Cerrahpaşa Tıp'ta skandalın skandalı!
"Bir sağlık skandalı" başlıklı yazımı hatırlayanınız vardır. 27 Kasım 2017'de çıktı. Bir yakınınım Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde, 23 Kasım 2017 günü 13,48'e randevu almıştı. Ücretli olarak Genel Cerrahi'de, Prof. Dr. İhsan Taşçı muayene edecekti. Prof. Dr. İhsan Taşçı, bize verilen saatte, hastamızı almadı, bekletti. Biz, ara ara neden geciktiğini görevlilere sorduk. Bir mavi önlüklü adam: "Odasında bir hocayla sohbet ediyor." dedi.
Bir doktor dakikası bile belirtilmiş randevusunu nasıl keyfî olarak geciktirebilirdi! Biz kendisine, bağırmadan, çağırmadan bir saat geciktiğini hatırlattık. İhsan Taşçı birden gerildi ve muayene etmeyeceğini söyledi. Sonunda dekanlığa şikâyet ettik. Rektörlüğe de durumu bildirdik. Dekanlık aynı fakülteden bir profesörü soruşturma için görevlendirdi. Böyle görevlendirme de tuhaf. Birbirinin yüzüne bakan insanlar nasıl soruşturacak ki?!
Sonunda soruşturma bitti ve bize neticesini postayla gönderdiler: Soruşturmaya gerek yokmuş.
Hekim haklarını ve hasta haklarını yan yana getirdiğinizde yüzde yüz haklıyız. Hekimin muayene etmeme şartları bizim durumumuza uymuyor. Muayene etmeye mecburdu.
Ben 27 Kasım'da çıkan yazımda "Sözde durmama, sağlıkla oynama, görevi ihmal ve zamandan çalma fiilleri işlenmiştir." demiştim. Aynen vaki...
Benim, yakınımın ifadeleri yanında İhsan Taşçı'nın asistanı Dr. Yasin Tosun'un ve sekreteri Berrin İnan'ın alınmış. (Soruşturma evrakında iki yerde soyadı "Tekin" yazılmış.)
Berrin İnan'ın ifadesi baştan sona yalan! Hastamızın hemşireyle birlikte 14,30'da İhsan Taşçı'nın odasını girdiğini söylüyor ki, hastamızla hep beraberdik. Odaya girilmemiştir. O mu değil mi, bilmiyoruz, bir kadın koridordaydı. Bize çıkışıp duruyordu. Bu kadın hekimin neyi? Gerçekten sekreteri mi? Neden bu kadar yalan ifade?!
O kadının seviyesiz sözlerini buraya almak istemiyorum. Bu ifade Koskoca Cerrahpaşa Tıp Fakültesi içinde yüz kızartıcı ve daha ötesi yüz karartıcıdır!
Maalesef asistan Dr. Yasin Tosun yalan söyleyen Berrin İnan'ın, sözlerine aynen katıldığını belirtiyor.
Yasin! Bugünden böyle yalanlara başlarsan, ileride, ne olursun bilemem! Senin adına üzüldüm.
Yasin'in tek doğru söylediği yer ifadesinin sonudur ve 27 Kasım'da yazdığım gibidir.
İhsan Taşçı da, ifadesinde kısmen yalan söylemiştir. Bağırmadığım hâlde bağırdığımı söyleyebilmiştir! Yazıklar olsun! Üstelik "Başka hekime muayene olun." ifadesini kullanmamış, sadece "Muayene edemeyeceğim." demiştir.
İhsan Taşçı'nın odasına bile girilmemiştir; kapıdan gönderildik. Gecikme yarım saat değil, bir saattir.
Bu işin peşini bırakmayacağız. İnsanların güdülemeyeceğini bilmeleri gerek.
Rektörlükle de konuştum. Gerekirse YÖK'e, gerekirse, Sağlık Bakanlığı'na, gerekirse, Başbakanlık'a, gerekirse Cumhurbaşkanlığı'na kadar gideceğiz. Netice alamazsak mahkemeye vereceğiz.
Kamera kayıtları incelenirse her şey ortaya çıkar. Kamera kayıtlarının incelenmesini, soruşturmayı başka fakülteden bir görevlinin yürütmesini, Ayrıca Berrin İnan ve Dr. Yasin Tosun'la yüzleştirilmemizi isteyeceğiz.
Biz bu işi burada kapatabilirdik. Halk neler olduğunu bilsin istedik. İnsanlar haksızlığa uğradıklarında mutlaka haklarını aramalıdırlar.