Beş sorunun ful cevabı nedir?
Bir...
Daha yeni... Sıcağı sıcağına... Hepimizin gözü önünde cereyan eden şu çocuk tacizi meselesindeki tavrı gördünüz, izlediniz...
Örtbas etme girişimlerine şahit oldunuz... Allah korkusundan önce mazur gösterme çabası baskın çıktı... Şimdi aynı adamlar, gelmiş "yeni anayasa değiştirip başkanlık sistemi kuracağız" diyor...
Allah'ını seven söylesin. Bu zihniyet, anayasa değiştirip başkanlık kurunca değişir mi? Öyle ise durduk yerde sistem değiştirmenin manası nedir?
İki...
Parlamento ne iş yapar?
Adı üstünde yasama organı...
Demek ki yasa yapıyor.
Peki, yasa ne işe yarıyor? Ülkede dirlik düzeni adaleti sağlıyor. Varsayım olarak bu böyle.
Gelelim Türkiye pratiğine.
Söyler misiniz bana. Türkiye'de hali hazırda hakkında fezleke düzenlenen kaç dosya Meclistekilere ait?
Gazetelerin yazdığına göre 506.
Kanun yapıp ülkede adalet dağıtacak kurumun bünyesinde yargılanmayı bekleyen 506 suç dosyası var ve bekliyor?
Neden bekliyor?
Dokunulmazlıklar koruduğu için...
Öyle ise tekrar soruyorum. Bize yasa yapıp adalet dağıtacağını varsaydığımız Meclis, bu suç dosyaları ile birlikte yaşarken, hangi gerekçeyle ve ne hakla anayasaya yapmaya kalkıyor?
Çok daha vahimi, bu haklarında onlarca dosya bulunan kimseler bize mutlu bir ülke, huzurlu bir toplum yapabilirler mi? Haklarında onlarca suç dosyası bulunan kimselerin yapacağı anayasaya neden ve niçin güvenmeliyim? Onların getireceği başkanlık sisteminin hakka dayanacağını, özgürlükleri kısıtlamayacağını ve toplumsal barışı sağlayacağını nereden bileceğim?
Bunlara bir de kanunlardan kaçırılan 17-25 gibi yolsuzluk dosyalarını ekleyin ve cevabı öyle verin.
Üç...
Meclisin çok değerli bir üyesi... Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili durum netleştirilmedi..
Katilleri cep telefonunun izinden bulan polis ve asker, sıra Muhsin'e gelince niçin ters istikamete sevk edildi de cenazelere ya da yaralılara ulaşılamadı? Kimse bize inandırıcı bir açıklamada bulunmadı.
Dolayısı ile Meclis, kendi üyesinin hayatını kendine dert etmedi. Bir parti genel başkanının izini sürmedi. Halen daha sürmüyor...
Umurunda da değil...
Özellikle AKP iktidarlarının karanlıkta kalan bu öyküye açıklık getiremediğini ya da getirmek istemediğini düşünüyoruz... Çünkü peşine düşmüyor.
Öyle ise bu Meclis mantığının anayasa yapmasının hiçbir inandırıcılığı yoktur.
Güven vermiyor...
Dört...
Halen daha hükümet, uygulamalarında partizanlık devam ediyor. Memur atamalarından işe almalara kadar bu böyle. İspatı Resmi Gazete'de yayınlanan atamalardan da görülmektedir. Böyle adil olmayan, hakkı tutmayan ve gözetmeyen, kendi yurttaşlarını partizanlıklarla ayırmayı politik amaç edinen bir iktidar ve partisi ile onun vekil çoğunluğuna dayalı parlamentonun ne anayasa yapması ve ne de başkanlık sisteminden söz etmesinin inandırıcılığı kalmamıştır. Türkiye'ye demokrasi getirmesi de, hak, adalet, insan haklarına saygılı bir sistem kurmayı vaat etmesi de, aldatmacadan ibarettir.
Hâlihazırdaki uygulama şekli söylediklerimizin açık kanıtıdır.
Beş...
Şu an parlamentoda bulunan partiler kendi içinde demokrat değildir. Birçoğunun da hukuka saygısı yoktur.
Öyle ise, mevcut durum ve koşullar, sağlıklı bir ortam yaratmadığından ne anayasa ve ne de başkanlık sistemi beklenen sonucu doğurur.