‘Bir kusurumuz varsa affoluna ağam!’
Adamlara bak sen!
Baraj yapmayacaksın!
Karakol yapmayacaksın!
Baraj niçin yapılır?
Elektrik üretilir, arazi sulanır...
Karakol niçin yapılır?
Asayişi sağlamak için...
Ak Parti yönetimi de PKK’nın Kandilbaşı Murat Karayılan’ı ikna etmek için bin dereden su getiriyor.
Yok yeni karakol yapılmıyormuş, eskiler yenileniyormuş, hatta karakol sayısı eksiltilmişmiş bile...
Ya sen devletsin!.. PKK’ya nasıl hesap verirsin! Senin hesabın halka!
Ey ahali!.. Gör, oy verdiğin Ak Parti’yi... PKK karşısında kılınıyor... Esas duruşa geçmiş, “Etme ağam, kulun kölen olayım; bir kusur işlediysek affoluna!” diyor!
Şu andaki durumu özetleyecek bir ortalık sözü var ama ayıp kaçar! Sadece “PKK’yı başımıza çıkarttılar!” demekle yetineceğim!
***
Çok şükür AKP içinden biri PKK üzerine rapor hazırlamış. Prof. Dr. İdris Bal, her nasılsa gerçekçi bir rapor ortaya koymaya çalışmış... Ak Parti içinde, böyle bir rapor ancak en tepedeki zatın direktifiyle hazırlanabilir.
Ak Parti yönetimi bir taraftan PKK yönetimine kılınıyor, diğer taraftan da halkın öfkesini frenlemek için rapor hazırlatıyor.
“Barışı denedik olmadı?” diyebilmek için bir bahanesi olması gerekir.
Rapor sumen altında tutulacak.
Raporu hazırlayan Prof. Dr. İhsan Bal kim, bilmiyorum. Konuşmasını da dinledim... Hayret... AKP içinden biraz mantıklı konuşan da çıkabiliyor.
77 sayfalık bir raporun özü: PKK’nın niyeti dört parçalı etnik devletin bir ayağı olmak, sonra hepsini birleştirmektir.
Şimdi ince ince bu devlete giden yolun taşlarını döşüyorlar. Yakında, bir yol da Birleşmiş Milletler’e, Avrupa Parlamentosu’na döşerler, iki yol birleşince al başına belâyı... Türkiye gitti gider!
1908’e giden yolda “Hürriyet gelirse her şey yoluna girecek” hayaline öyle kapılmışlardı ki, ölümüne “hürriyet” dediler, “musavat” dediler, “adalet” dediler...
“Hürriyet” dedikleri neyse artık; geldi; keza “musavat” da, keza “adalet” de... Abdülhamit yıkılınca her şey bir anda düzeliverdi!
Ve ülke gitti.
“Daha fazla demokrasi!”... Israrla bunu söylüyorlar... Elimizde kalan ufacık vatan parçası gidene kadar söyleyecekler.
Tuzağa kaç defa düşeceğiz?!