PKK aldı başını gidiyor. Güneydoğu PKK’dan sorulur hâle geldiğini her gün çıkan haberlerden anlıyoruz. AKP Hükûmeti PKK’yı âdeta ortağı yapmış.
“PKK Demokratik Cumhuriyeti”nin başbakanı ve genelkurmay başkan “şimdilik” Kandil’de oturuyorlar. Yeni bir düzenlemeye gittiler. Değişmez başkan “Son Stalin” Abdullah Öcalan İmralı’da “Devlet Başkanlığı” koltuğunda. Yeni Başbakan mekteptaşım Cemil Bayık.
Abdullah Öcalan, Türkiye’ye getirildiğinde, ilk sorgusu Jandarma İstihbaratı’nda yapılıyor. (Sorgulayan o zamanki Jandarma yüzbaşısı Hasan Atilla Uğur şimdi Ergenekon tutuklusu... Yoksa A. Öcalan’ı sorguladığı için mi tutuklu?!)
A. Öcalan’a “Yakalanmanızın sonucunda örgüt içerisinde dağılmaya neden olup olmayacağı konusunu açıklayınız?” diye soruluyor. Cevaba bakın siz:
“Dağılma olacağını sanmıyorum. Dağılmayı beklemeden ziyade ’siyasî çözüm’ile ’dönüştürme’politikaları izlenebilir. Siyasî çözüm olarak kültür, Kürtçe eğitim yapan okulların kurulması, Kürt kimliğinin tanınması önemlidir.
Benden sonra örgüt içerisinde kollektif bir yönetim olur. İçlerinden birinin sivrilip lider olacağını sanmıyorum. Herhâlde yine bana bağlı kalırlar. Cuma (K) Cemil Bayık’ın lider olabileceği konusunda sipekülasyonlar yapılıyor. Mustafa Karasu kendisini geliştiremedi. Parmaksız Zeki (K) Şemdin Sakık örgüt içerisinde kalsaydı PKK-Vejin’e kayacaktı. PKK’dan kim koparsa kopsun tek başına gider. Arkasından kimse gitmez. Ben son iki yıldır örgütle Türkiye arasında ilişkiyi işledim. Örgütte şu anda bu zihniyet bulunmaktadır.” (Arslan Tekin, İmralı’daki Konuk, 6. bs., 2013, s. 77).
Adam teslim alınmış ama Türk hükûmetlerinin “gaflet”te olduklarını bildiği için kendisine güveni tam. İmralı duruşmalarında çok dikkatle takip ettim. Kesinlikle hedefinde yürüyordu. Yakalandığında çok korkmuştu ama baktı, kendisini olağanüstü görüyorlar, oyun oynama moduna geçiverdi! Şimdi “devlet” yönetir hâle geldi!
Sorgusunda, Cemil Bayık için söyledikleri insanın kanını donduruyor. Cemil, 1992’de 17 yaralı PKK’lıyı bir mağarada askerin eline geçmesin diye, 13 PKK’lıyı da disipline uymadığı için öldürmüş. “Buna yoğun eleştiri vardı.” diyor. (Kendisi emretmeden Cemil’in parmağını oynatması mümkün mü?!)
Öcalan ele geçirilmeden önce son röportajı El-Wasat dergisine vermişti. Derginin 25 Ocak 1999 tarihinde çıkan 365. sayısının kapağına resmini ve bir sözünü koymuşlar: “Suriye’den ayrılışım bölgeyi korkunç bir harbe sürüklüyor.” (Röportajın tamamı İmralı’daki Konuk’ta.)
Dediğim gibi, bir “Zerdüşt evliyası” Öcalan! Dedikleri bir bir çıkıyor!
Muhabir soruyor: “Cemil Bayık iki numara mı?”
Cevap: “Bizde numara yoktur!”
“Eşbaşkanlar” meselesini anladınız mı?
Başta “ilâh”, diğerleri “0” !
