Büyük buluşma ne diyor?
Tutturmuşlar bir laf, herkes ağzında sakız gibi çiğniyor: Üçüncü Dünya Savaşı çıkacak... Çıkabilir... Acaba çıkar mı?
Çıkmaz kardeşim; çıkmaz...
Üçüncü Dünya Savaşı çıkmaz...
Rusya-Amerika kapışır mı?
Hayır kapışmaz.
Suriye'de Türkiye'nin çıkarlarına uygun düzen kurulur mu?
Kesinlikle kurulmaz...
Nereden biliyorsun?..
Gelişmelerden!..
Oradan biliyorum. Gelişmelere bakıyorum. Ve olup bitenleri izliyorum ve böyle bir sonuca varıyorum... Son gelişmelere bakalım mesela.
Türkiye'de fazla üzerinde durulmayan 12 Şubat'ta gerçekleşen büyük tarihi buluşmaya bakalım iyice. 962 yıldır kanlı bıçaklı olan iki önemli kilise bir komünist ülke olan Küba'nın başkenti Havana havaalanında buluştu. "Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco ile Rus Ortodoks Kilisesi lideri Kirill, Havana'daki Jose Marti görüşmesi Havalimanı'nda 2 saat sürdü..." Dünyaya 30 maddelik önemli mesajlar verdi.
Görüşme, sonuç bildirgesindeki Orta Doğu vurgusu önem taşıyor.
Buluşma ile ilgili haberde; "Hristiyanlığın doğduğu topraklarda bugün Hristiyanların ve diğer bazı dini cemaatlerin yerlerinden edildiği, kiliselerin barbarca tahrip edilip, yağmalandığı" belirtildikten sonra "Uluslararası toplumu, Hristiyanların Orta Doğu'dan atılmasını önlemek için acilen harekete geçmeye çağırıyoruz... İç savaş, kaos ve terör şiddetinin kurbanı haline gelen diğer dini geleneklerin mensuplarının yaşadığı acılara" da vurgu yapıldığı belirtiliyor...
İlginç değil mi?
Neden ilginç?
Çünkü "Hıristiyanların Orta Doğu'dan atılmasını önlemek için acilen harekete geçmeye" çağırılan uluslararası toplum, zaten Orta Doğu'da ve şu anda Suriye'nin geleceğini belirlemiyor mu?
Evet öyle!
Ancak Büyük buluşmanın özünü dünyaya anlatmak ve Hıristiyan âlemin devlet ve yurttaşlarına "Hıristiyanlık ideali siyasi ve dini için birlik" mesajı verilmesi gerekiyor.
Yapılmak istenen budur.
"Biz birlikteyiz ve ortak amaçlarımızı açıklıyoruz. Siz de buna göre davranın ki Hıristiyanlık zarar görmesin" diyorlar...
Rus Ortodoks kilisesinin Rusya'nın millî çıkarlarına hizmet ettiği ve Rus siyasetinin dışında hareket etmediği bilinmektedir. Bu durumda Putin'e rağmen Vatikan'la buluşma yapmış olamaz. Demek ki Rusya, 962 yıl sonra tarihi ve ezeli küslüğe, aynı zamanda rekabete ara verme gereği duymuş ve sosyalist bir ülkenin başkentinde Vatikan'la buluşarak, Orta Doğu'daki Hıristiyanlığa dikkat çekmektedir...
"Orta Doğu'daki Hıristiyanlık" demek, Suriye sonrası düzene gireceği var sayılan "Büyük Orta Doğu Projesi" bağlamında, Suriye'de var olan Hıristiyan nüfustan siyasi bir sonuç çıkarmak demektir. Bir çeşit Haçlı köklerine dönüşü işaret etmektedir... Şimdi söyleyin bakalım... Bu durumda Üçüncü Dünya Savaşı çıkar mı?
Çıkmaz...
Peki, Türkiye'dekiler? Onlar, duygusal politikalarla, hamaset sözleriyle, hayalci söylemlerle, önemli başarılar kazanarak, şimdi kurulmakta olan yeni dünya düzeninde etkin rol alabilir mi?
Keşke alsalar... Alabilecek strateji geliştirebilseler... Ümitsizim...
Bu sebeple iktidarın diliyle bir nida yapalım. Ey iktidardakiler!
ABD müttefikinizle birlikte, Rusya ve tüm öteki koalisyon güçleri "Orta Doğu'daki Hıristiyanlık" adına 12 Şubat 2016'da Havana'da birlik oldular... Esad sonrası veya Esad'la birlikte Yeni Dünya Düzenini ve yeni Orta Doğu'yu kuracaklar... Bu oyunda sen yoksun... Ancak oyunun bir kısmı senin üzerine...
Hâlâ uyanamadıysanız ne diyeyim...