Boğaziçi Üniversitesi yine hareketli
PKK'lıların ve kendini bilmezlerin "Barış Bildirisi" dedikleri PKK'nın hendeklerini kutsayan bildiriye imza atanlar peyderpey mahkemeye çıkarılıyorlar.
Defalarca yazdık... Bu bildirinin organize mekânı Boğaziçi Üniversitesi... Bunu savcılar teyit etmişti. Yine imzacıları destekleyen bildiri için Boğaziçi'nde bazı öğretim üyeleri organizasyonun başını çekmişti. İsimler üzerinde durmak istemiyorum.
Cephe gerisini sağlama almazsanız/alamazsanız, cephede yenilmeye mahkûmsunuz. Başından beri bunun için cephe gerisine dikkat çektim. PKK, hükûmetin müsamahasıyla her yeri ele geçirmiş, her yere hendekler kazmış, tuzaklar hazırlamıştı. Allah'tan hükûmet edenler, halkın tavrını görünce, naçar PKK ile köklü bir mücadeleye girmek gerektiğini anladılar. Askerimizle, halkımızla çok şehit verdik. ("Şu kadar PKK'lı öldürüldü." demeyi hep manasız, buldum. Reis, Afrin'de öldürülen ve ele geçirilen PKK'lıları her gün rakam rakam açıklıyor. Neye yarar bu sayılar? Harekâtın neticesine bakalım. Şehitlerimize, yaralılarımıza, mağdurlarımıza bakalım... Yöre halkının kayıplarına, zararlarına bakalım...
PKK Bildirisi'ni imzalayanlar bir bir hâkim karşısına çıkarılıyorlar. Bir kısmı üniversitelerden gönderildi. (Keyfi gönderiş. Giden neden gitti, kalan neden kaldı? Bir adaletsizlik örneği.)
Mahkemeye çıkarılan imzacıları desteklemek için Boğaziçi Üniversitesi'nde yeni organizasyona girişmişler. Birbirlerine yolladıkları e-postayı aynen veriyorum. Cephe gerisinde kimlerin nasıl harekât başlattığını anlayın:
"Sevgili Boğaziçililer, / Size önümüzdeki hafta için önemli bir çağrıda bulunmak istiyoruz. / Ocak 2016'da kamuoyu ile paylaşılan Barış için Akademisyenler metninin imzacılarının Aralık 2017'den bu yana 'terör örgütü propagandası yapmak' iddiasıyla yargılanmakta olduğunu biliyorsunuz. Boğaziçi Üniversitesi'nden akademisyen Esra Mungan'ın davası 22 Nisan 2016'dan beri görülürken sıra Boğaziçili diğer akademisyen arkadaşlarımızın yargılanmasına geldi. 28 Mart Çarşamba günü 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (14. ACM) Özlem Beyarslan'ın ve Nevim Borçin'in duruşmaları görülecek. 29 Mart Perşembe günü ise 24. ACM'de Nurçin İleri ve Volkan Çıdam hakim karşısına çıkacaklar. Bu süreçte desteğini bizzat orada bulunarak göstermek isteyenleri Çağlayan Adliyesi'ne çağırıyoruz."
Bu açıklamanın ardından bir de adliye binasının hangi kapısı önünde toplanacaklarını, basın toplantısının, duruşmaların saatlerini belirtmişler.
Açıklama sonra söyle devam ediyor:
"Sizleri akademinin ve ifade özgürlüğünün yargılandığı bu dava(lar)da yanımızda görmek umuduyla, sevgiyle ve dayanışmayla, / Dava koordinasyon ekibi"
Sonunda şu "bilgi notu"nu düşmüşler:
"1128 imzacı arasından bugüne dek 262 kişinin en az bir duruşması gerçekleşti (bir iki istisna dışında herkes İstanbul'dan). Şimdilik 71 BÜ imzacısı hakkında dava açıldı ve meslektaşlarımızın önümüzdeki haftadan itibaren duruşmaları olacak. Bugüne kadarki mahkeme salonu gözlemlerimiz farklı ACM hakimlerinin farklı tavırları olduğu yönünde, ancak ortak nokta olarak basın açıklamasının kalabalıklığının ve mahkeme salonunun doluluk oranının mahkeme heyeti üzerinde yarattığı etkiden bahsedebiliriz."
Mahkeme heyetini etkilemek için toplanıyorlar. Şu akla bakın!