “Din” öne çıkınca, halk birden dikkat kesiliyor. Mustafa Kemal’in “demokrasi” adına kurdurduğu partiler kapatılırken birçok sebep üretildi ama bugünden baktığınızda o sebepler “demokrasi” adına geçerli değildi!
O partilerde birinci derecede teveccüh din esaslıdır. Bunu hiç mi hiç akıldan çıkarmayalım.
Mustafa Kemal de, Cumhuriyet Halk Partisi’nin temelini camide atmıştır. Siz bunu biliyor muydunuz?
Mustafa Kemal’in yaptığı yurt gezileri arasında, 14 Ocak 1923’te başlayıp 17 Şubat 1923’te İzmir İktisat Kongresi’ndeki konuşmasıyla sona eren Batı Anadolu gezisi önemli bir yer tutar. Bu gezide, Balıkesir Zağnos Paşa Camisi’ndeki -hutbe mi desek, vaaz mı desek, nutuk mu desek- konuşması önemli.
Halk Partisi’nden bu konuşması sırasında özellikle bahsetmek istemiş, bunun için soru sordurmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk, din dışı hiçbir hareketin başarı şansı olmadığının şuurunda. Ancak dinin yeri nasıl belirlenecek? Mesele burada. İşte dini öne çıkaran, kendilerince dinî kaideler üreten, dini tarikatlarla, cemaatlerle sınırlayan bir parti iktidarda. Geldiğimiz yerden kim memnun? “Tek adam”a mahkûm edildik. “Kincilik” esas, “yandaşlık” esas. Kendilerinden olmadıklarını düşündüklerine “düşmanlık” esas. Halkın cebinden istediklerini gönendirmelerine hiç girmeyelim! Cebimizden rızamız dışında alınanların bir adı var. “Uğrulamak” desem?... Demeyeyim!
Mustafa Kemal’in Zağnos Paşa Camisi’ndeki konuşmasına dönelim. Ufkumuzu açacaktır. İllâ sol diyen, illâ din-imanı bir tarafa bırakalım diyen CHP’liler, CHP’yi, kendi hizalarına çekmek isteyen, solun, sosyal demokrasiden, sosyalizme, komünizme açık bütün türevleri beyinlerinde uçuşan gazeteci-yazar makulesi de aşağıdaki satırları dikkatle okusun.
Mustafa Kemal, camide konuşmasından sonra, cemaatten söz alanları dinledi, soruları cevaplandırdı. 20’den fazla soru soruldu. Önce şu sözlerini vereceğim:
“Arkadaşlar; Cenab-ı Peygamber mesaisinde iki dâra, iki haneye mâlik bulunuyordu. Biri kendi hanesi, diğeri Allah’ın evi idi. Millet işlerini, Allah’ın evinde yapardı. Hazret-i Peygamber’in isr-i mübarekelerine iktifaen bu dakikada milletimize; milletimizin hâl ve istikbaline ait hususâtı görüşmek maksadıyla bu dâr-ı kutsîde Allah’ın huzurunda bulunuyoruz. Beni buna mazhar eden Balıkesir’in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum. Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek yani meşveret için yapılmıştır. Millet işlerinde her ferdin zihni başlı başına faaliyette bulunmak elzemdir, işte biz de burada din ve dünya için, istikbal ve istiklâlimiz için, bilhassa hâkimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşündüklerinizi anlamak istiyorum. Âmâl-i milliyye, irade-i milliyye yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, bilumûm efrad-ı milletin arzularının, emellerinin muhassalasından ibarettir. Binaenaleyh benden ne öğrenmek ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.”
Sorularından biri, “Halk Fırkası”na dairdi.
Mustafa Kemal: “Halk Fırkası dediğimiz zaman bunun içinde bir kısım değil, bütün millet dâhildir... Halk Fırkası halkımıza terbiye-i siyasiye vermek için bir mektep olacaktır...” cevabını verdi.
CHP’yi “sol”da tutmak isteyenlere soralım: Halk Partisi’ne bütün millet dâhil olabilir mi?
(Devam edeceğiz.)