CHP, artık asıl yerini belirlemeli
Haberin başlığı: “CHP'li Başarır'dan Doğu Perinçek'e sert tepki: ‘Hadsiz herif’”
Haberi okuyalım:
“CHP'li Ali Mahir Başarır, CHP'nin iktidar olmasına asker ve polisin izin vermeyeceğini savunan Doğu Perinçek'e ‘Ona ne senin gücün ne de ağababalarının gücü yetmez, hadsiz herif’ dedi.
[Flash TV’de Atakan Sönmez’in programında], CHP'yi PKK ve FETÖ'yle iş birliği yapmakla suçlayan Doğu Perinçek’e, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır X hesabından sert bir biçimde cevap verdi.
Perinçek'e ‘Sen haddini bileceksin’ diyen CHP'li Başarır şu ifadeleri kullandı:
"İradesini iktidar ve yanlılarına ipotek veren, siyaseten beyin ölümü gerçekleşen ve siyasi bir bunak olan Doğu Perinçek denen utanmaz; partimiz hakkında ipe sapa gelmez cümleler kullanmış. Neymiş? Cumhuriyet Halk Partisi %90 oy alsa da bazı güçler bizi iktidara getirmezmiş. Ona ne senin gücün ne de ağababalarının gücü yetmez. Sen haddini bileceksin! Partimizin ve ülkemizdeki seçmenlerin adını, iradesini ağzına alırken bir değil, bin kez düşüneceksin! Kandil'in püskülü! Çeneni kes, haddini bil! Hadsiz” (ANKA, 21.07.2024)
Her gün ekranlarda gördüğünüz Cemal Enginyurt kışkırtıcı X atmış:
“CHP’nin yöneticilerine çağrımdır. Doğu Perinçek: ‘CHP isterse %90 oy alsın iktidar olamaz. Halk bu desteği vermez, Ordu da vermez, polis de vermez. Halk oy verse bile son tahlilde ne buna Ordu razı olur ne polis razı olur.’ demiş. Bir tepkinizi görmedim. İktidar olamayacak mısınız?”
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Cemal Enginyurt’u okumuş olmalı.
Ali Mahir Başarır’ın zehir zemberek sözleri cevap değil; PKK suçlamasını açması lâzımdı.
Dr. Doğu Perinçek, CHP’nin PKK ve FETÖ ile iş birliğinden bahsediyor. “FETÖ”yü geçelim. Suçlama yerini bulmuyor. Karşı gördüklerine hemen bir “FETÖ” oku fırlatırlar. Doğu Perinçek, bu kadar tecrübesine rağmen, bu boşluğa düşüyor.
PKK meselesinde, CHP kanadının yeterli bir açıklaması maalesef yok. Ali Mahir Başarır, neden bizim asla vatan hainleriyle, destekçileriyle, ucundan kıyısından bir bağlantımız olamaz, demiyor, lafı başka yöne çekiyor, D. Perinçek için “Kandil’in püskülü” diyor.
Muhtemelen geçmişte Doğu Perinçek’in Bekaa Vadisi’nde Abdullah Öcalan’la görüşmesini, ondan çiçek almasını kastediyor. (Doğu Perinçek’in “Abdullah Öcalan ile Görüşmeler” kitabı da var.)
Doğu Perinçek X hesabından sözlerini daha da açıyor:
“Meydan Okuyorum! Hiç kimse sandıktan Türkiye'nin parçalanmasını, bölünmesini çıkaramaz. CHP, DEM/PKK ile açıkça işbirliği halindedir. DEM-PKK ile ittifak yapanlara iktidar kapıları kapalıdır. Bu ülkenin Ordusunu, Polisini dize getirmeden, PKK ile iktidar olma şansı sıfırdır!”
Biz Doğu Perinçek gibi sert girmeden, yukarıdaki satırların aynısını kaç yazımızda hatırlattık. “Sol” deyince Türkiye’de asıl ne anlaşıldığını, Batı ülkelerinin halkı gibi Fransız İnkılâbı bağlantılı, sağda oturanlar monarşist, solda oturanlar demokrat türünden anlaşılmadığını yazadurduk. Ama bizde “sol” deyince, Deniz Gezmiş’in mezarına çiçek bırakmak akla gelir. Tabiatıyla D. Gezmiş’in kurduğu “silahlı Marksist-Leninist örgüt” Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’na burada selâm gönderilip gönderilmediği tartışılır. Hem “Atatürk” diyeceksiniz, hem Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet rejimini yıkmak isteyenlerle ağıt düzeceksiniz. Biz de bunları yazadurduk. CHP’lilere “Var mı bir cevabınız?” dedik. “Sol”un böyle anlaşılmasıyla, Türkiye solunun PKK’nın kuyruğuna takılmasıyla asla işimiz olamaz dediler mi?
Hayır diyemediler.
CHP’nin Grup Başkanvekili, Ali Mahir Başarır, Doğu Perinçek’in suçlamaları karşısında lafı başka yöne çevirdi.
Doğu Perinçek’e, daha sonra TV 100’de Kübra Par’ın “Farklı Açılar” programında CHP’nin niçin iktidar olamayacağı soruldu. Cevabı CHP’lileri doğrudan PKK bağlantılı gösteriyor:
Türkiye'nin bütünlüğünü, birliğini savunmaktan sorumlu, görevli olan hiçbir kuvvet izin vermeyecektir. Bunu anlatıyorum. Bu iradeyi paylaşmamız lazım. DEM partisiyle, PKK ile ittifak yaparak hiç kimse burada ülkemizde iktidar olamaz. Dem ile PKK ile ittifak yapanların iktidar kapıları kapalıdır. Bu millet akılsız değil. Ülkesini perişanlıklara sürükleyecek, kampanyasına sürükleyecek, iç kavgalara sürükleyecek bir iktidar formülünü bu millet kabul eder mi? Polise ve orduya hangi görevi vermişiz? Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü koruma.”
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. CHP artık DEM’e, PKK’ya, geçmişteki ve bugünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyete kasteden “sol” örgütlere kesin tavrını ortaya koymazsa, daha ileriye gidemez. Mevcut iktidarın halkı öldüresiye bunaltması yüzünden çaresizlikten CHP’ye yönelinse bile bu teveccühün çok sürmesi beklenemez.