Bir de bu tarafa bakın!
Biz Yunanistan'la barışmıyoruz, barışamıyoruz, barıştırılmıyoruz. Yunanistan'la birleşsek ne olur... Venizelos ve M. Kemal görüşüp konuştular... Biri saldırmış, biri püskürtmüştü. İki lider konfederasyon üzerinde bile durdu.
6 Eylül 1955'te Selanik'te, M. Kemal'in baba evinin bombalandığı haberi yayılınca meş'ûm hâdiseler oldu. Rumların işyerleri, evleri yakıldı, insanlar öldü.
Yunan politikacılar itidalli davransalar, Türkiye muhakkak elini uzatacaktır. Halkların birbiriyle derdi olamaz. Yunanistan'ın neredeyse yarısı mübadeleyle Türkiye'den göçürülenler. Yunanistan'da halkta Türkiye hevesini gördüm. Ama içlerinde kin besleyenleri de unutmamak lâzım. Beyinleri sulandırılanlar var. PKK'ya en büyük desteğin Yunan politikacılardan geldiğini bilelim.
Size "Vatan kadındır!" başlıklı yazımda verdiğim sözü yerine getireceğim bugün. Atina'da karşılaştığım PKK dergisi satan militanla konuşmamı vereceğim. (Başkaları da var konuştuklarım. Onlar kaçaklar. Kitapta okursunuz.)
"Ünlü Akademia'nın önüne doğru yürüyorum. Yol kalabalık... Gelenler, geçenler... Söz arasında 'Kürt' kelimesi geçen bir ses... Bakıyorum... Önümde bir genç, elinde bir tomar dergi, gelip geçene uzatıyor.
Türkçe soruyorum:
-Nedir bu?
-Kürdistan'ın Sesi dergisi abi.
-Üstündeki resim kimin?
-Mahsun Korkmaz!
Türkiye'de eylem yaparken vurulup öldürülen PKK militanının silâhlı resmi idi. Dergi Yunanca... Elinden alıp karıştırıyorum, bir yandan da soruyorum:
-Her gün mü satıyorsun?
-Her gün çıkıyoruz.
-Satışlar nasıl?
-Bugün kesat abi... İyi değil. 60-70 tane ancak sattım. Dün kitap fuarı vardı. Fuarda 370 tane sattım.
O fuarı ben de gezmiştim. Büyük bir bahçe içerisinde çok güzel düzenlenmiş bir fuardı. Belki iki yüz stant vardı... Stantların önü kalabalıktı. / Esmer, 25-26 yaşlarında gösteren PKK'lı, Güneydoğu aksanıyla konuşuyor, mümkün olduğu kadar kibar olmaya çalışıyordu.
-Yunanlılar nasıl bakıyor size?
-Abi sempati duyuyorlar. Dün kitap fuarında 200 drahmilik dergiye beş bin drahmi verenler oldu. Halk bizi destekliyor abi.
PKK'lı genç bana da propaganda yapıyordu!(...)
-Nerede kalıyorsun?
-Lavrion kampında.
-Bu dergiyi nerede çıkarıyorsunuz?
-Abi bizim komitemiz var burada... Komite çıkarıyor.
-Yeri neresi?
Akademia binasının arkasını göstererek:
-Buraya yakın abi. Ama ben caddesini bilmiyorum. Dergide adres var.
-Hadi bir resim çektirelim. Hatıra olur benim için!
-Yok abi yasak bize. Parti yasakladı.
-Sen yüzünü kapat.
- Olmaz abi. Bizim bir arkadaşın resmi çıktı, ceza aldı. (...)
Yunanlıların bir Ulahlar meselesi, bir Makedonlar meselesi var. Batı Trakya meselesini burada saymıyorum, çünkü bu meselenin statüsü antlaşmalarla belirli.(...) Diyorum ki, Türkiye, Yunanistan'ın meselelerine sahip çıksa ve bunlara İstanbul'da, Ankara'da birer büro açtırsa acaba Yunan hükûmeti ne yapar? Sizlerin de tahmin ettiği gibi cevap belli: Dünyayı ayağa kaldırır!"
6-7 Eylül hâdiseleri üzerine ağıt yakan bizim soldan bozma entel tabaka bir de bu tarafa baksın, ne görecek?!