Bu cümleye dikkat edin...
AKP'nin sonucu belli kongreye ilişkin TV'lerin canlı yayınları sürerken, yeryüzü haritasında Türkiye'nin politik manzarasını düşündüm... Ülkem adına üzüldüm.. İleriye değil geriye gitmekteyiz. Kazanımlarımızı teker teker elimizden alıyorlar ve biz millet olarak sadece seyrediyoruz...
Dünya haritasına baktığımda sadece, evet sadece Türkiye'de rejim kavgası, iktidar tarafından "dava" haline getirilmiş. Onu gördüm.
Demokrasi diye diye bir tek bizde demokrasi adım adım tüketiliyor. Öyle gürültü koparılmakta ki boğulurken çıkardığı hırıltıları duyamıyoruz. İmdat çığlıklarına aldıran yok...
Herkes, iktidar partisinin yeni genel başkanına odaklanmış... Tek kişinin belirlediği atanmış başbakanın canlı yayın seremonisini gösteriyorlar.
Demokrasinin ıstırabına ilişkin en güzel tespiti Prof. Dr. Ümit Özdağ yapmış... Bakın ne demiş...
"Demokrasi içinde Türk halkı bugüne kadar başbakanını kendi seçmiştir..."
Evet, bugüne kadar halk başbakanı seçmekteydi.
Ancak rejim değiştirme meselesi "dava" haline getirildikten sonra yıkımın koşulları da değişti..
Özdağ'ın ikinci cümlesine iyice dikkat edin lütfen.
"Halkın vatandaşlık görevi tarihte ilk defa Cumhurbaşkanı tarafından ellerinden alınmıştır."
Bu sözü bir kenara yazın.
Çünkü "Halkın vatandaşlık görevi tarihte ilk defa Cumhurbaşkanı tarafından ellerinden alınmıştır" cümlesi, devletin tepesinde canına kast edilen demokrasinin içinde bulunduğu vaziyeti anlatıyor.
Türkiye, sonu belli genel başkanlık ve dolayısı ile başbakanlık seçimiyle oyalanadursun, ülkenin en temel sorunları, eklenen siyasal sorunlarla artarak daha da içinden çıkılmaz hale dönüştü.
İşte Başbakan değişiyor...
Bakın bakalım Türkiye'de hangi gelişme eskisinden çok daha iyi olacak?
Meselâ koltuğa oturduğu günün bitiminden itibaren Türkiye güllük gülistanlık olacak mı bakın...
Ekonomi ilk altı ay içinde süper bir gelişme gösterecek mi bakın.
Türkiye'nin kronik sorunu işsizlik tükenecek mi takip edin...
İhalelerde "hak gelip batıl yok olacak" mı seyredin...
"Görünen köy kılavuz istemez."
Bizi şaşırtacak süper gelişmeler olmayacak...
Belki daha da geriye gidecek.
Bilmiyoruz.
Ancak şurası kesin ki sanki başbakan değişince, ülke parlamenter sistemden çıkıp başkanlık sistemine geçince her şey müthiş bir şekilde değişecekmiş ve ülkemiz birden gelişmiş ülkeler seviyesine çıkacakmış gibi sunanlar herkesi kandırıyor. Bu kesin...
Lakin şurası çok önemli: "Halkın vatandaşlık görevi tarihte ilk defa Cumhurbaşkanı tarafından ellerinden alınmıştır."
Başkanlık gelince bu tür demokrasi dışılıklar çoğalacak ve meşru bir hak olarak görülecektir. Çünkü gidişat, yine Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın tespitiyle "Kuzey Koreleşmeye" doğru bir yön almış durumdadır.
Ülkenin demokrasi dışılıkla baş başa bırakılmasının temel sebeplerinden biri hiç şüphesiz muhalefetin yetersizliğidir. Özellikle MHP'nin AKP'yi pek çok alanda meşrulaştıran tavrı, siyasal sistemin bu hale dönüşmesinde AKP'ye açık kapı bırakmaktadır. Parlamenter sistem, sahipleri tarafından yeterince korunmadığında, korunaksız kalan boşluklardan sistem karşıtları amaçlarına doğru hızla ilerleme imkânı bulmaktadır. MHP'nin sessizliği oynaması, rejimi korunaksız bıraktığı için de Saray'ın işine yaramaktadır.
"Halkın vatandaşlık görevi" elinden alınırken sessiz kalanlar, siyasi vebal altındadır...