Burası hangi devlet?
"Çözüm süreci" dedikleri kaos döneminde öyle kötülükler ettiler ki...
Bu PKK'nın ağzına bakma döneminde akıl almaz hatalar işlendi. Basiretsizlik desem, önünü görememek desem değil; kasıt var. Başka türlü izah edemiyorum!
Osmanlı saplantısı olanlar bu hataları işliyorlar. Osmanlı "mozaik" imiş, Osmanlı "unsurların birleşimi" imiş...
Biz Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyoruz. Üniter devletiz. Buyurun Anayasa'nın ilk 4 maddesi:
"1. - Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. / 2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. / 3.- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. / Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. / Millî marşı "İstiklal Marşı"dır. / Başkenti Ankara'dır. / 4. - Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Anayasa'nın başlangıcındaki şu satırlara ne diyeceksiniz:
"(Değişik: 3.10.2001-4709/1 md.) Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı..."
"Çözüm Süreci" dedikleri kaos döneminde PKK'ya ne verildiyse, geri alınmalıdır.
Önümde bir il tanıtım kitabı duruyor. Lüks bir baskı. Üzerinde "Sêrt Bajarê Sê Zimanên Bira" yazıyor. Anladınız mı bir şey?
Bu kitap geçen hafta İstanbul'da bir turizm fuarında dağıtılmış.
Kitap Kandil'de basılıp Türkiye'ye gönderilmemiş; "Çözüm/çözülme" rüzgarıyla PKK'ya şirin görünmek isteyen Siirt Valiliği il'in turizm potansiyelini "dünyaya" tanıtmak için bastırmış. (Siirt'te Arapça konuşanlar da var. Onlar için bir çalışma yok mu?!)
Kitabın basıldığı dönemde vali kim ise, bir tarafa yazmak lâzım. (Sahi millî hassasiyeti en yüksek parti bilinen MHP'nin Balgat mükîmleri "komitacılıktan" fırsat bulup çözülme dönemine dair suç dosyası hazırlıyorlar mı? CHP'de umut yok!)
"Çözüm/çözülme" döneminde şehirlere silâh yığınağı neyse, millî birliği zedeleyecek yayınlar da aynıdır.
Bu kitapla neyin tanıtımı yapıldı? Bir arkadaşım baktı kitaba, bana "hangi dil?" diye sordu. Logoyu anlamazsan, Siirt kitabı bile olduğunu bilemeyeceksin.
Ortak dil, irtibat dili Türkçedir. (Abdülhamid dahi 1976 Anayasasında illa ki, herkes Türkçe bilecek diye maddeler koydurmuş. İslâmcı/Osmanlıcılar! Sizin "Cennet Mekân"ın bu gayretini bilin! Kaç defa yazdım!)
Anayasa değişmemiştir. Hepiniz bu anayasaya uymak zorundasınız. Anayasayı çiğnemek vatan hainliğiyle eş değerdedir. Devlet kendi topuğuna kurşun sıkamaz. Siirt Valiliği üzerinde adı yazılı bu kitap ile suç işlemiştir.
Her gün şehitler veriyoruz. Bu şehitlerin kanında "çözüm/çözülme"de rol alan herkesin eli vardır.