Bay Netanyahu,
Bir Yahudi olarak, en çok da sen barışı savunacakken…
En çok da sen çocuklara sahip çıkacakken, yıllardır:
Filistinli bebekleri…
Çoluk-çocuğu…
Kadını kızları yüreğin zerre sızlamadan, vicdanının kapısına kilit vurup, onlara kurşun yağdırıyorsun!..
*
Biliyor musun Bay Netanyahu?
Sen, sahiden korkaksın…
Önce kendinden korkan, yaşamını savaş, kin ve düşmanlık üzerine kurgulamış bir Hitler modelisin.
Çünkü Hitler:
Çoluk-çocuk…
Kadın-kız…
Yaşlı-genç…
Okumuş-cahil…
Eline geçen ne kadar Yahudi varsa, onları öldürürken, nasıl vicdanı hiç sızlamamışsa, sen de verdiğin emirlerle insanlıktan çıkmış biri olarak anılacak ve lanetleneceksin.
*
Çünkü sen, bu bir aya yakın zaman içinde:
Henüz yaşını doldurmamış 133…
1 ve iki yaşlarında 311olmak üzere, 444 bebeğin ölümüne neden olmuşsun!..
Çünkü 3 yaşında 171…
4 -13 yaş aralığında bin 527…
14-17 yaş aralığında 523 çocuk, senin yüzünden hayatlarını kaybetmişler.
Ve bu ölen canlar, sadece bebekler ve çocuklar.
Bu kısa sürede toplam, 2 bin 262 insanı öldürürken, 60 yaş üstü de 462 insanı öldürmüşsün?
Nasıl, mutlu musun?
*
Yetmedi, savaşla ilgisi olmayan görev halindeki 63 BM çalışanını (gözlemcisini) ve 36 gazeteci öldürmüşsün.
O nedenle de sen bir savaş suçlususun?
*
Yok yok!..
Benim aklım almıyor Bay Netanyahu!
Sen ve senin gibi varlık nedenlerini savaşa…
Kargaşaya…
İnsanların ölümüne bağlayanlar, ancak dünyayı kana bulayabilirler!..
Çünkü her ikimizin de Yaradan’ı olan; sizin ‘Tanrı’; benim ‘Allah’ dediğim Yaratıcı, öyle bir Yaratıcı ki; yerdeki karıncanın rızkını dahi düşünürken, nasıl olur da Tevrat’ınızda ‘Sabilerin ve günahsız çocukların dahi öldürülmesini ister,’ açıklanabilir bir şey değil.
*
Biliyor musun, sen; Filistinlileri öldürmeye kodlanmışsın çünkü.
Seni kodlayanlar, sana desteğini verdikten sonra, öldürmeye hep devam edeceksin.
*
Ve biliyor musun, tarih seni ve seni kodlayanları nefretle anacak.
Zaten şimdiden; kendi ülke halkın dahil, bütün dünyada nefretle anılıyorsun.
Ve o masum Filistinli sabilerin…
Filistinli çocuk kızların ve çocuk oğulların vebali, senin omuzlarında…
Sen yaşadığın sürece ne kendine…
Ne halkına…
Ne bulunduğun coğrafyaya…
Ne de dünyaya huzur vereceksin…
Bilmem farkında mısın?
*
Yeter!..
Lütfen!...
Durdur artık şu lanet olası savaşı.
Durdur ki senin yüzünüzden daha fazla küçük, büyük ne İsrailli ne Filistinli masum insanlar ölsünler.
*
Biliyor musun, sahiden de sen, dünya barışına hep zarar veriyorsun!..
