Bir radikal İslâmcı

Bir dönemin şahitlerinden Yılmaz Yalçıner hayata veda etti. Allah rahmet eylesin. Uzun zamandır ismi duyulmadığı için, "Kim Yılmaz Yalçıner?" diyenler olacaktır. Uçak kaçıran ilk "siyasî İslâmcı" odur.

Yılmaz Yalçıner Ülkücülükten siyasî İslâmcılığa geçiş yaptı. Gazeteciydi, karikatüristti, ressamdı.

Siyasî İslâmcılar, vefatını köşelerinde de yazdılar. Baktım, 1974''den sonrası için kalem oynatıyorlar. Öncesi de var ve önemli. O Siyasal Bilgiler Fakültesi''nde ilk Ülkü Ocakları kurucusu. Diğer iki kurucu eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ali Birinci ve eski TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz. 1970''in hemen öncesinden bahsediyorum. Her fakültede böyle resmî teşkilatlanmaya gidiliyordu. Dev Genç de resmî kuruluştu. Yılmaz Yalçıner, ateşîn bir yapıda. Hemen kendisini gösteriyor. Bildiriler, afişler, nutuklar... Dev Gençliler yalnız yakaladıklarında öyle bir saldırıyorlar ki... Öldüresiye darbeler... Yılmaz Yalçıner''i Dev Genç''in elinden kurtaranı da biliyorsunuz. Fakültenin hocası Prof. Dr. Muammer Aksoy. Kurtarma anının fotoğrafı vardır. O kurtardı ama, Yalçıner''in ona hiçbir minneti olmamıştır. Konuştuğumuzda çok ağır ifadeler kullanmıştı. (Muammer Aksoy''u 31 Ocak 1990''da katlettiler.)

Siyasî İslâmcılarımız Yalçıner''in takma isimlerinden bahsederlerken bir müstearını atlarlar veya bilmezler. "Dündar Soylu" adını kullanmış ve 1975''te, Ülkücülere dair "Komando Sorunu" adıyla kitap da yayınlamıştır.

MHP''nin 8-9 Şubat 1969''da Adana kongresinde köklü değişikliğe gidildi. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) adı değişti. Üç hilâl amblemi kabul edildi. Bu amblemi kim çizdi biliyor musunuz? Yılmaz Yalçıner.

Yılmaz Yalçıner''le, birlikte uçak kaçırdığı Mekki Yassıkaya''nın Erguvan Yayınevi''nde karşılaştım. Epey konuştuk. Eski partisine ve liderine karşı çok saygılıydı, O dönemdeki gibi Türkeş''ten "Albay", takma ismini aldığı çok sevdiği Dündar Taşer''den de "Binbaşı" diye bahsediyordu. 1974-1975''e gelindiğinde Ülkücü Hareket''ten artık kopmuştu. Kendi ifadesiyle "radikal İslâm" çizgisine geçmişti. Haftalık dergiler çıkarmış ve bu çizgideki yayın organlarında çalışmıştı. Kamuoyu onu Mekki Yassıkaya, Hasan Güneşer ve Ömer Yorulmaz''la birlikte, 14 Ekim 1980''de, 17.35 İstanbul-Ankara uçağını kaçırmasıyla tanır. Uçakta, gazeteciler Osman Saffet Arolat, Coşkun Aral; Türk dili sahasının ünlü ismi Prof. Dr. Zeynep Korkmaz da vardı. Gazeteciler uçağı kaçıran "korsanlar"ın şu anonsu yaptırdıklarını yazdılar:

"Şu andan itibaren uçağa İslâm hâkim olmuştur. Türkiye''de bir ay önce yönetimi devralan askerî cuntayı protesto etmek, Amerikan yanlısı Irak rejimiyle savaşan İran devrimi yönetimine destek olmak, işgal altındaki Afganistan''da Ruslara karşı savaşmak için uçağa el koyuyoruz. Kimseye zarar vermeyeceğiz. Lütfen bayan yolcular başlarını örtsünler."

Yılmaz Yalçıner, görüşmemizde söyledi; uçağı kaçırmadan önce, Siyasal Bilgiler Fakültesi''ndeyken "sol" kamptan tanıdığı Hakkı Öcal''ı arar. Hakkı Öcal gazetecidir ve o sıra Hürriyet gazetesinin yazı işleri müdürüdür. "Pazartesi baskıyı geciktir, önemli bir haber gelecek sana!" der. (Hakkı Öcal, bir müddet sonra Tercüman gazetesinin genel yayın müdürü olmuştu. Ben de onun vasıtasıyla Tercüman''a geçmiştim.) Uçak, Tahran yerine, Diyarbakır''a inince, güvenlik güçleri baskın düzenlediler. Bu baskında uçak içinde iki kişi hayatını yitirdi. Yılmaz Yalçıner ve arkadaşları bu yüzden 11 yıl 7 ay hapis yattılar. 1991''de afla çıktılar.

Bir dönemi karartıp bir dönemi aydınlatmanın bir manası yok. Siyasî İslamcılarımız artık set koymaktan vazgeçmeli. Set koyan "ümmet"i inkâr eder.

Yazarın Diğer Yazıları