Bu politikalar tutar mı?
İktidarın topluma söyleyecek ve onu ikna edecek hiçbir söylemi kalmadı. Ne söylese, gelişmeler onun söylemini tersine çeviriyor. Bu sebeple iktidarda kalmanın çeşitli yollarını aramaya devam ediyor.
Bunlardan biri dış politika.
Diğeri Millet İttifakı''nı ne yapıp edip bölmek.
Üçüncüsü de kimlik siyaseti yaparak, toplumsal bölünmeyi sürdürmek ve buradan çoğunluğu elde etmek.
Dış politika kozu
Dış politikada bütün suçladıklarıyla barışıyor. ABD ile yakınlaşma çabası içinde. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşının varlık nedenlerinin temelinde yatan enerji koridorunun Türkiye olarak belirlenmesi, iktidarın AB, ABD ve İsrail ile ilişkilerinin normalleşmesine doğru gelişmekte.
Dış politikanın bir diğer yanı da Rusya-Ukrayna krizinde Türkiye''nin öteden beri tarafları masaya davet eden politikası. Bu politikayla iktidar, "Türkiye''yi dünyanın merkezi yaptık" mesajıyla kamuoyunda puan kazanmanın peşinde. Lakin yağ kuyrukları ve özellikle petrole gelen zamlar, toplumsal ilgiyi iktidarın istediği yöne değil, kendi yarattığı zorluklar üzerinden ekonomiye yönlendiriyor. Dolayısı ile istediği kadar dış politika üzerinden milliyetçilik yapsın, arabasının kontağını çeviren veya çeviremeyen herkes, ekonominin kendi üzerindeki ağır yükünü hissediyor. Böylece kendi gerçeği ile ülkenin dış politik gerçeği arasında seçim yapmaya fırsat kalmıyor. Herkes kendi gerçeğini önemsiyor ve dert yaratan iktidara karşı öfkeleniyor.
Başlangıçta "yaparsa gene Tayyip yapar" inancı vardı. Kitlelerin önemli bir kısmı bu slogana takılmıştı ve inanmaktaydı. Lakin zaman ilerledikçe herkes görüp anladı ki, her ne yapılıyorsa zaten Tayyip yapıyor. Yarattığı ekonomik yıkım onun eseri. Neyi düzeltecek? Düzeltecek olsa kaç kere "sıkın dişinizi az kaldı" demesine rağmen düzeltmez miydi?
Şimdi gene aynısını söylüyor.
Geçmişte dolar fırladı. "Yastık altındakileri getirin" dedi, millet getirdi. Sonuç değişmediği gibi daha da beteri oldu. Ona güvenip dolar bozduranların hepsi zarar etti.
Artık inandırıcılığı kalmadı.
Hedef İYİ Parti
Ortalıkta bir Tansu Çiller lafı dolanıp duruyor.
Parti kuruyormuş ya da kuracakmış.
Millet deli değil. Kimin neyi neden yaptığını ve kim için çalışacağını biliyor. Hatta asıl hedefin merkez sağın yerini dolduracağı varsayılan İYİ Parti''nin Çiller eliyle bölünebileceği planı oluğunu da biliyor.
Çiller partiyi, AKP iktidarını sürdürsün diye İYİ Parti''yi bölmek için kuracak.
AKP''nin bölme görevlisi.
İşe yarar mı?
Bundan öncekiler ne kadar işe yaradıysa o kadar yarar. Hatırlayacağınız gibi İYİ Parti''ye yapılan birden çok operasyon var. Bunlardan en ağırı Fetöcülük suçlamasıydı.
İşe yaramadı.
Neden?
Çünkü AKP''nin çoğu bakanı Fetö elebaşının ya dizinin dibinde, ya elini öperken fotoğraflanmış kimseler ve devleti yönetiyor.
Büyükelçi yapılıyor.
Millet bunu görmüyor mu?
Görüyor.
İşte bu sebeple iftiralar kendi kendini ters yüz ediyor. Yalancının mumu çabuk sönüyor. Bu sebeple Çiller, AKP''nin son kozu olarak sahneye çıkıyor olabilir. Lakin pazardaki ıspanağın gücüne çoktan yenilmiş durumda. Hele petrol zamları onu çoktan ezdi geçti bile.
Şansımı deneyeyim diyorsa kendi bilir.
Buyursun.
İşte meydan.
Ne diyecek topluma?
"Sizi AKP iktidarı ezip tozunuzu çıkarsın diye kandırmaya ve yeniden onu seçmenize ikna etmeye geldim" mi diyecek?