Belediyeler nasıl oluyor da halkın parasını, kendisiyle organik bağı olmayan (resmî olmayan) bir kuruma aktarabiliyorlar?

Yardım edebiliyorlar, mülklerinin kiralarını ödeyebiliyorlar anlamak mümkün değil!

*

Bir belediye;

Bir ilim yayma derneğine…

Bilim yayma derneğine…

Ok öğrenme…

At binme…

Aklınıza nasıl dernek ya da vakıf gibi resmî olmayan sivil toplum kuruluşlarına -yasal yetkileri yoksa- hangi ad altında olursa olsun yardım yapmamalılar diye biliyorum.

Ayrıca belediyeler merkezî hükûmetten daha büyük bir bütçeye sahip değiller.

*

Bugün resmî okullarımızın;

İlk…

Orta…

Lise ve meslek okullarımızın fiziksel, tefrişat, donanım, araç-gereç bakımından o kadar çok desteğe ihtiyaçları var ki belediyeler yapabiliyorlarsa o ihtiyaçları gidersinler.

Çünkü resmî okul ve yurtlar devletin, özel okullar da özel kurum, kuruluş ve vakıfların itibarıdır.

Öyle değil midir?

*

Üzgünüm, ama özel okulların donanımı devlet okullarının donanımından da…

Fiziki yapısından da daha ileride olduğunu düşünüyorum.

Eğitim öğretim kalitesi bakımından ise her iki tarafta da eğitim-öğretim hak getire!

*

“Hani köşkler, saraylar, uçaklar, makam arabaları” devlete itibar katıyorsa -ki buna kısmen katılıyorum- resmî okullarımız itibar katmıyor(!) da mı yeterince ilgisiz?

Eğer devletin bir resmî kurumu illa da bir yere yardım yapacaksa, bu yapılacak yardım;

Vakıflardan…

Derneklerden…

Birliklerden…

Vs, sivil toplum kuruluşlarından önce, devletin resmî okullarına, yurtlarına yapılmalı.

*

Devletin resmî okullarının ya da yurtlarının böyle bir desteğe ihtiyacı olduğu halde bir belediye, bir özel vakfa geçen dönem 4,5 milyona yakın kira desteği hangi gerekçeyle verebilir?

Yeniçağ İnternet gazetesinin haberine göre geçen dönem AKP yönetimindeki Tuzla Belediyesi yapmış bu yardımı.

Bu dönem CHP’li Tuzla Belediye Başkanı olan Eren Ali Bingöl:

“Tuzla Belediyesi yıllarca bir vakfa toplamda 4,5 milyon lira ödeyerek, iki ayrı binayı kiralamış ve vakfa teslim etmiş” diyor.

*

Oysa belediye başkanları ve meclis üyeleri mazbatalarını alıp, rozetlerini yakalarına takmalarıyla birlikte kentinde kanuna göre herkese eşit hizmet edeceklerine göre, Tuzla Belediyesi’nin bu yaptığı eşitlik ve adalet ilkesine uygun mu?

Sanmıyorum.

*

İlim Yayma Cemiyeti’nin öğrenci yurdunun kirası için ödenen 4,5 milyon usulsüz ödeme olduğu anlaşılıyor.

O nedenle belediye yargı önünde kendini aklamalı.

Aklanır mı, aklanmaz mı?

Bedel öder mi, ödemez mi, ona adalet karar versin?

Doğru olanı bu!

*

Bedel ödemez diyorsanız, o zaman da ‘Adalet üşüyor, üşütüyor’ demektir.

Yok, bedel öder diyorsanız, o zaman da ‘Adalet ısıtıyor, sarıp sarmalıyor’ demektir.

Hangisi sizce?

Evet haklısınız.

Buna benzer o kadar konu var ki bu sadece biri…