Berberoğlu'na ve seçmene kim "pardon" diyecek?
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu için verilen mahkumiyet kararı hakkında hak ihlali var diyen Anayasa Mahkemesi (AYM), nihayet gerekçeli kararı açıkladı. Hem seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı (Anayasa m. 67) hem de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının (Anayasa m.19) ihlal edildiğine oybirliği ile hükmettiği kararını, Enis Berberoğlu'nun seçmen iradesiyle yeniden milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığını tekrardan kazanmış olmasına bağladı.
Üç yıllık süreç
Hatırlarsınız, durdurulan MİT tırları görüntülerini Cumhuriyet Gazetesi'ne verdiği iddiasıyla yargılandığı davada "casusluk" suçundan 14.06.2017 tarihinde 25 yıl hapis cezası almış ve tutuklanmış; daha sonra bu ceza İstinaf Mahkemesinde "gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezası olarak değişmiş, tutukluluğu ise devam etmişti. Karar, Cumhuriyet Savcısının, Berberoğlu'nun "casusluk" suçundan cezalandırılması talebiyle temyiz edilmişti.
Halihazırda milletvekili olan Berberoğlu hakkındaki bu yargılama, Anayasa'ya eklenen geçici 20.madde ile dokunulmazlığının kaldırılmasıyla mümkün olmuş; yargılama süreci devam edilirken yeniden milletvekili seçilmesiyle de dokunulmazlığı yeniden kazanıp kazanmadığı tartışılır hale gelmişti.
Ancak dosyanın incelemesini yapan Yargıtay, Berberoğlu'nun yasama dokunulmazlığından yararlanamayacağına ve yargılamanın devam etmesine hükmetmiş; nihayetinde 20.09.2018'de de ceza onanmış ancak milletvekilliği sona erene kadar ceza infazının durdurulmasına ve salıverilmesine karar verilmişti.
4 Haziran 2020'de mahkumiyet hükmünün TBMM Genel Kurulu'nda okunmasıyla milletvekilliği düşerek yeniden cezaevine giren Berberoğlu'nun avukatları tarafından yapılan, Yargıtay'ın yasama dokunulmazlığı ve nihai kararının hemen akabindeki bireysel başvuruları ise 17 Eylül 2020'de AYM' nin hak ihlali bulmasıyla sonuçlanmıştı.
AYM, başvurudan itibaren 2 yıl boyunca gündeme almadığı dosyayı, Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşmesinden 3 ay sonra gündeme alıp, bir de ihlal kararı verince siyaset tarihimizde daha önce yaşanmamış bir olaya şahit olduk.
Hukukun Gereği
İşte en kısa şekilde ancak bu kadar özetleyebildiğim üç yıllık süreç böyle.
Oysa Berberoğlu'nun tekrar milletvekili seçilmesiyle birlikte hukuken yapılması gereken oldukça açıktı. Tamamen siyasi gayelerle yapılan hamleler ve yönlendirilen yargı yüzünden, süreç bu şekilde yanlış işledi, seçmen iradesi hiçe sayıldı.
Şimdi AYM' nin ihlal kararına bağlı olarak ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yargılama kararı verilerek gereğinin hemen yerine getirilmesi şart. AYM kararında tespit edilen ve devam eden ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için gereken tüm işlemler vakit kaybetmeksizin yapılmalı.
Sorumluluk kimde?
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, geçtiğimiz günlerde yargı sistemi üzerine değerlendirmeler yaptığı bir açıklamasında "Yargının 'pardon' deme lüksü yok" demişti.
Peki şimdi Enis Berberoğlu'nun Anayasa'ya aykırı bir şekilde yasama dokunulmazlığının yok sayılmasına, buna bağlı olarak milletvekilliğinin düşürülmesine ve seçmen iradesinin çiğnenmesine ne diyecek?
Kim "pardon" diyecek Berberoğlu'na?
Kim "pardon" diyecek CHP seçmenine?
Tartışmaların başlamasına neden olarak siyasi baskıların altında hukuk dışı kaygılarla adeta yasama dokunulmazlığı teorisini yeniden yazan Yargıtay mı?
AYM'nin kararını bekleyemeyecek kadar sabırsızlıkla mahkumiyet kararını TBMM Başkanlığına gönderen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül mü?
Yoksa milletvekilliğinin düşmesinin koşulu olan ilgili kararı mecliste okumadan önce AYM kararını bekleyecek sorumluluğu gösteremeyen Meclis Başkanı Mustafa Şentop mu?