Çamur atmayalım, onda iz kalmaz!..

Benim ülkemde sanırım insan harcamak kadar kolay hiçbir şey yok.

Çamur at izi kalsın!..

*

Hele de ünlüysen…

Göz önündeysen…

Seviliyorsan…

Kendini konuşturuyorsan…

Sevenlerin çoksa, maalesef bizde bunların hiçbir önemi yok.

Bir anda harcanır gidersin.

*

Haklı olarak karşındakinin talebini kabul etmemişsen…

Ona karşı net olmuşsan…

“Ben bunu yapamam…

Ben bunu araştıramam…

Ben bunun üzerinde konuşamam.” demişsen, insanları oyalamamışsan, üstelik de gerekçeleri söyler, “Talebin neden yerine getirilemediğini” akılcı bir yolla anlatmış bile olsan, yine de karşı tarafı ikna edemezsin.

*

Sonra ne olur?

Sonra maalesef sizinle ilgili olmadık senaryolar yazı verilir bir çırpıda.

*

Buna benzer bir durum, “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programının yapım ve sunucusu Sayın Müge Anlı Hanımefendi’nin başına gelmiş.

*

Ne olmuş?

Geçtiğimiz günlerde Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu, aracıyla bir moto kuryeye arkadan çarparak, onun ölümüne neden olan olayın araştırılmasıyla ilgili kendilerine baş vurulduğu, ancak program tarafından bu başvurunun kabul edilmediği iddia edilmiş.

*

Öncelikle söylemem gerekir ki Sayın Anlı; mağdurlara, çaresizlere yapılabilecek ne varsa, yapabilen bir gazetecidir.

*

Ben Sayın Anlı’nın avukatlığını yapacak değilim elbette. Onu biraz olsun yakından tanıyan biri olarak;

Açık sözlü…

Net…

Doğrucu Davut…

Duygusal ve bir o kadar da merhametli olduğuna şahit olmuşumdur.

Ona ne tür iddia atılırsa atılsın biliyorum ki üzerine yapışmaz.

*

Sayın Anlı’nın; moto kurye Merhum Yunus Emre Göçer’in eşi Öznur Göçer’in -eşinin ölümüyle ilgili araştırma yapılması- başvurusunun kabul edilmediği iddia edilmekte.

Oysa, Sayın Anlı, yaptığı programlarla…

Programındaki tavrı…

Yaklaşımı…

Samimiyeti…

Kararlılığı ile yalnızca bizim insanımızla ilgili değil, izlendiği dünyanın her yerindeki insanlarla gönül birlikteliği kurmuş biri.

Hiç kuşkum yok ki moto kuryenin ölümüne en az herhangi bir vatandaşımızdan çok daha fazla üzülmüş olabileceğine yürekten inanıyorum.

*

Medya’da çıkartılan dedikodularla ilgili yine kendi üslubunca dobra dobra cevap vererek:

“Gündeme gelmenin de en kolay yolu ben oldum!..” demiş.

*

Hiç şaşırmadım.

*

Açıklamasını şöyle sürdürmüş Sayın Anlı:

“Lütfen, önce biraz insan olun!..

Vicdanlı olun, ondan sonra haber yapın!..

Faili belli…

Vuranı belli…

Adı belli…

Sanı belli olan bir olayın ben burada neyini araştıracağım. -bundan sonrasında araştırılacak bir durum varsa bu benim alanımın dışında. O nedenle de- Sorulması bile ayıp.” demiş.

Burada da onunla ilgili böyle bir iddianın, -tuttuğunu koparan başarılı ve etkili bir gazeteci olduğundan- çamur at izi kalsın düşüncesi yatıyordur her halde.

“Müge Anlı gibi bir gazetecide ne çamur ne de onun izi kalır.”

Çünkü o, o kadar şeffaf ki mesleki anlamda gizli saklı bir şeyi olduğunu hiç mi hiç sanmıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları