'Bismillahirrahmanirrahim'in yerini 'bismireisilcumhur' mu aldı?
Bir işe başlanırken besmele çekilir, "Bismillahirrahmanirrahim" (bismi''llâhi''r-rahmâni''r-rahîm) denilir.
Yeni rejimde, "tek adam" bağlıları söze "Bismireisilcumhur" diye başlıyorlar. "Cumhurbakanı" adıyla başlamak "besmele" yerine geçer oldu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Prof. Dr. İbrahim Kalın''ın, Balıklı Rum Hastanesi''nde çıkan yangınla ilgili, R. T. Erdoğan''ı öne çıkarması çok tartışıldı. Sözlerini hatırlayalım:
"Bu sabah sebebi henüz tespit edilemeyen bir nedenden dolayı tarihî hastanede bir yangın meydana geldi. Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla olaya derhal müdahale edildi. İçişleri Bakanlığımız, İstanbul Valiliğimiz, itfaiye ekiplerimiz yangını kontrol altına aldılar. (...) "Yine Cumhurbaşkanı''mızın talimatıyla 80''e yakın hasta öncelikli olarak Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi''ne sevk edilmek üzere, şu anda sevk ediliyorlar."
Açıklamasını baştan sona dinlemiş ve "Cumhurbaşkanı"yla başlayıp "Cumhurbaşkanı" ile bitirmesine şaşırmakla beraber yadırgamamıştım. Çünkü bizi alıştırdılar.
Adamlarda ya aşırı bağlılık ya aşırı korku var. Adının anılmasını belli ki R. T. Erdoğan istiyor demeyeyim de arzu ediyor. Arzusunu hissettiriyor ki, muhipleri söze "bismireisilcumhur"la başlıyorlar. Çoğu zaman da İbrahim Kalın gibi boşluğa düşüyorlar.
Bir yerde yangın çıktıysa, itfaiye hemen müdahale eder. İtfaiye teşkilâtı bunun için var.
"Cumhurbaşkanı" itfaiyeyi arayıp "Hadi arkadaşlar, Balıklı Rum Hastanesi''nin çatısı tutuştu. Alın tulumbalarınızı koşun!" mu dedi?
Niye desin! Yanan yerin özel durumu var. Onun için çevresine itfaiyenin faaliyetlerini belki sormuştur. Sormasına da gerek yok. Canlı yayında an be an olup bitenler seyrediliyordu.
Cumhurbaşkanlığı adına konuşan kişi neden ikide bir "Cumhurbaşkanı"nı öne çıkarsın ki... Zaten onun adına konuşuyor.
İbrahim Kalın''ın son cümlesine dikkatinizi çekmek istiyorum:
"Yangın söndürme, soğutma çalışmaları tamamlandıktan sonra da bu tarihî hastanenin restorasyonuyla ilgili çalışmalar da ivedilikle yapılacak."
(Türkçe notu: "İvedi" kelimesi, "acele"nin, "hızlı"nın, "çabuk"un yerine kullanılmak isteniyor. Meselâ Yozgat ağzında "İvedi", "evme" karşılığıdır. Her yerde de kullanılmaz. "Ne eviyon?!" derler. "Acelen ne?" anlamına... Burada "Dur durduğun yerde!" gibi bir mana da var.)
İbrahim Kalın, "ivedi"yi katınca cümleyi de yanlış kurmuş oluyor: "...hastanenin restorasyonuyla ilgili çalışmalar da ivedilikle yapılacak."
"İvedi" yerine "hız" kelimesi kullanılsaydı, maksat hasıl olacaktı: "Hastanenin restorasyonu hızla tamamlanacak." Daha uygun değil mi?
Arapçadan, Farsçadan gelmedir, diye kelimeler atılıp yerini bulmamış, tarihte ve mahallî ağızda belli maksatla kullanılan bir kelime, bütüne şamil ortaya çıkarılırsa, Türkçenin cümle yapısı da bozuluyor. Aynı manaya gelen ama yerine göre kullanılan bütün kelimeler unutulmaya terk ediliyor, Türkçe kısırlaştırılıyor.)
Üzerinde durulmayan bir mesele... Balıklı Rum Hastanesi''nin yangınında Cumhurbaşkanı''nın adının öne çıkarılmasında, politik bir maksat var. Biliyorsunuz, Yunanistan''la şu sıralar karşı karşıyayız. Yunanlılar İstanbul''a her zaman talipler... "Konstantinopolis" onların yüreklerinin derinliklerinde yatar. Balıklı Rum Hastanesi gibi kuruluşlar, onlar için birer senet mesabesindedir.
Hastane 1454 yılında Karaköy''de Büyük Balıklı Han''ın bulunduğu yerde kuruluyor. 18. yüzyılda sur dışına taşınıyor. Yangınlar, depremler derken epey yıkıma uğruyor. 1894 depreminde ağır zarar görünce yeni binalar inşa ediliyor. Şimdiki binalar o binalar.
Padişahlar da bu hastaneye özen göstermişlerdi. R. T. Erdoğan da özel olarak ilgileniyor.
Yunanistan''ın da gözü kulağı Balıklı Rum Hastanesi''nde. Atina''yla aramız bozuk. Biz ihtimam göstermeseydik hemen ortaya çıkacaklar, yaygara koparacaklardı.
İbrahim Kalın''ın R. T. Erdoğan vurgusunun asıl sebebi bu. Ama Cumhurbaşkanı''nı yanlış yerde öne çıkardı, alay konusu oldu.
Söze "bismireisilcumhur"la başlamanın böyle handikapları var.