Çatışmadan hayır çıkar mı?
Sık sık gündeme gelen bir cemaat madem kendilerinin “Hizmet” olarak anılmalarını istiyorlar, öyle diyeceğiz. AKP’liler de “Ak Parti” denmemesine kızgınlar. İstedikleri gibi yazdığımı biliyorsunuz. Peşin hükümlü değiliz.
Hizmet-Ak Parti kavgasını kızıştıranlar, keskin kalem kullananlar, dikkat ederseniz, daha çok her iki tarafa yamananlardır. Kimileri Kenan Evren döneminden başlayıp, özellikle Turgut Özal döneminde “yağcılık” madalyalarını asacak yer bulamamışlardır. İki taraf önce, “samimiyet” testinde kimin sınıf geçtiğine dikkat etmelidir.
Bu hususta söyleyecek sözümüz çoktur. (Bir ara “Hizmet”in önde gelen isimleriyle bu “samimiyet testi”ni sıkı sıkıya tartıştığımızı yazayım ve ayrıntıya -şimdilik- girmeyeyim.)
Ak Parti ile “Hizmet”in arası gerçekten açık mı?
Fethullah Gülen’in şeref başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, düşüne taşına dikkatli bir dille, 11 maddede, soru cevaplı Hükûmetle aralarına karakedi girdiğine dair iddialara cevap verdi.
Bu cevap, Hükûmetle “Hizmet” arasında derin “yorum farkı” olduğunu gösteriyor.
Maddeleri tek tek yazmayacağım. Gezi Parkı İsyanı birinci madde... Recep T. Erdoğan ile “Hizmet” arasında hâdiselere bakış taban tabana zıt...
İkinci madde her şeyi ortaya koyuyor: “Hizmetliler” (“Hizmet ehli” desek daha mı uygun?), “Son dönemde medyada sıklıkla yer alan bazı haber ve yazılar sayesinde Hizmet’e yakın olduğu iddia edilen yargı mensuplarının zaten tasfiye edildiği de kamuoyunun bilgisi dahilindedir.” diyorlar.
“Hizmet”e yakın ekibin tasfiye edildiğini daha nasıl açıklayacaklar! R. T. Erdoğan ile karşı karşıya gelmelerinin asıl sebebi ortaya çıkıyor.
Altıncı maddede de “Hizmetliler”in altını çizdikleri bir husus açık açık yazılmış: “Halkın iradesiyle seçilmiş iktidarların idari tasarruflarına tabii ki saygılı olunmalıdır; ancak yaygın iddialara göre, insanların Hizmet Hareketi’ne nispet edilerek anayasal bir suç olan fişlenmesi ve sonra da tasfiye edilmesi demokratik değildir.”
Demek ki, R. T. Erdoğan tarafı, söz konusu camiaya karşı bir fişlemeye ve ardından tasfiyeye gitmiş.
Sekizinci maddede, “Hizmet Hareketi’ne gönül verenler, AK Parti’deki hukukçu vekillerin ve yöneticilerin bu art niyetli iftiraların devam etmesine neden göz yumduklarını bir türlü anlayamamakta ve gönül kırgınlığı yaşamaktadırlar.” diyerek tarizde bulunuluyor.
Bu cümlenin yazılmasının sebebi, Başbakanı “Hizmetliler”in tutuklayacağına dair iddialardır. Şubat ayında bir savcı MİT Müsteşarı’na dava açmıştı. Bu davanın ucu R. T. Erdoğan’a dokunacaktı. R. T. Erdoğan bunu bildiği için kanun çıkarttırdı ve MİT Müsteşarı’nın muhakeme edilebilmesini kendi iznine bağladı.
Sular durulacağa benzemiyor. Çünkü Hizmet Harekâtı kendilerine cephe alındığını açık açık yazıyorlar.
Her işte bir hayır vardır. Çatışmadan da bir hayır çıkar mı dersiniz?