Bu 28 Şubat, inşallah hayırlara vesile olsun
Altı muhalif partinin genel başkanları Ankara''da yuvarlık masa etrafında bir araya geldiler. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin ayrıntılarını 5,5 saat görüşüp mutabık kaldılar. Mutabakat metnini de 28 Şubat''ta açıklayacaklar.
Güçlendirilmiş parlamenter sistemde kuvvetler ayrılığı esas. Cumhurbaşkanı sembolik ve bir defaya mahsus seçilecek. Yönetim kadrolarında liyakat, AİHM kriterleri öne çıkarılacak. Devlet ihaleleri açık yapılacak; senin şirketin benim şirketim denmeyecek. Bakanlar parlamentodan tercih edilecek. Daha bir sürü ayrıntı... Bu ayrıntılar, yaşanarak, gözlenerek, halkın bunalımları tahlil edilerek ortaya konuyor
Bu altı partinin başkanları öne çıkmak için birbirlerine dirsek atmazlar, her şeye ortak karar verirlerse halkın itimadını kazanırlar. Resmiyette ayrı, gönülde bir parti hâline gelirler; halkın tercih etmemesi için bir sebep kalmaz.
Devletin "tek adam"a teslim edildiği yeni rejimde gediğimiz yer belli. İnsanlarımız eziliyor. Açlık, intihar, dinden uzaklaşma hiçbir dönemde bu kadar yaygın değildi. Yine tarikatların/cemaatlerin önü hiçbir dönemde bu kadar açılmamıştı. Cemaatler/tarikatlar kendilerinin tarif ettikleri İslâm sınırları içinde, halkı yanlışa yönlendirdikleri bilindiği hâlde -Diyanet''in hazırladığı tarikatlar/cemaatler raporunun satır aralarında bunları görürsünüz- oy hesabıyla, önleri açılıyorsa, karanlığa doğru yol alıyoruz demektir
Tarikatlar da, cemaatler de hayatın bir gerçeği. "İslâm mı, kölelik mi?" sorusunun cevabını bütün o cemaatler/tarikatlar verebiliyorlarsa cemiyette elbette yerleri olacaktır. Maalesef "din" kisvesine bürünmüş farklı yapılarla karşı karşıyayız.
Altı partinin genel başkanları 28 Şubat''ta bir araya gelecekler, mutabakat metnini açıklayacaklar. Benim gönlümde yatan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu''nun metni okuması...
Bir yaşı itibarıyla, iki siyasî tecrübesi itibarıyla, üç Saadet Partisi''nin oyu belli; dolayısıyla bir iddiadan bahsedilmemesi itibarıyla okumalıdır.
Temel Karamollaoğlu''nu bir "aksakal" görebiliriz. Dolayısıyla 28 Şubat kengeşinde (müşaveresinde) mutabakat metnini okuyacak münasip isim Temel Karamollaoğlu''dur.
Millî Görüş''ün lideri, Saadet Partisi''nin Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 27 Şubat 2011 günü vefat etti. Ertesi gün 28 Şubat. Ve 28 Şubat 1997''de, kendilerini "en laikçi" gören kesimin büyük saldırısına uğradı, istemediği hâlde 28 Şubat kararları imzalattırıldı, sonra başbakanlıktan inmeye mecbur edildi.
Hususiyetle CHP için 28 Şubat, Saadet Partililer kadar anlamlı. Kemal Kılıçdaroğlu, helâlleşme maddelerini sıralarken bir çentik de 28 Şubat 1997''e açmış, "28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helâlleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helâlleşeceğiz." demişti.
Kemal Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu''na "Buyurun kürsüye." derse, sanmıyorum ki, diğer parti başkanları "Hayır." desinler...
Bir 28 Şubat daha var: Kara gün! PKK-Ak Parti''nin, R. T. Erdoğan''ın sonra reddettiği HDP''liler vasıtasıyla PKK ile Ak Parti iktidarının Dolmabahçe Sarayı''nda mutabakat metni okumaları akla geliyor.
28 Şubat 2015''te, Dolmabahçe Sarayı Başbakanlık Bürosu''nda, hükûmetin İmralı''ya gidin A. Öcalan''dan akıl getirin dediği HDP milletvekilleriyle, Ak Parti''nin milletvekilleri ve bir müsteşar bir araya geldiler, A. Öcalan''ın 10 maddelik metni üzerinde mutabık kaldılar. Metni HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder okudu.
20 Mart''ta, ne olduysa R. T. Erdoğan bu metni reddetti. Sonrası malûm. Savaş bütün hızıyla sürüyor.
İnşallah bu defa 28 Şubat hayırlara vesile olur.