Bulunmadık Hint kumaşı olmak lâzım

CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, bu zamana kadar pek duyulmadık bir yaklaşımla Belediye Başkanlığına aday olmak istemeyen belediye başkanını, yeniden belediye başkan adaylığına ikna edememiş.

Ama bir engelli ailesi ikna etmiş.

İlginç!..

*

Memlekette öyle bir belediye başkanı var mı?

Genel Başkanı, kendisini aday olarak görmek istesin, ama o affını istesin!..

Doğrusu ben bu yaşıma kadar duymadım.

“Yoktur” demiyorum.

“Ben duymadım.” diyorum.

Demek ki Türkiye’de bulunmadık Hint kumaşı da varmış.

*

Bu ifademi kesinlikle kötü anlamda söylemiyorum.

İyi anlamda söylüyorum.

Haddini bilme anlamında…

Yeri geldiğinde çekilmeyi bilme anlamında…

Geriden gelenlere yol açma, koltuğa kazık kakanlara, örnek olma anlamında söylüyorum.

*

Geçtiğimiz hafta sonu Antalya’nın Manavgat ilçesinde böyle bir ilginç olay gelişmiş.

DHA’nın haberine göre; Yerel seçimlerde aday olmak isteyenlerin kendisiyle görüşmek için sıra beklediğini söyleyen CHP Genel Başkanı;

“Benimle görüşmek isteyenlerden biri de Şükrü Sözen’di. Ancak onun görüşme nedeni, görevi bırakmak içindi. Kendisini ikna etmeye çalışıyorum.” demiş.

*

Sahiden ilginç bir davranış.

Ve örnek…

Bir o kadar da etkileyici.

Hem de bu zamanda!..

Başkan adayı olmak için paraların havalarda uçuştuğu şu günlerde biri çıkıyor;

Ben affımı istiyorum. Aday olmak istemiyorum.” diyor.

Genel Başkanı da:

“Hayır kabul etmiyorum, aday olmanı istiyorum.” diyor.

Demek ki geride başka adam da yok gibi…

Demek ki!

Sizce burası da ilginç değil mi?

*

Hani bana ilginç geldi de.

Üstelik Sayın Genel Başkan, kendisinden affını isteyen başkanını -yeniden aday olması için- ikna etme çabasına da giriyor.

*

Anladım ki “Sıradan” değil, “Aranan” olmak lâzımmış? Olunabiliyorsa eğer.

Memlekette olunabiliyorsa Hint kumaşı gibi olmalı insan…

Kendine has…

Özel ve aranan!..

*

Ve bir genel başkanı kendisinden ricacı edebilmeli insan?

Bu da her babayiğidin harcı olmasa gerek.

*

CHP Genel Başkanı Sayın Özel, bir engelli aileyi ziyaret eder ve orada kendisine:

“Şükrü Sözen giderse, biz kaybederiz.” deyince, Sayın Özel’e de:

“Manavgat kendisinden razı…

Çalışanlar kendisinden razı…

Şükrü Başkanım, genel başkanlığımın ilk adaylık ilanıdır. Kabul buyurunuz.” dedirtmiş Şükrü Sözen isimli babayiğit.

*

Bakar mısınız Sayın Genel Başkanın hitap şeklindeki nezaketine?

“Kabul buyurunuz!” demiş.

Ve sonuç olarak da genç Genel Başkan, tecrübeli belediye başkanının/ başkan adayının yeniden adaylığını kendi ağzından açıklıyor.

Doğrusunu isterseniz “Kabul buyurunuz!” ifadesi, o kadar farklı algılanır ki ben ‘Nezaket’ olarak algıladım.

Başkaları, çok daha başka şekillerde de okuyabilir.

Yine de eski başkan, yeni aday olarak, yeniden Manavgat’a hayırlı olsun!..

Yazarın Diğer Yazıları