Beşşâr 'Hatay'ı alacağız!' demiş!

Bizim siyasetçilerimiz şu iki tuzağa dikkat etmelidir: HDP ve Şam.

HDP''yi kazanmak diye bir şey yok. Kaç oy alırsa alsın, kaç milletvekili çıkarırsa çıkarsın, oyu hiçbir zaman sana dönmez. Sen, ona oy verenlere Türkiye''nin birliğinin neyi kazandıracağını idrak ettireceksin. HDP''lilerin sırtını sıvazlama, HDP''ye kazandırır, sana kaybettirir.

Aklınızın bir köşesinde kalsın: HDP''ye gösterilen ilgi, diğerlerinden sana gelecek oyların önünü keser. Bırakın HDP''yi, halka bakın. Halkı kazanın. HDP''ye oy verenleri HDP''nin jargonuyla yanınıza çekemezsiniz.

HDP kapatılması gereken zararlı bir partidir. Sebeplerini burada kaç defa yazdık.

Diğer mesele Şam. Beşşâr Şam''ın hâkimi görünüyor. Asıl hâkim olanlar arkasındaki güçler. O bir hiçtir. Ardından çek Moskova''yı, çek Tahran''ı Beşşâr kalıyor mu, kalmıyor mu?!

HDP''yle halleşen, Şam''a selâm çakan Türkiye''ye zarar verir.

Beşşâr Esad''ın adamları kendilerinde bir güç görmüş olmalılar ki, bizim Hatay''ı istemeye kadar vardılar. Unutmayın, Hatay, Mustafa Kemal''in manevrasıyla, silahsız, ait olduğu yere katıldı.

Mesele Türkiye ise, ABD de, Avrupa ülkeleri de Şam''a selâm gönderirler. Yakında ABD Beşşâr''a temsilci yollarsa şaşırmayın.

Dediğim gibi, Şam''ı ayakta tutan Rusya ve İran. Şam şimdi İran''ın eyalet-i mümtazesi. Otonomi verilmiş, imtiyazlı eyalet âdeta!

Şiîliğin bir kolu Nusayrîlik. Nusayrî inancında Hz. Ali''ye ilâhlık atfedilir. Onun için Şiîlik dışı bırakılmıştı. Ancak sonra, yanaşıldı. İran Nusarîliğin hâkim olduğu sahalardan genişleyecekleri hesabıyla bütün ağırlığını Şam''a verdi.

Önemli gördüğüm bir notu aktaracağım. Yakın zamanda İran''da geziye katılan eski Ak Parti milletvekili, gazeteci Resul Tosun yazıyor:

"Hemen her şehirde köşe başlarında çarşı pazarın görünür yerlerinde sokaklarda meydanlarda ''Müdafi-i Harem'' sloganıyla çok sayıda fotoğraf asılmış. / Suriye''de ölen asker ve gönüllülerin resimleri. Güya Suriye''de Ehl-i Beyt''e ait türbeleri korurken ölen askerlermiş / gönüllülermiş. Harem''den maksat Ehl-i Beyt''e ait türbeler, müdafii de anlaşıldığı gibi müdafaa edenler yani savunanlar. / İran rejiminin, Suriye''de Esed''in yanında/emrinde savaşıp ölenlere Müdafi-i Harem adı altında şehid muamelesi yaparak Şii hassasiyetini diri tutmaya çalıştığı anlaşılıyor." ("Türkiyeli biriyle konuşmaktan keyif alıyorlar!", Star, 30 Kasım 2021)

Şam''la iş birliği bile inançlarının bir parçası hâline getirilmiş.

"Suriye Halk Meclisi" dedikleri parlamentoda "Hatay bizim!" naraları atıldı. Hatay''ın Suriye toprağı olduğu ve bir gün mutlaka Hatay''ın "kurtarılacağı" ilân edildi. Arap ülkelerinde haritalarda Hatay''ın Suriye içinde gösterildiğine şahit olmuştum.

Barzanî de Güneydoğumuzu kendi sahasında gösterir.

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, vakit kaybetmeden Hatay''a gitti. Bir güç gösterisinde bulundu.

A. Öcalan da 1998''de, böyle bir güç gösterisiyle Suriye''den çıkartılmıştı.

Beşşâr Esad, işaret etmeden, o göstermelik parlamentoda kimse nara atamaz, kimse bildiri yayınlayamaz.

Bir organizasyonla karşı karşıyayız. Moskova ve Tahran''a sormak lâzım; "Ne yapmak istiyorsunuz?"

Türkiye''nin "Kırım" hassasiyetine karşı Moskova''nın bir tavrı mı bu naralar?

ABD''nin, bu naralardan sonra bize karşı PKK''ya desteğinde limiti yükselteceğinden şüpheniz olmasın.

İçimizden birileri, hiçbir surette illâ Beşşâr''la görüşülsün, dememelidir.

Yazarın Diğer Yazıları