Niye? Sevgi yoksunu oluşumuzdan!
Yaşam, iyi olacak diyoruz ya hani, vallahi iyi olamıyoruz!
Dünya aldı başını gidiyor.
*
Kimin, kime gücü yeterse…
Ayakların baş olmaya çalıştığı…
Başların ayak yapılıyor olduğu bir dünya, çekilmez hâle geldi.
Niye?
Ben bilirimden…
Niye?
Sevgi yoksunu oluşumuzdan…
Niye?
Merhametten uzak oluşumuzdan…
Niye?
Acıma duygumuzu kaybedişimizden
Cehaletimizden…
Okumayışımızdan…
Dengelerimizin bozuk oluşundan…
Sapla samanı birbirine karıştırışımızdan…
Düşünmeyişimizden…
Her şeyi bilişimizden…
Niye?
“Desinler” diye…
Niye?
Kendimizden çok dışarıyla meşgul olduğumuz için bizi bir şey sansınlar diye…
Niye?
Çalışmayı sevmiyoruz diye
*
Çalışmayı sevmeyişimiz tembel oluşumuzdan olabilir mi mesela, diye merak ediyorum…
Mesela biraz da özgüven yoksunu oluşumuzdan…
Mesela, birileri bizi adam yerine koysunlar diye adeta, o birilerinin iki dudağının arasından ‘Sen adamsın’ sözcüklerini duymak istiyor oluşumuzdan da olabilir mi acaba?
*
Hem bir insan bilmediği hâlde niye “Ben bilirim!” diyebilir ki!
Yani Nasrettin Hoca’nın “Ya tutarsa!” diyerek, göle maya çalması gibi bir şey.
Hani “O da ya biliyor idiyse, nereden biliyorsun?” demesi yok mu, öldürüyor beni.
“Ne var canım bilmese de zamanla öğrenir” diyor diğeri…
İyi ya, “Biliyorum” demeden, ‘Bilmediğini bildiğini’ söylese olmaz mı?
Olmaz!
Niye olmaz?
İnsanlık gururu!
Ne yani bir insan her şeyi bilir miymiş, ya da bilmeli miymiş de gurur yapıyor?
Bilmeli!
Bilmeli, tamam da bilir mi?
Bilmeli!
İnatçı da olmamalı öyle değil mi?
Bilmeli kabul, ama bilmiyorsa ‘Bilmediğini’ söylemeli, “Zamanla çalışır öğrenirim” demeli.
*
Niye sevgi yoksunuyuz biliyor musunuz?
Kendimize emek vermediğimiz hâlde, kolay yoldan kazanmaya çalışıyoruz.
Kolay yoldan kazanılınca da kıymeti bilinmiyor bir şeyin.
Emek verilmemiş…
Uğraşılmamış…
Sabredilmemiş…
Elde etmek için günlerce alın teri döküp sonrasında “Ben bunu kazandım” diyebilme cesaretini gösterememiş.
Öyle olunca da sevgi unutulmuş…
*
Bu son söylediklerinle “Sevgi’nin ne alakası var?” diyeceksin ya, söyleyeyim.
Mesela sevgi yoksa, işin içinde, bir şeye emek veremezsin…
Sevgi yoksa, uğraşamazsın…
Sevgi yoksa, bir şey için sabredemezsin…
İçinde sevgi yoksa, bir şey için alın teri dökemezsin.
Sevgini katmıyorsan yaptığın içine, yaşamdan zevk alamazsın.
*
Alamıyoruz işte.
Çünkü sevgiyi kaybettik.
Nasıl kaybettik, nerede kaybettik bilemiyorum, ama bulamıyoruz işte.
Dünya bulamıyor.
Sevgiyi bulmak için peşine topla tüfekle düşüyorlar ya, sözüm ona sevgiyi, sevginin de içinde olduğu barışı yakalamak istiyorlar.
Bilmiyorlar ki sevginin olduğu yerde silah yok, söz var!
İnsan olma var!
Hak var, adalet var, paylaşım var!
Sözün, insan olmanın, hak ve adaletin içinde vicdan yoksa onların da hiçbirisinde ‘Sevgi’ yok demektir.
*
Sahi bugün sevgi diye bir şey kaldı mı?
Ben de onu arıyorum, bilen varsa yerini bana söylesin!
Bende az kaldı, sevgiden yana sıfırı tüketeyim istemiyorum.
Lütfen sizden sevgi dileniyorum.
*
Hani, iyi olacak diyoruz ya, dünya vallahi iyi olmuyor…
Dünya şaşırmış bir vaziyette almışı başını gidiyor.
O da bilmiyor ki nereye gidiyor!